Kahraman Olacaktı Ama…
Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi süresince; Tunus, Mısır, Irak, Afganistan gibi ülkelerde sanki Batı’nın istediği sonuçlar alınmış gibi algılandı.Ya da, medyalar kanalıyla, bizler öyle algıladık.
Projenin sürekliliği açısından, ortalık toz dumanken, Haçlı saldırılarının Suriye’de de devam edilmesine karar alınmıştı.
Aslında bu karar alınırken, Batı şunu çok açık olarak biliyordu; eğer Suriye’ye müdahale edilirse, İran ve Lübnan Hizbullah’ına da müdahale edilmiş demekti.
Daha kestirme söylesek, Suriye’ye müdahale İran’a müdahale demekti.
Halen de, durum aynıdır.
Batı ve Amerika’nın Suriye’ye müdahale şekli, Türkiye’nin de kullanılmasını içeren “örtülü savaş” tarzındaydı.
Batı, Suriye planını yaparken, Türkiye’yi kullanmayı düşünüyor ama sonunun ne olacağını kendisi de kestiremiyordu.
Nitekim dün ABD Genelkurmay Başkanının açıklamalarından da bunu çıkarmak mümkün.
Suriye’ye askeri müdahale, diğer müdahalelere benzemez diyor.
Suriye örtülü savaşı başlatılırken, Eş Başkan Batının planlarını yeterince kavramadı.
Durumdan kendisine vazife çıkarıp, kendisini Suriye Fatihi olarak süreçten çıkacağını sandı.
Aradan geçen 2,5 yıllık örtülü savaş sonunda, Suriye düşmeyince, birilerinin bedel ödemesi gerekti.
Türkiye komşusuna terörist ihraç eden, Suriye’deki cinayetlere yardım ve yataklık eden bir duruma düşürülmüştür.
Üstelik kıt mali kaynaklarda hatırı sayılır bedeller de ödenmiştir.
Suriye ile ticaret sıfırlanmış, bölge ülkelerinin Türkiye’ye güveni kaybolmuş, İran ve Rusya sotada bekler konuma gelmiştir.
Sıra siyasi bedellerin ödenmesindedir.
AKP ve onun şakşakçılarının, Suriye yenilgisinin bedelini ödeme zamanı gelmiştir.
Özelleştirilmiş ve yanan Avrupa’nın dönüp, Erdoğan’a bakacak hali yoktur.
Erdoğan’ı yeterince kullandıklarını, daha fazla kullanırlarsa, Türk halkını kaybedeceklerin bilincindedirler.
Zaten Almanya Suriye olayının başından beri temkinli hareket etmekteydi.
Aslında ABD’nin, Erdoğan eliyle Türkiye’yi bölme planlarını, Suriye sürecinden ayrı düşünmemek gerekir.
Siyasi hayatta, yanlış bir politikanın içine girdiniz mi, siyaseten dönüş yapamadığınız gibi, yeni yanlışlar yapmaya mecbur konumlara düşersiniz.
Bu anlamda, AKP iktidarı, artık doğru bir şey bile yapsa, yanlış yere gidecektir.
Kullanılmak böyle bir şeydir.
Siz artık kendi iradenizle dahi bir şey yapsanız, kimse size güvenmez.
Bu iktidar büyük güven kaybına uğramıştır.
Her türlü propaganda bu güveni geri getiremez.
İşte hayat biraz da böyledir.
Amerika’ya güvenip kahraman olacağım derken, kullanım miadınız bitmiş olabilir.
Erdoğan’ın şimdilerde, BOP, başladığı gibi bitti demesi bundandır.
BOP için önce inkâr ettiler, sonra bu kültür projesidir dediler, yenilgiler sabitleşince, savunmaya geçtiler.
Bu iktidarı başımıza taşıyan BOP’tur.
BOP’la geldiler, BOP’un çıkmazları ile gideceklerdir.