İzmir’deki Suriyeli Sayısı…
Kaldırımlarda…
Trafik ışıklarında…
Ağaç altlarında…
Terk edilmiş evlerde…
Arsadaki naylon çadırda…
Cami avlusunda…
Her yerdeler.
***
Çocuklar parlak gözleri, çıplak ayakları, uydurulmuş elbiseleriyle koşturuyorlar.
Çaresiz, adeta yalvaran gözlerle.
İstekleri; bir lokma ekmek.
Açtıkları avuca bırakılacak üç beş kuruş.
Sevgiyi çoktan unutmuşlar.
Başlarını okşayan, yanaklarına öpücük konduran yok.
***
İzmir’in en eski yerleşim bölgesi Basmane ve çevre semtler bu görüntülerle dolu.
Adeta Suriye’nin geri kalmış bölgeleri gibi.
Kadınlar, amaçsız dolaşıyor.
Erkekler elleri cebinde…
Boş boş bakıyorlar.
Seslensen başını iki yana sallıyorlar.
Dilimizi anlamıyorlar.
***
Arayış içindeler.
Hiçbir gelirleri yok.
Ev bulmakta güçlük çekiyorlar.
İşyerlerinde kaçak çalışıyorlar.
Yevmiye 10-15 TL.
Bazıları inşaatlara gidiyor.
Çoğu geri gönderiliyor.
***
İzmir’deki Suriyeli sığınmacıların sayısı ne?
Bir yıl önce…
Suriyeli Mülteciler Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih Ali, basın toplantısında açıklamıştı:
“100 bini aştı”
Çok zor durumda yaşadıklarını söylemişti.
***
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’ya sordum.
Şehirde kaç Suriyeli var?
Eski istihbaratçı Müdür, cevap verdi.
Resmi 4 bin.
Kayıt altında olmayanlar?
2 bin civarında. Toplam 6 bin.
Nasıl yaşıyorlar?
Metruk binalara yerleşme gayretindeler.
Bu durum bir risk mi?
Risk.
Şehrin güvenliği için potansiyel tehlikeler mi?
Olduğunu düşünmüyorum. Suç işleyen olursa cezasını çeker, dün iki kişi tutuklandı.
Her şeyin kontrol altında olduğunu söyledi.
***
Peki…
Sonu ne olacak?
Onu ben de bilmiyorum.
Bilen birini de…
Memleketimde göremiyorum.
Sabah oluyor, güneş doğuyor.
Akşam oluyor, karanlık çöküyor.
Onların bir türlü kâbusu bitmiyor!
***