Kan Şekeri Yüksekliği Alzheimer Riskini Artırıyor
Muteber tıp dergisi New England Journal of Medicine’ nin son sayısında yayınlanan bir araştırma, kan şekeri yüksek olanlarda diyabetleri olmasa bile Alzheimer gelişme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor (1).
Araştırma, kısa adı ACT olan “Adult Changes in Thought” adlı çalışmada yer alan ve başlangıçta yaş ortalamaları 76 olan 839 erkek ve 1.228 kadın üzerinde yapıldı; bunlar içinde 232 kinini diyabeti vardı.
Kan glikoz seviyesi ile Alzheimer arasındaki ilişkiyi belirlemek için 7 sene süresince demansları olmayan bu 2.067 kişiye ait 35.264 kere kan “glikoz” ve 10.208 kere de “glikozillenmiş hemoglobin” (HbA1c) seviyeleri ölçüldü.
Katılımcıların diyabet, yaş, cinsiyet, eğitim seviyeleri, egzersiz düzeyleri, kan basınçları, koroner ve beyin damar hastalıkları, atrial fibrilasyon, sigara, hipertansiyon tedavisi gibi Alzheimer için risk yaratabilecek özellikleri de dikkate alındı.
7 senelik sürede 524 katılımcıya demans teşhisi kondu; bunların 74’ ünün diyabeti vardı, 450’ sinin yoktu.
Araştırmada diyabeti olanlarda demans riskinin, ortalama kan glikoz seviyeleri 190’ ın üzerinde olanlarda 160’ ın altında olanlara nazaran “yüzde 40 yüksek olduğu” tespit edildi.
Diyabeti olmayanlarda demans riskinin, ortalama kan glikoz seviyesi 115’ in üzerinde olanlarda 100 olanlara oranla “yüzde 18 yüksek olduğu” belirlendi.
Dikkati çeken bir özellik de diyabeti olmayanlarda kan glikoz seviyesi yükseldikçe demans riskinin de artmasıydı ama riskin olmadığı bir glikoz seviyesi de bulunamadı.
Kan şekeri seviyesi bunama riskini belirliyor
Bazı hastalıkların başka hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırladığı biliniyor ve bunun için de genel vücut sağlığının iyi olması çok önemli.
Diyabetin de Alzheimer riskini artırdığı çoktandır biliniyor fakat bunun mekanizması hakkında bir bilgimiz yoktu.
Bu araştırma, demans riskinin artmasında diyabetten ziyade kan glikoz seviyelerinin daha önemli olduğunu ortaya koyuyor ama kan şekerini düşürmenin demansa yakalanmayı azaltıcı bir etkisi olduğu konusunda herhangi bir ipucu da vermiyor.
Gelelim neticeye
Bilimsel araştırmalar elbette çok mühim; bunların sürekli olarak takip edilmesi de şart ama her araştırmaya “balıklama atlamak” da doğru bir şey değil.
Sonuçların öncelikle “akıl ve mantık süzgecinden geçirilmesi” icap ediyor.
Mesela, bu araştırmadan tam aksi yani kan şekeri yüksekliği Alzheimer’ önlüyor gibi bir netice çıkmış olsaydı kimseye Alzheimer olmamaları için bol şeker tüketmeleri tavsiyesinde bulunulmayacaktı.
Asıl önemli olan “sağlıklı bir hayat tarzı” tutturmaktır.
Hareketli olacaksınız, sigara alkol kullanmayacaksınız, geceleri ortalama 7-8 saat uyuyacaksınız; sağlıklı gıdalarla doğru besleneceksiniz.
Bunları tam olarak yerine getirmemize rağmen bir hastalığa yakalanıyorsak, bu artık bizim “alın yazımızdır” ama o hastalıkla mutlu yaşayabilmek için sağlıklı hayat tarzından gene de kopmamamız icap eder.
KAYNAK