Kafaları Karıştıran Sorular!
Yüreğinde vatan kaygısı olan aydının kendine sorduğu sorular vardır.
Soru 1- Suriye’de ne olacak?
Soru 2-Amerika ve Rusya bölgemizde ne yapacak?
Soru 3- Dünya ekonomik daralması ülkemizi nasıl etkileyecek?
Soru 4-İçinde yaşadığımız bu ekonomik krizin, sosyal veya siyasi sonuçları olacak mı?
Soru 5- Türkiye’de ortaya çıkan, bu umutsuz ve mutsuz durum nedendir?
Soru 6- Muhalefetin bu durumu nereye varır?
Soru 7- AKP seçimlerden zaferle çıkmış olmasına karşın neden güvensizlik yaşıyor?
Bu sorular için şöyle de düşünebilirsiniz.
Bu sorular kahvehanelerde, işi gücü olmayanların bir birlerine sorduğu sorulardır. Sen kafanı serin tut. Bu kaygıların hiçbirine gerek yok. Türkiye’de her şey yerli yerindedir.
Sorular vesveseden ibarettir.
Sorulardan başlayalım. Bu soruların hiç birisi Türk halkının yarattığı sorunlar değildir. Ancak çözmekle yükümlü olduğu sorunlardır.
Bu soruların içinde yer almayan, ancak, o soru sorulduğu zaman, diğer soruların fazla da, bir kıymeti har biyesi kalmayacak soru nedir?
PKK terörü ile silahlı mücadele devam edecek mi, yoksa tavsayarak durdurulacak mı?
Eğer Türkiye terörle müzakere etmeyecek ve mücadele edecekse, mücadele derinleştikçe, Türkiye’nin kendi yeri yeniden belirlenecektir.
Batı terörü desteklediği sürece, Batı ile sürdürülen ilişkiler yeniden gözden geçirilmek ve yeni yol haritası çizme durumu ortaya çıkacaktır.
Terörle silahlı ve silahsız mücadele süreci; Türkiye iç siyasetinde, Batı ile işbirliği yaparak siyaset yürütenlerin işlerini çok zorlaştıracaktır.
Batı ile Türkiye’nin arasında yer alan PKK, Batı ile ilişkileri belirleyen olacaktır.
Bu durum iç siyasi dengeleri yeniden belirleyecektir. Çünkü halk AKP’ye tekrar yetki vererek, başladığın işi bitir talimatı vermiştir.
Terörle silahlı mücadele yapacağım diye aldığı oyları kerhen almıştır. Muhalefet ise, terörle yan yana görünerek iktidar fırsatını kaçırmıştır.
Bu sebepten muhalefetin durumunu da terörle mücadele belirleyecektir.
Terörle mücadele Suriye ile olan ilişkileri de belirleyecektir. Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmamız, aslında kendi toprak bütünlüğümüzü savunmak anlamındandır.
Dış ilişkilerimiz de, büyük ölçüde PKK ile yapılan silahlı mücadeleye bağlıdır. Biz kararlı olursak dış güçler PKK’yı desteklemede kararsız kalacaklardır.
Belli bir zaman gelecek PKK’ya destek veren ülke ile ilişkimizi kesmek zorunda kalacağız.
Batının PKK sevdası ve Kürdistan kurma amacı ancak ve ancak bizim kararlı tutumumuzla engellenir.
Siz bakmayın G-20 Toplantısında arkamızın sıvazlandığına… Batı Cephesinde değişen bir şey yoktur.
bulentesinoglu@gmail.com
