content 26 yaşında olduğumu kimse anlamıyor
18 Ara

Japon Kültürü

Size son 50 yılın en iyi filmini anlatacağım:
Sizde diyeceksiniz ki bu kız hep sinema filmi anlatıyor; ancak bu film farklı,  Japonya'ya ait bir filmdir.  Adı "Son Veda,  İngilizce adı Departuares” tir.Son veda filmi geçen yılın sonlarına doğru izlediğim, Ve de DVD’ sinin çıkmasını sabırsızlıkla beklediğim bir filmdi. Ve artık büyük müzik ve film satan mağazaların raflarında görebilirsiniz. Herkes zannetmesin ki, Bu film Japonya sinemasının diğer örneklerindeki gibi; karate, seks, savaş sahneleri vardır diyenler yanılacaktır. Çünkü bu film tanımadığımız bir kültürü anlatıyor.

Kahramanımızın adı Daiga'dır. Resimde gördüğünüz de eşi Mika'dır. Daiga bir orkestra da çello çalmaktadır. Ancak orkestra maddi sebeplerle dağılır. Birkaç gün sonra gazetedeki ilanı turizm seyahat acentesi işi sanarak gider. Ancak iş ölen insanları kefenleme şirketidir. Önce kabul etmez, sonra patron ona, 500 yen vereceğim. Eğer işi sever de profesyonel olursan 50000 yen bile kazanabilirsin, dedi ve işi kabul etti.

Yaptığı şey karşı taraf görmeden cenazenin elbiselerini çıkarmak geniş bir bez örtü altından cenazenin her tarafını silip geniş ropteşemmır benzeri ayakucuna kadar uzun olan bezi giydirmek, ikinci beyaz bezi giydirip kuşağından bağlamak, ayaklarına da ropteşemmır(!) benzeri kumaşın çoraplarını (Bazısı babaannelerine normal yün çorap giydirilmesini istiyor)giydiriyor. Tabuta koyup kilise ayinin ardından yakılma için götürülüyor.

İlk işi çok kötüydü kendisi de tiksinmiş ve hamamda yıkanma sahnesi 1 ila 2 dakika sürmüştü. Birkaç gün sonra patronun yanına gidip işi bıraktığını söylemek gibi niyetinin olduğunu söylemiştir,Patron söze ”şu tavuğu görüyor musun o da bir canlıydı. Her canlı yaşamak için başka bir canlıyı yemek zorundadır. Bir tek bitkiler canlı yemez.” “Yaşamak istiyorsan yemek zorundasın. Ölüm bir kapıdır. Bu zamandan ayrılıp bir sonraki aşamaya geçmektir.” dedi.  Daiga çalışmaya devam etti. Onu bir gün orkestra da çalıştığı arkadaşlarından biri daiga yı gördü ve onu ayıpladı daha düzgün bir iş bulması konusunda uyardı. Karısı da onun bu cenaze işi yaptığını öğrenince evi terk etti.

Bir süre sonra karısı eve geri döndü, bu işini çocuğumuza anlatabilecek misin? Diye sorduğunda, Daiga “deneriz” dedi. Birkaç gün sonra babasının ölüm haberi geliyor. Babası daiga yı çocukken terk ettiği için önce cenazesine gitmek istemiyor. Eşinin ve patronun ısrarıyla Obihiro ya babasının cenazesine giderler. Ancak gittiklerinde başka cenaze kefenleme şirketi babasını karga tulumba götürmek üzeredirler ki buna izin vermez .

Daiga babasının kıyafetlerini çıkarıp, uzun ropteşemmırı giydirmek için göbeğinin üstünde birleşik duran ellerini ayırdı. Yumruk olmuş elini açmak isteyen daiga parmaklarını açtığında elinden küçük beyaz bir taş yere düştü. (Bu taşı daiga çocukken babasına vermişti Babası da ona büyük bir taş vermişti.) O anda eşi ile göz göze gelip ağlamaya başladı. Babasını vücudunu silip ikinci ropteşemmırını giydirip, güzel kokular sürdü.Dini ayin sonrası yakıldı.

Taşların anlamı ise; Eski çağlarda insanlar hislerini ifade eden taşları bulup karşı tarafa verirlermiş. Ağırlığına ve dokusuna bakıp karşısındakinin hislerini anlayabilirlermiş, Taş pürüzsüz ise iyi bir durumu, Pütürlü ise kötü bir durumu anlatıyormuş.

Film Obihiro nun güzel manzarası ve çello melodileri eşliğinde bitiyor.

(!)Ropteşemmır benzeri kollları geniş ayağa kadar uzun kuşagı olan beyaz, pembemsi renkte uzun giysisi.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Japon Kültürü”

  1. 1
    Fetullah Says:

    Güzel bir yazı. Ama ölüm ve ölüler senin gibi genç bir yazara yakışmıyor. Ölü ve ölüm kasvetli bir şeydir. Kasvet insanın içini karartır. Sana hayat ve canlılık yakışır.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank