İzmir Teşekkürü
Saat sabah 6.00. Güneş yüzünü yeni yeni gösteriyor. Çalıştığım geceler sabahlamaya alışkınım ancak sokaklarda gezerek çoktandır yeni bir günü karşılamamıştım. Hafiif bir mağrurluk da çökmüş, gözlerime inanamıyorum. Kentin merkezinde Pasaport, Alsancak gündüz gibi... İzmir, haftasonları uyumuyor.
Sahilde oltasını atan balıkçılar, yerlere serpilmiş kızlı erkekli gençler, spor yapanlar hatta şarkı söyleyenler var. Deniz süt liman, imbat mis kokuyor. Bu haliyle Avrupa’nın en güzel kentinde olduğuma eminim. İzmir’in 8 bin 500 yıllık tarihiyle imbiklenmiş, özgün, Türkiye’nin birçok kentine benzemeyen yaşam tarzı... Herkes Cumhuriyet Meydanı’nda toplaşan kuşlar kadar kendini özgür hissediyor.
Sabahın kör esselatında ‘belki de, iktidar ve diğer partilerin İzmir’de başarı sağlamak istiyorsa algılamaları gereken tam da bu sahnedir’ diyorum. İzmir’de diğer Anadolu kentlerinden farklı olarak yaşam sokaklarda ve meydanlarda. Toplam nüfus içerisindeki yeni orta sınıfın ağırlığı, İstanbul ve Ankara’nın tersine göçü yakın bölgelerden alması, diğer metropollere göre gelenleri kendine benzetme yeteneği bu özgürlüğe, eşitliğe düşkün tarzı değiştiremiyor.
Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Ve aklıma bir gün öncesi o sabah geliyor. Gençliğe verilecek en güzel değer, İzmir’e benzeyen şehirlerin sayısını çoğaltmak olmalı. Onları işsizlik, yoksunluk, umutsuzluklarla boğuşturuyoruz hiç olmazsa özgürlüklerini ellerinden almayalım. Karşı durduğunuz değil, anladığınız sürece İzmir sizindir.
ŞİDDETE KARŞI YENİ GÜÇ
Önceki gün farklı bir dernek kuruldu ve hayli iddialı yola çıkıyor. Şiddete Karşı Kadın Erkek El Ele Derneği, ‘KADER ELDER’, nedeni ne olursa olsun her türlü şiddete karşı mücadele edecek. Başta kadına şiddet, insanlara karşı yapılan tüm şiddet eylemleri ve hayvanlara yönelik vicdansızlıklar derneğin öncelikli hedefleri.
Dernek olayların ifşasından önce nedenlerine inerek eğitim vermeyi amaçlıyor.
İzmir’den yola çıktılar, ülke genelinde örgütlenmek istiyorlar. İşdünyası-üniversiteler-meslek okulları ( oda mı?)bürokrasi ve esnafla işbirliği yapılarak şiddete karşı direnç yaratılması hedefleniyor. Şiddet gören kadınlar derneğin doğal üyesi olacaklar.
Muhteşem duyarlı bir çalışma.
Aklımın bir yerinde özellikle şiddet gören kadınlarla bu ortamlarda yetişen çocukların yalnızlığı yazılıdır.
Bir ailede şiddet mi yaşanıyor, yüzlerce insanın oraya giderek protesto etmesi gibi de hayalim vardır.
O kadarını yapabilir mi bilemiyorum ama yaratacakları en ufak bir farkındalık dahi eşsiz önemli.
Karınca kararınca arkalarında olmaktan mutlu olacağım.