Karanlık Adam Yeni Bir Dünya Savaşı Çıkarır mı?
Putin siyasi dehasıyla göz dolduran bir lider hissiyatı veriyor. Dünyada işler sadece siyasi deha ile mi yürür? Soruyu bir de şöyle soralım: Putin gerçekten siyasi açıdan ‘milli' bir adam mı, yoksa karanlık biri mi?
Bushlarla birlikte çirkin yüzü iyice ortaya çıkan Amerika'nın yüz temizliğine ya da makyaja ihtiyacı vardı. Müslüman bir babadan doğmuş, ‘Hüseyin' adı taşıyan siyahî bir adam ‘kurtarıcı' olarak ‘tayin' edildi. İstanbul'a geldi, Kahire'ye gitti konuştu.
O konuştu: Anketler, kitlelerin özellikle de Müslümanlar arasındaki Amerika'ya dönük öfkenin azaldığını gösterdi.
Bir kez daha seçtiler. Ama ondan artık ne Amerikalılar memnun, ne Yahudiler, ne de Müslümanlar… Ve sustu…
“Yahudilerin Başkanıyım” dese dahi, Siyonistleri memnun etmesi mümkün değil. Sadece Obama değil, Yahudileri hiçbir zaman hiçbir kimse memnun edemez. Bugün hoşnut oldukları Putin bile… Onlar Allah'tan bile memnun değiller ki, kullardan memnun olsunlar.
Amerika artık gelecek yüzyılın ümit vadeden ülkesi değil. Gelecek yüzyılı olur mu, o bile şaibeli. CIA dahi, ABD'nin geleceğinin olmadığını kabul ediyor. O halde, Yahudi iliğine kadar sömürdüğü ABD'ye daha fazla neden yatırım yapsın ki? Onun yeni gözdesi Çin, Rusya, İran, Mısır, Suriye ve Hindistan… Son damlası bitene kadar elbette ABD'de…
Bu ülkelerle ilişkileri ve onlara dair planlarının her biri ayrı ayrı analize muhtaç. Ancak Rusya'nın son günlerdeki hamle ya da hamleleri artık dünyanın en öncelikli meselesi.
Başında Putin olan Rusya, bir yandan Avrupa'yı zayıflatırken, bir yandan da İran, Suriye ve Mısır üzerinden İslam Coğrafyası'ndaki eski gücüne yeniden erişmek istiyor.
Rusya ile hem eski husumeti olan, hem de boy ölçüşmeye çabalayan Almanya'nınartık Volkswagen adlı bir çıkmaz sokağı var.
Öte yandan Kırım'ı işgal ve ilhakı, batının Rusya'ya peşin ödemesi de denilebilir. Bunun karşılığında “batı(!)” göstermelik bir ambargo uygulasa da, bu ambargo sadece bir aldatmaca.
İsterseniz araya, FED'in Amerika'nın içini boşaltma ve faiz artırma-eksiltme aldatmacasıyla dünya ekonomilerini sarsma hamlesini de sıkıştırıverelim.
Türkiye'ye ve özelde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şirinlik yapan Putin, Türk akımını askıya alarak, diğer yüzünü de göstermeyi ihmal etmedi. Bir yandan Rusya'ya büyük bir camiye izin verip, diğer yandan da Yahudilerle aynı yatakta sabahlıyor.
Aslına bakarsanız, Netanyahu sandalyede otururken ayakta bekleyen Putin fotoğrafı pek çok sorunun analizine ihtiyaç bırakmıyor.
Putin'in, Mısır'ın yeni Firavun'u Sisi ile ilişkileri, İran'a sunduğu destek, Suriye konusundaki hamleleri küresel sisteme rağmen olamaz. Öyle değil de.
Unutmayınız, tek kutuplu bir dünya egemen yapıların işine gelmez. Zira onlar her alanda kontrollü rekabet isterler. Dünyanın her yerinde siyasetten ekonomiye, sivil toplum örgütlerinden şirketlere kadar kontrollü rakipler oluştururlar.
Bir düşünün, dünyada sadece FED ve Amerikan doları olsaydı, karşında güçlü bir Euro, yahut Sterlin olmasaydı, o paranın bir kıymeti kalır mıydı? Hepsinin aynı ele ait olduğuna dair bir not düşerek devam edelim.
Çin'de siyasi akıl olmadığını bilse de, aşırı güçlenmiş Çin'i baronlar da istemez. Kaldı ki, Rusya Yahudilerin her zaman en etkin olduğu ülkelerin başında gelir. Bolşevik Devrimi denilen kıyım, bir Rus devrimi değil, Yahudi devrimiydi. İsrail'in kuruluşunda en aktif rolü oynayan da, bugün İsrail'de belirleyici olanlar da, yine Rus kökenli Yahudiler…
Putin'in son Suriye hamlesi, her ne kadar yeni bir dünya savaşını tetikler gibi gözükse de, aslında ne ikinci dünya savaşı, ne de birinci dünya savaşı bitmedi ki yeni bir savaş başlasın.
Bu yeni bir savaş değil…
Yahudilerin Suriye rejimini ayakta tutarak, Siyonistlerin sınırında güvenilir bir tampon oluşturma çabası. İran'ın da, Suriye politikasıyla İsrail'e hizmet ettiğini söylesek, pek çok İranlı bize ateş püskürür. Ama ‘Türkiye olacağına, İsrail olsun' dediklerini bilmeyen zaten siyasetten anlamıyor demektir.
Putin için şimdi Kırım'ın diyetini ödeme vakti…
IŞİD/DAEŞ denilen belanın ise 4 önemli görevi var: Irak ve Suriye'yi parçalatmak, Gayri Müslimleri İslam'dan soğutmak, Müslüman gençleri sözde savaşta katlettirmek ve Müslümanlar arasında büyük fitne ateşini yakmak…
Putin'e dönersek…
Mayer Amschel Rothschild'in 5 oğlu üzerinden önce Avrupa, sonra tüm dünyaya yayılış hikâyesi ehlinin malumu. Herkesle bir bağı olan bu karanlık ailenin yolları pek çok kez Putinle'de kesişir.
Bu arada iki Alman devi Deutsche Bank ve Volkswagen'in en belirleyici ortaklarından birinin de, Rothschild olduğunu kaydedelim. Almanya'ya yönelen operasyon, aynı zamanda iyice deşifre olmuş ve posası çıkmış olan Rothschildlerin de tasfiye edildiğini gösterir.
En azından ileriki yıllarda onlardan pek söz etmez hâle geleceğimizi de bir kenara not ederek devam edelim. Hatta Rockefellerlerden de…
Avusturya'da özel bir mekânda muhafaza edilen Rothschild'in aile arşivi, 2. Cihan Harbi sırasında kaybolur. Aile uzunca bir süre arşivin peşinde koşturur. Yine Rothschild'in büyük maddi ve siyasi katkıları ile kurulan Lenin rejiminisürdürenler, arşivi sigorta olarak Moskova'da saklarlar.
SSCB'nin yıkılmasından sonra Rus arşivlerinde çalışan Andrey Maylunas adlı tarihçi, bir şekilde bu arşivlerin izini bulur. Soluğu Paris'te alıp, gelişmeyi hanedanın en yaşlı üyesi Eli de Rothschild'a iletir. İşte o gün başka bir savaş başlar.
Çar 2. Aleksandr'ın mektupları da hanedanın elindedir. Takası için girişimler başlar. Muhtemelen Yeltsin bunun karşılığında fazla şeyler ister. Elbette tek neden bu olmasa da, istifa etmek zorunda kalır.
Artık başkan Putin'dir ve bu mübadeleye onay verir. Ancak muamma olan şey, Putin'in mübadeleye hangi şartlarda onay verdiği. Putin'in iyi eğitim almış bir siyaset istihbaratçısı olduğunu da hatırlatalım.
Bu mesele de, Rus petrol şirketi Yukos'un, Putin tarafından içeri tıkılan patronu Mihail Hodorkowski'nin diğer ortağı Yahudi'nin elini-kolunu sallayarak İsrail'e gitmesi… Gizli finansör Rothschild'ın bu konudaki hamlelerini düşündüğümüzde, işler sıradan fanileri hatta fitne konusunda hayli kabiliyetli iblisi bile çok aşıyor. Bu meselede nokta diye bir şey yok. Nasipse bizde devam edeceğiz inşallah…