Kadın İsterse, Başarabilecek Güçtedir
Saygıdeğer okurlar, kadın erkek hepimiz çıkarılan onlarca yasaya rağmen hayata dair yalnızca bir şeylerin değil, hiçbir şeyin iyi gitmediğinden şikâyet eder dururuz. Ancak şikâyete konu olumlu ve olumsuz her şeyin sorumlusu yine kadın ve erkek olarak bizleriz.
Ama Bütün sıkıntılar, sadece kendilerini düşünerek hareket ettikleri için işin kolayını seçenözde değil, sözde kadınların vurdumduymazlıklarından kaynaklanmaktadır.
Ekranlarda bir şekilde boy göstermeyi hüner sayan ya da öyle zanneden kendi kıymetinden bihaber özde değil sözde kadınların zaaflarını kendilerince iyi görüp değerlendiren TV’lerin hin program yapımcıları, kadın üzerine yaptıkları programlarla, çektikleri dizilerle dünyanın en değerli canlısı olan şefkat abidesi kadını ayağa düşürdüler.
Biz ve bizim gibi düşünerek hayatını idame ettiren yazarçizerler dahil sorumluluk sahibi bütün insanlar olarak kadını özünden koparan bazı TV’lerin program yapımcılarına ateş püsküren eleştiriler yapan yazılar yazmamıza rağmen bugüne kadar duyan olmadı.
Ancak yaptıkları programlar ve çektikleri diziler ile kadına yönelik aşağılama hareketine devam eden bazı TV’Ler için “Uluslar arası Kadın ve Medya sempozyumunda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in eleştirilerini destekliyoruz.
Ve her iki üst düzey yetkilinin yaptığı ve çok önemsediğimiz demecini okurlarımızla paylaşmak adına köşemizde bir kez daha dile getirmekten memnun ve mutlu olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Özde değil sözde kadın ağırlıklı olarak çektikleri diziler ve yaptıkları programlarla kadını ayağa düşüren zorda bırakan TV’leri ve program yapımcılarını eleştiri yağmuruna tuttuğu dizi ve programlarda kullanılan dil, işlenen konular, konuklar, marjinal gündemlerle ekranları başında bulunanların ruh sağlığı ile oynanıyor diyerek en değerli varlığımız olan özde kadınlarımızın hak ve menfaatlerini koruyan Arınç ve Şahin’e en değerli varlığımız olan analarımız, bacılarımız, eşlerimiz ve en önemlisi kadınlarımız adına yürekten teşekkür eder, eleştirilerine canımızla, kanımızla katıldığımızın bilinmesinden büyük memnuniyet duyarız.
İşte dünyanın en değerli canlısı olan şefkat abidesi kadınlarımıza haddini bilmeyen Türkiye’deki bazı televizyon prodüksiyonlarında, cinsellik, şiddet, ayrımcılık, genel ahlak kurallarına ve toplumun ahlak kurallarına ve toplumun moral değerlerine karşı son derece olumsuz bir dil kullanılmaktadır.
Kadın ya ataerkin roller içine sıkıştırılmakta yada ihanet eden, yuva yıkan, marjinal bir çerçeveye oturtulmaktadır.
Son dönemlerde ekranlarımızı dolduran yerli dizilerin neredeyse tamamında kadınlar içi boşaltılmış, değersizleştirilmiş bir nesneye döndürülmüştür. İhanet eden, evlilik dışı ilişkiler kuran, yuva dağıtan, temel değerleri hiçe sayan bir profille anne, hayat arkadaşı, daha ötesi herkes gibi insan olan kadın, bütün bu masum ve kutsal özelliklerinden çoğu defa ayrıştırılmaktadır. Yâda tam tersi dayak yiyen, zulme uğrayan, taciz edilen, tecavüze uğratılan, aşağılanan, bir dille zavallı, acınası, bir yaratığa dönüştürülmektedir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin kadın hakları konusunda artık “Kral çıplak deme zamanı gelmiştir” diye başladığı konuşmasında “Kadın sadece bedensel güzelliği ile değil, aklıyla, duygusal zekâsıyla, iffetiyle, cesaretiyle, hikmetiyle, adaletiyle var. Yayınlarda sadece kadınların şiddet ile anlamlandırılması yerine başarı hikâyeleriyle ön plana çıkarılması gerekmektedir. Kadın eğer kendisi ister ise bunu başarabilecek güçtedir diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Kadın İsterse, Başarabilecek Güçtedir