Kadınlara Biber Gazı Yerine Ruj Atılsın
Yeni bir araştırmada, birçok popüler ruj ve parlatıcıda insan sağlığı için ciddi tehlikeler yaratabilecek seviyelerde metaller bulunduğu tespit edildi (1).Kaliforniya Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan ve Environmental Health Perspectives isimli dergide yayınlanan araştırmada eczanelerden ve kozmetikçilerden satın alınan, fiyatları 5.59$ ile 24$ arasında değişen 8 farklı ruj ve 24 parlatıcı ağır metaller bakımından incelemeye alındı.
Bunların çoğunda kadmiyum, krom, alüminyum, manganez başta olmak üzere zararlı kimyasallar bulunduğu ve bazılarının oldukça yüksek seviyelerde olduğu belirlendi.
Kabul edilen günlük alımın bu ürünleri sık kullanan kadınlarda alüminyumda yüzde 3, kromda yüzde 68 ve manganezde ise yüzde 22 fazla olduğu hesaplandı.
Kadınların günde ortalama olarak 2.3 kere dudak boyası veya parlatıcı kullandığı ve her gün 24 miligrama maruz kaldığı; bunları günde 14 defa kullananların ise 83 miligrama maruz kaldığı tespit edildi.
Ağır metaller içinde kadmiyumun düşük dozda bile olsa uzun süre alınmasının böbrek yetersizliğine yol açtığı ve kromun da kanserojen olduğu biliniyor.
Kozmetikler sürüldüğü yerde kalmıyor
Araştırmanın uzmanlarından Katherina Hammond şunları söylüyor:
“Araştırmamızda ruj ve parlatıcılarda fazla miktarda alınmaları durumunda ciddi riskleri olan ağır metaller olduğunu gördük.
Mideye gitme ihtimali yüksek olduğu için dudaklara uygulanan ürünlerin diğerlerinden daha önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bu kozmetiklerin ortalama olarak günde iki kere sürülmesi durumunda ağır metallerin bir günde alınmasına müsaade edilen seviyelerin üstüne çıkıldığını hesapladık.
Kadınların paniğe kapılarak rujlarından vazgeçmeleri doğru değil ama böyle bir riskten haberdar olmalarını istiyoruz.
Bu sonuçların başka çalışmalarla daha geniş gruplarda ayrıntılı olarak incelenmesi gerekir.”
Güvenli Kozmetikler Kampanyası
2004’ de başlatılan “Güvenli Kozmetikler Kampanyası” (The Campaign for Safe Cosmetics) tüketicilerin ve işçilerin kimyasallardan zarar görmemeleri için çabalıyor.
2007’ de 33 rujun yarısından fazlasında yüksek miktarlarda kurşun bulunduğu gösterilmişti.
2011’ de 400 dudak boyasını test eden ve bunlarda zararlı miktarda ağır metal bulmayan FDA kurşun için herhangi bir sınır koymadı.
Gelelim neticeye
BİR: Üreticiler, dudak boya ve parlatıcılarında düşük miktarlarda çeşitli metaller olmasının gayet tabii bir şey olduğunu, sürülen kozmetiğin çok az miktarının vücuda gireceğini, bunların içme suyu ve havada da bulunduğunu iddia ediyorlar.
İyi güzel ama ruj ve parlatıcı kadınların kullandığı onlarca kozmetikten sadece ikisi; daha bunun allığı, farı, şampuanı, saç spreyi, ojesi, parfümü, sabunu… ve daha neler neleri var.
Kadınlar “daha güzel” görüneceğiz diye kendilerini nasıl da zehirliyorlar, farkındalar mı acaba?
İKİ: Bebeklerine süt veren ve gebe olan kadınların her türlü kozmetikten uzak durmalarını tavsiye ediyorum.
ÜÇ: Kız çocuklarının eline çok küçük yaşlardan itibaren kozmetik veren annelere ise “Allah akıl-fikir versin” diyorum.
DÖRT: THY, keşke sadece kırmızı olanı değil tüm dudak boyası ve parlatıcıları da yasaklasaydı.
BEŞ: Kadınlara, “dudak boyası ve parlatıcıdan hiç hoşlanmayan” erkeklerin sayılarının hiç de az olmadığını da hatırlatırım; benim gibi.
ALTI: Ha biber gazı ha ruj, farkı yok. Polis kadınlara biber gazı sıkmasın ruj dağıtsın, aynı şey!
KAYNAK
1. http://ehp.niehs.nih.gov/1205518/
2. http://www.huffingtonpost.com/2013/05/02/toxic-lipstick-metals_n_3195547.html