Kadın A.Ş.’ler Geliyor
İlk kez İzmir’de oluşturulan “Girişimci Kadınlar Projesi”nin mayası tuttu. Kalkınma Ajansı’nın desteği ile biraraya gelen 100 kadın, gruplar halinde şimdi iki kooperatif, üç şirket kurmak için düğmeye basmaya hazırlar.
Kadınlar Kooperatifi ve Homeros Kooperatifi’nin yanı sıra Sefertası AŞ., yaşlılar için gündüz bakımevi ve Bedesten AŞ yalnızca kurucularına değil, katkı koymak isteyen tüm İzmirli kadınlara açık olacak.
“Kadınlar adına her hareket önemli” gibi beylik bir cümleden yola çıkmayalım. Tersine, birçok eylem ve hareketi bir kadın olarak sıkıcı, abartılı, yaşamdan, gerçeklerden kopuk bulduğumuzu da haydi itiraf edelim... Kadın ve erkeği insan noktasında değerlendirmeyi inat etmiş, ötesine kulaklarını tıkamaya çalışmış biri olarak hareket noktam bellidir.
Kadınlara karşı haksızlık vardır; evet. “Ben bilirimci, dominant ve küfürlü erkek dünyası özellikle işdünyasında kendini baskı unsuru olarak ortaya koyar, ona da evet. Kadını karar noktalarında, iş yaşamında “azınlık yapmanın” binbir yolu mevcuttur, bu da doğru.
Ancak bu haksızlıkları seslendirmek, çoğu zaman derdimizi birbirine anlatmanın ötesine taşmıyor.
Kadınlarla ilgili sorunların, çözüm bölümüne ‘takmış’ bir yazar olarak, yeraldığım organizasyonların ses yükseltenden öte çözüm öneren olmasını yeğlerim.
Sonucunda bir ışık olmalı, bir fark yaratmalı. EBSO’nun Girişimci Kadınlar Projesi’ni de açıkçası ne getirecek, gözüyle bir süre perde arkasından izlemeye özen gösterdim.
Kadınlara ders verip mi bırakacağız, gerisi gelecek mi ?
Gruplaşarak formül ürettiler
Proje özünde İzmir Kalkınma Ajansı’nın geçen dönem Sosyal Kalkınma alanında desteklediği projelerden biri. İzmir’de küçük ölçekli girişimcilik yapmak isteyen kadınları bir araya getirerek oluşturulmuş bir proje. Ege Bölgesi Sanayi Odası öncülük yapıyor. 2009 Temmuz’unda başlayan proje kapsamında, iş kadınlarından 30, sivil toplum kuruluşlarından 30 ve ev kadınlarından 40 katılımcının seçildiği projede 25-50 yaşları arasında 100 kadına dernekleşme, şirketleşme ve kooperatifleşme eğitimleri verildi ve “Nasıl girişimci olabilirsiniz”in yanıtı arandı. İş kadınları, iş kurmakisteyen kadınlara yardımcı olmaya çalıştılar.
Uzun süre eğitimlerini izledik, ardından kurmayı planladıkları şirketler, kooperatifler belirlenince yanlarındaydık.
Bu kadınlar şimdi gruplar halinde bir araya geldiler. 10 ya da 20 kişilik şirketler kurmak, kooperatifler oluşturmak için hazırlar.
Prensip şu, bu oluşumların hepsinde kadınlar yer alacak ve öyle büyük sermayeli değil, küçükten, en ufağından başlayacaklar.
Güzel fikirler ortaya çıktı.
Kimisi el emeklerinin, sanat ürünlerinin sergileneceği kooperatife hazırlanıyor. Ev hanımlarının ürünlerini bir merkezden alarak bunları kayıtiçinde satacak ve bunu bir sistem haline getirecekler.
Kurulacak merkezde evhanımları hem ne üretebileceklerini öğrenecekler hem de üretimlerini buraya verip, satıldığı takdirde paralarını alacaklar.
Aile bütçelerine katkı sağlanacak. Kimi İzmir’i simgeleyen süs eşyalarının yapımı için kadınları harekete geçirmeye hazırlanıyor, kimisi yaşlılar için gündüz bakım evi oluşturmayı kafasına koymuş azimle çalışıyor
Herkes beğendiği oluşum fikrine, kendi alanı içerisinde yakınlaşmış.
İsteyen katkı koyabilecek
Projenin bir diğer yanı da kurulacak oluşumlar için, fikri ya da az sermayesi olan, ilgi duyan her İzmirli kadını aralarına almaya hazır olmaları. Örneğin “Sefertası” projesini mi beğendiniz. Hemen şirkete ortak olabilirsiniz. Ya da ‘ben de size yemek sağlayıcı olmak istiyorum’ diyerek başvurabilirsiniz. İzmir Girişimci Kadınlar Proje Yöneticiliği’ni Ege Bölgesi Sanayi Odası Berkay Eskinazi yapıyor. Eskinazi büyük bir coşkuyla onlarla ilgileniyor, destek bulmak için koşturuyor.
İzmir Kalkınma Ajansı’nın basın-iletişim sorumlusu Nazlı Kayı da böyle bir projeye de destek verdikleri için mutlu. Tüm amaç kadınların kendi aralarında, resmi kurumlardan da destek alarak ortakşirketlerini kurabilmesi.
Evet şimdilik görünen iki kooperatif, üç şirket yolda. Farklı konularda yol almaya hazırlanıyorlar.
Yüzbinlerce ev kadını, iş bulamayan kadın için kuracakları şirketler kooperatifler destek olabilir, bu çabalar sonuca ulaşabilir mi ?
Önemli aşamalar geçirseler de, işleri kolay değil elbette.
Finansal destek ayağında sıkıntılılar. Keşke bu projedeki mali desteklerin bir kısmı da bu kadınlarımızın kuracağı oluşumlara gidebilseymiş.
Bu noktada Berkay Eskinazi, çeşitli firmaların finansal desteğini almak için çabalıyor ama henüz çoğunun sermayesi başarmak istedikleri işler için yetersiz görünüyor.
İş banka kredilerine kaldığında kimse, duygusal davranmıyor. Yüksek faizler ve ipotek teminatları karşılarına çıkıyor.
Yine de çok azimliler.
Kurum ya da firmaların destekleri bu oluşumları daha güçlü hale getirebilir.
Aralarına erkek almayacaklar
İleride aralarına erkek alabilirler mi? Çoğundan gelen yanıt; “erkek egemen işdünyasında kendimize yer bulamadığımız için kadınlar bir araya geliyoruz” oluyor.
Yani şimdilik niyetleri yok.
Bu oluşumlara katılmak isteyenlerin EBSO Proje Servisi’ne başvurmaları ya da internet üzerinden ulaşmaları yeterli.
İş yaşamına katılmak, az çok bir ekonomik özgürlüğe sahip olmak kadını birey yapabilmenin öncelikli yolu.
Üzgünüm beyler, açıkçası işhayatında paylaşmaya pek gönüllü olmadığınız, çoğunlukla baştan yaratılmış sınırlara mahkum edilen kadınlarımız ya eğitimleriyle ya azimleriyle daha çok karşınıza çıkacaklar.
Kadınlar için sözün sınırlandığı, icraatin kendini gösterdiği yerde olmak güzel.
Bu projelerle bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ’nü kutlamak daha keyifli olacak.
Kadın Kooperatifi’ne başvurun
Bu grupta da 13 kadın, kadınların emeklerini değerlen-diren kooperatif kurmak üzereler. Amaçları tek bir ofis, depo gibi merkezi bir yer açmak ve buraya İzmirli evkadınlarının çeşitli emek ürünlerini getirmesini sağlamak. Bu ürünleri çeşitli kermeslerde, sergilerde sergilemenin yanı sıra özellikle gruplar halinde üretimi yurtdışına göndermeye kadar hedefleri var. Turizmci Dilek Araç bu gruba destek vererek özellikle İzmir’e ait çeşitli simge eşyaların üretiminin yapılmasını amaçlıyor. Turistlerin bu konuda sürekli talepleri olduğunu aktaran Araç, “İzmir’e ait çeşitli simgeleri el ürünleri haline getirebiliriz. Bunun pazarı hazır aslında. Böyle bir merkez İzmirli kadınlara yepyeni fırsatlar yaratabilir” diyor. “Keşke bu merkezde uygulama atölyeleri de açabilsek” diyerek hayallerini de dile getiriyorlar. Yani öncelikli beklentileri içinde atölye de kurabilecekleri bir merkez.
HOMEROS Kooperatifi start veriyor
“Homeros gibi bir değerin kıymetini bilmek zorun-dayız” diye düşün-müşler ve Borno-va’da Home-ros’u her ürünle yaşatmaya çalışı-yorlar. Başkanlığını Tüliz Öktem’in yaptığı kooperatif, Homeros’a ait ürünlerin üretim ve pazarlamasını gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Oluşturdukları ürün prototiplerini kadınlara vererek bir kısmını evlerinde üretmelerini sağlayacaklarını anlatan Öktem, bu üretimin içinde olmak isteyen tüm evhanımlarına açık olduklarını da özelikle belirtiyor. “Onların da ürünlerini satın alabiliriz” diye konuşan Öktem’in “Biz kadınlar ancak birbirimize dayanarak, yolgösterici olabiliriz” sözleri dikkat çekici.
SEFERTASI HAZIR
11 arkadaşın biraraya geldiği Sefertası projesi çalışan kadınlara yemek servisi vermeyi amaçlıyor. İşinden evine geç gelen, çocuklarıyla eviyle uğraşmak zorunda kalan kadınlar, akşamüstleri sefertaslarında güzel ev yemeklerine uygun fiyatlarla kavuşabilecekler. Şirketi kurmaya hazır olduklarını anlatan ve öncülük yapan Güzide Arslan “Çalışan kadın evinde büyük zorluk yaşıyor. Hangi konuyla, ne ile uğraşacağını şaşırıyor. Şimdi evine geldiğinde yemeğini ve salatalarını hazır bulacak ve bunların sağlıklı olduğundan emin olabilecek” diyor. Ayrıca öğlen yemekleri ve toplu yemekler olarak da hizmet vermek istiyorlar. Karşıyaka ve Çiğli bölgesinde konuşlanmayı düşünen grup, aralarına katılacak yeni ortaklara ya da yemek yapmak için katılabileceklere de açık.
Kadınların bedesteni geliyor
Onlar biraz daha kalabalık. Şimdilik 20 kişiler ve katkı koyabilecek başka kadınları da aralarına almaya açıklar. Hedefleri, şimdi kamulaştırma çalışmalarıyla tarihi değeri daha çok ortaya çıkan Agora ve çevresinde konuşlanmak. Burdaki otantik mekanlarda kadın emeği ürünleri değerlendirmek. Bu ürünleri üretebilecekleri atölyeler ve çocukevini içeren Bedesten kurmayı gönülden istiyorlar. Projelerini hemen hemen tamamlamışlar. Onların da öncelikli beklentileri kendilerine yer tahsis edilmesi. Deniz Ergüner, Neşe Hepsevigen, Havva Dedeoğlu’nun başını çektiği grup, kendi sermayelerinin de olduğunu ama yetmeyeceğini bildiklerini anlatırken, yaşadıklarını şöyle dile getiriyor. “Sırtımızı sıvazlayan çok oluyor ama gerçek desteği bulmak zor. Düşük faiz ve geç ödemeli kredi arayışı içindeyiz. Eğer sözkonusu alanda dediğimiz gibi bir merkeze kavuşursak, herşey çok daha kolay olacak”
Yaşlılar için gündüz bakım evi
Bu oluşumun öncülüğünü Fisun Murat Özyar yapıyor. Projenin birçok aşaması hazır. “Aslında buna yaşlı kreşi de diyebiliriz. Neden yaşlılarımızı evlerinden çırakıp sosyal hayata katmıyoruz diye düşündük” diyor Özyar. Sabah gelen yaşlılar akşama kadar burada arkadaşlarıyla bir araya gelecek, sağlıklı beslenecek, doğru ilaç kullanımını öğrenerek, sağlık desteği alabilecekler. Yaşlarına ve sağlık durumuna göre çeşitli aktivitelere katılabilecekler. Onlar da 12 kadın olmuşlar. Şimdi tek istedikleri var. Kendilerine bir evin bağışlanması. Bu bağışı aldıkları takdirde, hemen start verebilecek durumdalar.