Kadınlar Ve Erkekler
KADINLAR VE ERKEKLER
Eşler arasında eşini kıskanma, baskı kurma hakkını erkeğe veren tuhaf bir tutum var toplumumuzda ne yazık ki... Karısını kıskanmayan erkeğe ve kocasını kıskanan kadına hep anormal bakılır. Bu bakış açısına da ben anormal olarak bakıyorum.
Eş neden kıskanılır?
Paylaşamama, sahiplenme içgüdüsünün, getirdiği bir duygudur tabi ki. Eşin başka birisine gönül kaydırma veya başka birisinin göz koyma ihtimaline karşı bir nevi önlem almak içindir belki. Fıtri bir duygu mu, bilmiyorum. Toplumdan topluma azlık çokluk gösterdiğine göre öğrenilen bir yaklaşımdır diye düşünüyorum.
Kıskanmanın insani bir tarafı yok bence. Kimse kimsenin yaşamına müdahale etmeye, tapulu malı olarak görmeye hakkı yoktur.
Kıskanarak, baskı kurarak hem kendini hem eşini yıpratacağına insanlar, onun gönlünü fethetmeye çalışsalar ya! Fethedilmiş gönülle yaşanır mutluluk ancak.
Fethedilememiş gönlün sahibine, baskı ile sahip olmuşsun neye yarar? Birliktelikler saygı ve sevgi ile ayakta durursa anlam kazanırlar. Baskı ile bir yere varılamaz. Saygı ve sevgiye dayanmayan evlerde yetişen çocukların da ruh halleri tehlikededir her zaman.
Aldatma konusunun erkek tarafından gelenine hafifletilmiş sebepler uygulanarak hoş görülmeye çalışılmasını anlamak mümkün değil. Kanuni ve ahlaksal müeyyidelerin eşit olmadığı toplumun yükünü taşıyor kadın her dönemde. Sevgi ve saygıyı bozan sadece aldatma konusu değildir elbette. Pek çok konuda ihmallikler, haksızlıklar, oyun bozanlıklar yaşıyor kadın. Bunlar iki kere ikinin dört ettiği kadar gerçek maalesef… Kadınlar annelik duygusunun ağır sorumluluklarıyla pek çok mihneti sinesine çekerek her zorluk altında evlatlarına fedakarlık yapıyorlar. İstisnalar yok mudur? Vardır elbette. Ben büyük çoğunluktan bahsediyorum.
Psikologların, cinsiyet uzmanlarının, ruh bilimcilerin ifadelerine göre erkeklerin yapısı çok eşliliğe daha yatkın. Erkek eşini sevse bile gözü başka birisini arayabiliyorken, eşini seven bir kadının başka birisini aklından bile geçirmesi mümkün değilmiş. Hatta kocasını sevmediği halde hayatını ona vakfetmiş kadınların sayıca üstünlüğü bilinmektedir. Kendi ağzımla değil uzmanların ağzıyla konuşuyorum bunları. Aksi halde taraf tutmuş olurum!
Hâl böyleyken; hayatlarının büyük kısmı dışarıda ve özgürce geçirmekte olan erkekleri kadınların kıskanması veya sadakatinden şüphe duyması gerekirken, evin içindeki sadık yaratılışlı kadınlar kıskanılma odağındadırlar nedense?
Buradan şu sonuç çıkıyor; herkes karşısındakini kendisi gibi zannediyor galiba!!!!
ASUMAN SOYDAN ATASAYAR