Kamu Hizmetini Sunan ve Kamu Hizmetinden Yararlanan Kavramı
Dünkü yazımızda soyut anayasa kavramını dile getirmiştik. Anayasaların bireysel hak ve hürriyetlerin belirlenmesinde mümkün olduğunca genel kapsamlı kalmasının ideal olduğunu vurgulamıştık. Aksi takdirde böylesi hukuksal metinlerin her zaman her durumda değiştirilemeyeceği, zırt pırt değiştirilmesinin makul olmayacağını belirtmiştik.Ülkelerde genellikle haklar ve özgürlükler, o dönemin şartlarına göre değişmektedir. İnsanoğlunun doğasında var olan gaza gelme dürtüsü insanların bileşiminden oluşan toplumun bünyesinde de bulunmaktadır.
Toplum bir dönem içinde belli saiklerin veya belli lider tiplerinin etkisiyle farklı yönde efkar-ı umumi oluşturup belli bir zaman geçtikten sonra başka bir efkar-ı umumiyi benimseyebilir. Buna en cazip örnek olarak yakın tarihimizi verebiliriz. Örneğin cumhuriyetin kuruluşundan on sene önceki Türk insanının ve Türk aydınının düşünce sistemiyle Cumhuriyetin kuruluşundan elli sene sonraki Türk aydınının veya toplumunun benzer olaylara karşı aynı düşünce içinde olduğunu söyleyebilir misiniz.
Bu nedenle dün toplumun kamusal alan dediği kavram bu gün ortadan kalkabileceği gibi, bu gün kamu hizmetinden yararlananlara tanınan başörtüsü özgürlüğü yarın kamu hizmetini sunanlara da tanınabilecektir. Veya bunun tam tersi de mümkündür. Bu konunun en girift uygulama sorunu staj olayında karşımıza çıkacaktır. Örneğin Tıp fakültesinin son sınıfında okuyan bir üniversite öğrencisi öğrenciyken kapalı girdiği okulun aynı koridorlarında staj amaçlı bulunuyorsa başörtüsünü çıkarmak zorunda kalacaktır. Bu düşün sistemi mantık olarak dramatik veya trajikomik sonuçlar doğurmaktadır.
Kamu hizmetini sunan ile kamu hizmetinden yararlanan kavramı, başörtüsü olayını çözmekte efkar-ı umuminin fazlaca gerilmemesi için ortaya atılmış bir ara formüldür. Pek tabi ki bu formülün kendi içinde açmazları bulunmaktadır. Ancak açmazları da olsa belli dönem bu ara formülün uygulanacağı bir gerçektir. Bu zaman içinde toplumdaki kutuplaşma tansiyonu düşecek ve durum yeniden gündeme getirilecektir. Toplum kendi iç dinamiklerin elbette ki tartışacak ve aklı selimi şu ya da bu şekilde bulacaktır.
Siyaset Bilimi derslerimde Toplumun tınısı olarak tanımladığım “efkar-ı umumi” veya “kamuoyu” kavramı çok hassas bir kavramdır. Mutlak değil mücerret, (somut değil soyut) kavramlardır. Zamana yere göre değişebilmektedir. Hiç birimiz, bu değişimin sancılı ve insanların önünü görmesine engel olacak şekilde olmasını istemeyiz.
Daha engin düşünme dileğiyle…
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net https://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.