Kalp ve kalbin Halleri (I) Bölüm
Allah, kainattaki herşeyde olduğu gibi, insanı da kendi içinde, birbirine karşıt, ikili zıt yönde duydu, düşünce ve hislerle iç içe örülü bir şekilde oluşturup yaratmıştır.
Bunların bedendeki oluşumunu sağlayan da kalptir.
O halde bizde kalbin tanımını yaparak, kalbin hallerini akılımızın erdiği ölçüde anlatıp yazmaya çalışalım.
Kalp; yeryüzünde ilahi kudreti temsil etmek üzere Rahmandan gelip, rahimdeki insan yüreğine yerleşerek yoğunlaşan, yoğunluk kazandığı bedende İlahi güce ait şuur, akıl, basiret, vicdan, idrak, algılama, öğrenme vs. gibi haller ile hayal, rüya, gönül, düşünce, duyu ve his organlarını oluşturup harekete geçiren, beleyip, doyuran, aynı zamanda da bu uzuvlar vasıtasıyla da yapıp ettiklerinden ahrette İlahi kudrete karşı da sorumluluk taşıyan İlahın kul nezdinde ki, İlahi hayat iksiri taşıyan enerji üretim merkezinin adı. (Kalp; Yer yüzünde İlahi kudreti (Rahman’ı) temsil etmek üzere oluştuğu ana rahminde yaratılış (fıtri) sözleşmesi gereğince vücut bulan, tekamül yolundaki ilerleyişte, uhrevi aleme ait köprü oluşturarak Rahman ile arasında ilişki kurmak için ben’liğindeki şuur altına ezelde verilip, yüklenmiş olan akıl, sabır, sebat, basiret, tahammül, vicdan gibi öğrenip bilme, algılayıp hissetme, muhakeme yoluyla idrak etme vs. gibi diğer hallerin oluşturulmasını sağlayan, bunlara bağlı olarak gönül yoluyla da (ruhtaki) ben’liğe ait mizacı oluşturmak, oluşan ben’likteki mizaca uygun kişinin duygu ve düşüncelerine akıl yoluyla zemin hazırlamak, hazırlanan zeminde kişinin karakterine uygun tarzda düşünce ve fikir üretmek, üretilen duygu ve düşüncelere yönelik kişide hayal, rüya, sevinç, öfke, hınç, kin, nefret, hoşgörü vs. gibi diğer insani duygu ve hislerin de oluşmasını sağlamak, oluşan duyguları sürekli besleyip, geliştirip, olgunlaştırarak dışa yansıtmak, onları canlı tutup, güçlendirerek harekete geçirmek için yoğunluk kazandıran bir merkez olarak kalp; içinde cereyan eden her türlü olumlu olumsuz (yaşanılan hayata dair) her halin kayda geçirilmesini sağlayan, vicdan yoluyla da kul nezdinde İlâh’ın jandarmalığını yapan, tekamül yolculuğundaki ilerleyişte kulun dünyevi alemdeki gelişmesine katkı sağlayan, gelecekteki ahret hayatında da İlâhi kudrete karşı hesap verme sorumluluğunu taşıyan, insan bedenindeki bütün bu oluşumların oluşmasını sağlayacak olan hayat kaynağının, enerji üretim merkezi olarak da yaratanın kulu nezdinde ki, nazar ettiği gönül evinin adına kalp denir.)
Bize enerji verip, yaşamamızı sağlayan kalp, aynı zamanda hayat kaynağımızın da merkezidir.
Hayat kaynağının merkezi olan kalp, hayat enerjisini içinde yaşayıp var olduğu bedenden, beden de kainattan alır.
O halde insan kainata, kainatta tıpkı bir insana benzer.
O halde kainattaki oluşumlar ile ana rahmindeki oluşumlar adeta birbirinin benzeridir.
Ana rahminde oluşan çocuğu, anasının besleyip doyurduğu gibi, kainatta çocuğun anasını besleyip doyurur.
Dolayısıyla ana kainatı, çocuk dünyayı temsil ederken, ana kainat denilen dünya aleme, çocuk da daha gaip alemi gelişmemiş küçük bir dünyaya benzer.
Buradan kalbe geçecek olursak; (meyve çekirdek misali) kalp insanın, insan da kainatın özünü oluşturan tıpkı çekirdeği gibidir.
Dünya - alem meyveyse, insan da onun özünü oluşturan çekirdeğidir.
Şayet İnsan meyveyse, meyvenin özünü oluşturan çekirdekte onun kalbidir.
Kısacası, meyvenin özünü oluşturan yine onun çekirdeğidir.
Başka bir ifadeyle, meyveyi oluşturan çekirdek, onun özünü de oluşturur.
./…
Cahit KARAÇ