Kapitalizmin Tarih İçinde Diyalektik Süreci
Kapitalizmin ve Amerika’nın Tarih İçinde Diyalektik Süreci
İlk çağ insanı, orta çağ insanına göre daha demokratik daha özgür yaşamaktaydı. Hukuk ve medeni hukuk ilk çağda şekillenmeye başlamıştır. Dünya’nın bazı bölgeleri hariç Anadolu ve Ege daha özgür düşünüp daha iyi yaşıyordu. Anadolu ve Ege’de kurulan küçük(polis) devletler kendi kaderlerini kendileri belirlemekteydi. Avrupa ve modern bilimin temelleri ilk çağda atılmıştı. Antik yunan ve Ege medeniyeti bilim ve özgür düşünce o kadar ileri gitmiş ki şimdiki Felsefe, Psikoloji, Sosyolojinin temelleri atıldı ve filozofları düşünceleri insanlık için bir pusula oluşturdu.
Ne oldu Orta Çağ karanlığa gömüldü. Lidyalıların parayı icat etmesi ekonomik hayatın takas sistemi kaldırılması ve insanların daha çok para ve servet sahibi olabilmesi için bölgesel istilalar başladı. Kapitalist düşünce yavaş, yavaş doğmaya başlamış oldu. İnsanlık daha çok kazanmak,üretimin getirdiği fazlalık, insanları pazar arayışına itmiştir. İnsanlar yavaş, yavaş beyliklerden devletlere,devletlerden ise imparatorluğa doğru hızla büyüdü ve gelişti.İmparatorluğun gücü toprak büyüklüğüne güçlü ordulara dayanmaktaydı.Para ve kanaatsizlik insanları ilim ve bilimden yavaş, yavaş kopmaya başladı bu kopma karanlığı cehaleti, bilgisizliği, sefaleti ve açlığı getirdi. Elbette insanlık bu ancak Yakın Çağ başlangıcında karanlığa dur diyebilmiştir.
İnsanlık geliştirdiği teknoloji sayesinde karada ve denizde teknolojiyi yürütebilirken Montgolfierler kardeşlerin uçan balonu icat ederek yeni bir çığır başlattı artık insanlar karaya, havaya ve denize de hakim olmayı başarmıştır havaya hakimiyet savaşı getirdi. Tarihin en yıkıcı savaşlarından biri olan 1. ve 2.dünya savaşından sonra sömürü, bloklar halinde dünyayı birkaç güç arasında paylaşıldı. Kapitalizm ve onun uğursuz planlarının mimarı olarak Amerika bütün dünya’yı bir kaç kurum adı altında kontrol altına almaktadır. Bu kurumları şöyle sıralana bilinir:
Sevgili dostlar: IMF bütün dünya devletlerine kredi sağlamakta ve bu Amerika’nın kontrolünde olduğu bilinen bir gerçek. IMF verdiği krediler karşılığında o ülkenin ekonomi ve siyaset kendi çıkarları doğrultusunda şekillendiren sözde reçeteler yazan o ülkenin iktidarı kredilere muhtaç olduğu için bunu ister istemez uygulamaktadır. Dünyada IMF Maliye Bakanlığı gibi görev yapmaktadır. WTOC (Dünya Ticaret Örgütü) Amerika yine bu kurum üzerinde Dünyadaki gelişen ticaret merkezleri ve ticareti ayakta tutan boğazları, limanları ve para trafiği bu kurum üzerinden kontrol altına almaktadır.
OPEÇ üzerinden ise petrol,doğalgaz diğer enerji kaynaklarını fiyat dalgasını kontrol altına almakta,doğabilecek kontrolsüz fiyat yüksekliği,müdahale etmektedir.Bu yüzden zengin petrol yataklarına sahip olan Ortadoğu’ya göz dikmiştir.Ortadoğu’ya bütün bölgeler müdahale etmeye çalıştığı bütün bölge hakkında plan yaptığı her bölge hakkında,elindeki kartları gerektiğinde kullanmaya çalıştığı bir gerçek.
Her yıl Dünyada 30 milyondan fazla insanın açlıktan ölmesi bu kapitalistlerin umurunda bile değil.Bugün yeryüzünde 400 dolar milyarderin kazançlarının sadece %4 oranında vergilendirilirse edinilecek gelirle milyarlarca insanı ilgilendiren yoksulluk ve sağlık sorunu çözümü için yeterli olabileceği gerçeği onları ilgilendirmez.