Kadınlarımız ve Siyaset…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Eskişehir Milletvekili Dr. Ruhsar Demirel; Kürtaj-Sezeryan tartışmalarını değerlendirdiği
bir röportajında” kadının ülkemiz ve insanlarımız için önemine vurgu yaparak “kadın üzerinden siyaset değil, kadınla siyaset yapılmalıdır” diyerek, yüce Allah’ın yarattığı bütün canlılar içerisinde doğurganlık özelliği ile dünyanın en ağır yükünü omuzlarına yüklediği şefkat abidesi kadınlarımıza çok önemli bir mesaj vermiştir.
Erkeklerin tümü, analar tarafından kadının eline muhtaç olarak yetiştirilmiştir. Ve yetiştirilmeye devam edilmektedir. Ölüm tecelli ettiğinde, kadın çocuklarına hem ana hem baba olurken, baba yetiştiriliş gayesine uygun olarak hemen eş arayışına girer (istisnalar hariç). Kadın bu gerçekten yola çıkılarak değerlendirildiğinde anadır, babadır, eştir, bacıdır, medeniyetin ışığıdır, evde işte olduğu gibi her kesimin beklentisi olan kaliteli siyasetin, en etkili aracı ve ilacıdır.
Evde misafirlikte işinden arta kalan boş zamanlarında kendi kıymetinin farkında olarak boşa konuşmak yerine zaman zamanda olsa eğitim ve öğretim, bilgi ve görgüleri gereği yerel ve genel siyasetten konuşmak suretiyle evde, her yerde olduğu gibi siyasette biz de varız diyerek ülke yönetiminin baş tacı olmalıdır. Bütün bunlara rağmen, Yaşamımızdaki kadın gerçeğinin aksini söyleyecek babayiğit varsa, ona söylenecek hiçbir sözümüz yoktur.
Hayatın müşterekliği kaçınılmaz bir gerçek olduğuna göre, siyasetinde kadın erkek müştereken omuz omuza yapılmasının hiç mahsuru yoktur ve olmamalıdır. Kadın hayatın olmazsa olmazı olduğuna göre, neden siyasetin olmazsa olmazları arasındaki yerini almasın!
Siyaset, başta insanlar olmak üzere, bütün canlıların hayat kalitesini yükseltmek amacıyla yapıldığına göre kadınlarımızın da bu önemli alanda yerlerini derhal almaları gerekmektedir.
Ancak kadınlarımızın (özellikle Anadolu kadınlarımızın) büyük bir kesimi siyaseti erkek işi olarak gördüğü ve öyle kabul ettiği için evde, işte, misafirlikte siyaset konuşmayı (babam-kocam) bilir diyerek yersiz bulur. Kadın hayatın her an içerisinde olduğuna göre, siyasi hayatın içerisinde mutlaka olmalıdır. Çünkü “kadının olduğu yerde medeniyet vardır.”
Kadınlar ve erkekler, özellikle kadınlar herhangi bir siyasi partiye üye olsun, olmasın, babasının ya da kocasının isteği doğrultusunda da olsa, oy kullandıkları müddetçe, isteseler de istemeseler de siyasetin içerisindedirler. Bu durumda ben siyaset yapmıyorum demenin manası var mı? Hayır, Yok. Öyle ise evde ya da misafirlikte başka şeyler yerine siyaset konuşmaları daha doğrudur.
Hâlbuki siyaset hayatın kendisidir. Siyaset ülke genelinde herkes ve her kesim özelliklede erkeklere oranla kadınlar tarafından en çok konuşulan konu olması gerekmektedir. Kadınlarımız siyasette yer alırsa, siyasete kalite gelir. Siyasette herkes ve her kesim tarafından rahatsızlık duyulan olumsuzluklar, kadınlarımızın siyasete girmeleriyle ya asgariye iner ya da hiç olmaz.
Hemen-hemen her yetişkin insanın, özellikle kadın seçmenin, beş yılda bir sadece oy kullanmaktan öteye, siyasi arenada gerek kendilerince, gerekse siyasete kalite gelmesi arzu ve isteği ile erkeklerin göstereceği teveccühle kadınlarımıza siyaset konuşma ve yapma yolu açılırsa olumlu manada on parmağında on marifet olan kadınlarımızın söyleyeceği sözü, yapacağı çok önemli işi vardır ve olmalıdır diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Kadınlarımız ve Siyaset…