content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

08 Mar

Kadınlarınızı dövmeyin Beyler!

Hz. Peygamberin yapmadığını siz neden yapıyorsunuz Beyler?
Kadın insan familyasının en nadide parçasıdır. Kadınında erkeğinde bir rolü vardır bu hayatta. Kadın taşıyıcıdır, analığı ile üretkendir.  Kadın naziktir,  kibardır, güzelliği ile en nadide çiçek kadar özeldir.İç dünyasında erkekten daha duygusal, daha merhametli ve şefkatlidir. Onun içgüdüsünde bir şekilde dertlerle uğraşmak,  problemlere çözüm üretmek vardır.

Erkekler çocuk yapabileceklerine inandığı kadınlarla evlenir. Kadınlarda iyi baba olacağına inandığı erkeklerle...
Aslında herkes biyolojik olarak bir aile olma iç güdüsünde yaşamıyor mu bu hayatta?
Lakin zaman zaman aile kavramını unutuyoruz sanırım. Artık evcilik oynayan çocuklarımız yok. Her yönden esir alınmış bir kadın var hayatımızda...
Kadını; Zorluyoruz! Horluyoruz! Dövüyoruz! Sövüyoruz! Aşağılıyoruz! Öldürüyoruz!
Bu kelimeler; Canım! Sevgilim! Eşim! Anneciğim! Kızım! diyenler için ne kadar aykırı ve kaba duruyor değil mi?
Müslüman bir ülkede kadına saygı ve sevginin daha ön planda olması gerekirken, İslam inancı Cenneti kadının ayakları altına sermişken, Müslüman erkeklerin kadını horlaması ve ona el kaldırması ne kadar yanlış ve ne kadar cezası ağır bir günahtır!

Peygamber efendimiz (SAV) birçok hadisinde kadının dövülmesini yasaklamıştır. İşte onlardan ikisinde şöyle der:
"Kadınlarınıza yediğinizden yedirin, giydiklerinizden de giydirin. Kusurlarını yüzlerine vurarak, ayıplamayın. Onları dövmeyin, cezalandırmak düşüncesiyle evde tek başına bırakıp terk etmeyin."
"Sizden biri hangi düşünceyle hanımını köle dövercesine dövmeye kalkışır? Akşam olunca aynı yatakta beraber yatmayacaklar mı?"
Kur’anı Kerimden sonra Hadisi Şerif Müslümanların ikinci başvuru kaynağıdır bildiğiniz gibi.
Bu iki hadisde de , hem kadını dövmeyi, hem de terk etmeyi yasaklıyor. Evlilikte bazen illaki tartışmalar olur, bazı erkekler, eşiyle tartışınca evi terk edip gidiyor. Hatta birkaç gün, birkaç hafta gelmeyenler var. Hiç düşünmüyor bu kadın ne yer ne içer, nasıl bir psikolojidedir. Peygamberimiz bunu yasaklıyor. Çünkü erkek eşinin aynı zamanda koruyucusudur. Onu dövmek de, terk etmek de erkeğe yakışmaz. Hele erkekliğe hiç yakışmaz.

Dikkat ederseniz, ikinci hadiste dayağın meydana getireceği psikolojik olumsuzluk nazara veriliyor. Bir erkek düşünün ki, eşini sevdiğini söylüyor, onun için fedakârlıklara katlanıyor, ama bir çatışma veya tartışma sonucu eşini dövüyor. Oysa gece aynı yatakta yatacaklar. Birliktelik için sevgiye ihtiyaç var. Dayaksa nefret doğurur. Nefretle sevgi bağdaşmayacağına göre, eşiyle birliktelik ve mutluluk isteyen bir erkek nasıl olur da onu döver?

İslâm âlimleri, nikâh akdinin, bir istihdam sözleşmesi olmadığını belirtmişlerdir. Yani, nikâh, erkeğin kadını bir hizmetçi gibi kullanması sözleşmesi değildir. Bu sebeple, yemek yapmak, temizlik işleri, dükkânda ve tarlada çalışmak kadınların görevi olarak kabul edilemez. Kadın bir kısım ev işlerini yapıyorsa, bunları hukukî bir zorunluluk olarak değil, bir iyilik, hoş bir âdet ve güzel bir örf olarak yapar. Yani öteden beri bütün dünyada ev işleri kadına ait olarak algılandığı için bu âdete uymuş olur.

Hz. Peygamberin yapmadığını sizde yapmayın Beyler … Kadınınızı sevin annenizi sever gibi… Kadınınızı sevin kızınızı sever gibi... Dövmeyin, sövmeyin, öldürmeyin…
Allahın emanetine el kaldır, tekme tokat hastanelik edene dek döv sonra nefret ettirdiğin kadının yatağına gir! Hangi sevgiyle, hangi yüzle Beyler?
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu olsun.

 

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank