content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

06 Oca

Kahve Köşeleri

Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Diye bir soru yöneltmiş olsam, sizlerden değişik yanıtlar alırım. Deniz kenarında yaşıyorsanız, çoğumuz, “Oltamı kaptığım gibi kendimi sahile atarım.”  Kimimiz de , “  Sinema ve tiyatroya gider, bir köşeye çekilip müzik dinler “ diyenlerimiz olabilir.  Sorumu kışın yöneltmiş olsaydım, Anadolu’nun kırsal kesimlerinden erkekler hemen “  Yapacak bir şey mi var tabi ki  kahveye giderim.”  Derken bir başkası da, “ Kahveye gidip de o dumanının içinde ne yapayım.  Oğlum ve karımla doğaya çıkarım” yanıtını verebilir.

Erkeklerimizin toplandıkları, bir araya gelerek oyun oynadıkları veya sohbet ederek vakit geçirdikleri  kahvehaneler veya kafalarını demleyebilecekleri  barlar muhakkak vardır. Peki ya kadınlarımız veya genç kızlarımız boş vakitlerini nasıl değerlendiriyorlardır dersiniz?  Evli olanlar, dar ekonominin kıskacında evlerinde oturmayı, ev işleri ile oyalanmayı yeğleyeceklerdir. Kocaları demiştim. Onlar çoktan,  yanık oyununun başında her şeyi unutmuşlardır o boğucu dumanın içinde. Tıpkı kaybolmuşlukları gibi.

Günlerden  Cumartesi veya Pazar. Tatil günü.  Memurlar ve diğer çalışanlarımız  canınız sıkıldı değil mi?  Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Maça gitmeyi mi yoksa evde televizyonun karşısında pineklemeyi mi tercih ettiniz?.   Peki güzel bir program yoksa  ne yapacaksınız?  İşte o zaman dışarı çıkma hazırlığı başlamıştır. Cadde de adımlarınız belli belirsiz nereye gidileceğini bilmeden birbirine dolaşacak.  Etrafınıza bakıyorsunuz,  gözünüz on adımda bir kahveye rastlıyorsunuz. Geçen haftada  onlarca parayı kaybettikten sonra kendinize söz vermiştiniz bir daha kahveye uğramayacağım diye. Siz şeytanı hiç tanıdınız mı? Etrafınızda bir dolanmaya başladı mı, siz de ne söz kalır ne de erkeklik. Girmesin şeytan  bir kere içinize. Gelgitler arasında adımlarınızı kahveye yöneltiyor ve  ortada yanan sobanın kıyıcığına  ilişiyorsunuz. Garsondan, tavşan kanı bir çay istiyor ve keyifle içiyorsunuz. Yan masalara bakıyorsunuz herkes gerilimli ve valenin beklentisi içinde. Çayınızı son kez yudumladığınızda  arkadaşınızın bakışları arasında göz göze geliyorsunuz. Teklif karşısında  içinizden “ Ben  oynamaya tövbe etmiştim.” Diyorsunuz. Fakat  dayanamayıp teklifi kabul ederek oturuyorsunuz masanın başına ve kaptırıyorsunuz kendinizi oyuna. İçerisinin pis havasına ve gürültüsüne aldırmadan.

Boş zamanlar, gerçekten insanlar için çok tehlikelidir.  Zihin bu zamanlarda neler üretir neler. Hele bir de işsizseniz vay halinize demektir. Ortega Y.Gasset, İnsanı insan yapan sürecin günlük ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bir köşeye çekilip düşünmesi ile başladığını söylemiştir.  İşsiz insan güne nasıl başlar dersiniz?  Bir kere geceden düşünceden boğulan  bedeni yorgundur. Sabah kahvaltısını kimin yanında yapacaksa boğazına gidecek lokmaları çekinerek yiyecektir.  Fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayanların kendisine bir başka baktığını her an alınganlık içinde hissedecektir.  Televizyon karşısında nelerle meşgul olacaktır? Bayan ise, kadın programları ve dizileri, erkek ise maç saatlerini bekleyecektir. Veya kapıyı çarptığı gibi cebindeki bir çay parasına kahvede bir yudum soluklayacaktır. Ve kim bilir hangi hayallerle tekrar döngünün yaşanacağı evin yolunu tutacaktır.

 

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank