İzmir İşgalinden Kurtuluşa
Yıl 1081: İzmir, Çaka Bey liderliğinde Türkler tarafından fethediliyor.
Yıl 1919: ABD İşgal komutanlığı yönetiminde Yunanlar, İzmir’i işgal ediyor.
Yıl 1922: İzmir, 9 Eylül günü, Mustafa Kemal liderliğinde işgalden kurtuluyor.
Yıl 1952: NATO Güneydoğu Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanlığı kuruluyor.
Yıl 2001: Afganistan işgalinde harekat üssü oluyor.
Yıl 2003: Irak işgalinde harekat üssü oluyor.
Yıl 2009: NATO Müttefik Hava Komutanlığı üssü oluyor.
Yıl 2011: Libya’nın bombalanma üssü oluyor.
İzmir; 1071 Malazgirt zaferinden sadece 10 sonra 1081 yılında Türkler tarafından alınmıştı. Yani; İzmir, İstanbul’dan tam 372 yıl önce Türk olmuştu. İzmir’e, Gavur İzmir diyenler, gavur dediklerinin kanını taşıdıkları için bu tanımı yapıyorlar. Gavur İzmir diyenlerin torunları bugün İslamcı kimlikleri ile zehir kusmaya devam ediyorlar. O nedenle İzmir, tarih boyunca Türklüğün simgesi olmuş, en duyarlı kentlerden biridir.
İzmir; 1919 yılında Yunanlılarca işgal edilmişti. Bugünkü İslamcıların dedeleri, kentte yaşayan diğer halklarla birlikte Yunanlıları alkışlarla karşılamıştı. Ve bu işgale ABD Donanması da katılmıştı.
İzmir’in işgal edildiği o günde, ABD Donanmasının İzmir İşgal Gemilerinden, USS (ABD) MANLEY Savaş Gemisi raporu:
“15 Mayıs Perşembe günü sabah saat 08.de, Yunan Askerleri karaya çıktılar. Yunan Askerlerinin İzmir’e gelişi Helen toplumunda büyük heyecan yarattı. Kıyılardaki kayıklar, rıhtımdaki Müttefiklerin Askeri Gemilerini karşıladı. Rıhtımdaki Savaş Gemileri süslenmiş ve hepsinin sirenleri çalıyordu. İzmir’de her yerde Yunan Bayrakları görülüyordu. Karaya ayak basacak Yunan Askerleri güvertede silah çatmış bekliyordu."
Rapor devam ediyor: “Yunanlıların, İzmir’i işgali sırasında İzmir Liman’ında bir kaç Amerikan Savaş Gemisi’de vardı. Ve eğer “ARİZONA” Donanma Gemisinin Kaptanı Albay Dayton’un tavsiyeleri Müttefik Devletleri dinlenseydi. Büyük ihtimalle, Yunanlıların Türk katliamları daha az vukubulacaktı. Çünkü USS ARİZONA Donanma Gemisinin Kaptanı Albay Dayton ”İzmir’i önce İtilaf Devletlerinin işgal etmesini daha sonrada İzmir’i Yunanlılara teslim edilmesi gerektiğini teklif etti.”
Rapor devam ediyor: “İngiliz Kruvazör’ünün Kaptanı, bize Yunan Askerlerinin Türklere karşı yaptıkları vahşet ve saldırılarından duydukları rahatsızlığı iletti.(Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi demek ki İzmir işgal güçlerinin Başkomutanlığı ABD’dedir.) İzmir Körfezinde deniz üzerinde yüzen yüzlerce ceset vardı. Yunan Bayraklı küçük botlar; deniz üzerindeki bütün cesetleri kontrol ediyor. Cesetlerin elbiselerinin ceplerini kesiyor sonrada bu cesetlerin elbiselerini ve ayakkabılarını çıkarıyorlar.”
Rapor devam ediyor: “Yunan askerleri, esir aldıkları oldukça kalabalık ve içlerinde yüzlerce çocuk, kadın, genç, ihtiyar, Türkleri çember içine alarak yürütüyor. Türklerin tümünün elleri havada yada başlarının üstünde. Yunan Askerlerinin etrafında ve yanlarında da sivil Rumlar öfke içinde bağırıyorlar ve Türklere hakaret ediyorlar. Bu öfkeyle haykıran kalabalıklardan ürken çok yaşlı bir Türkün sırayı bozarak yana doğru kaymasına sinirlenen bir Yunan askeri silahının dipçiğiyle yaşlı Türkün kafasına vura vura ezdi. Sonrada kanlar içinde kalan yaşlı Türkü diğer Yunan askerleri tekmeyle denize yuvarladı. Bu olaya karşı gelen bir Türk subayı, Yunan askerlerince kurşun yağmuruna tutularak öldürüldü. Arkadan gelen sivil Rumlar, öldürülen Türk subayının elbise ve ayakkabılarını aldılar, cesedini tekmelerle denize yuvarladılar.”
Rapor devam ediyor: “H.M.S Adventure Donanmasının (İngiliz Kraliyet Donanması) Albayı bize gelerek Yunanlıların yaptıklarından tiksindiğini söyledi. Hadiseler ABD’nin İzmir’deki İstihbarat Temsilcilerine ve ABD Yetkililerine duyuruldu. Yunan Katliamı anlatan epey uzunca olan bu bildirim, 17 Mayıs 1919 da yapıldı. Ancak katliam yetkililerce ve Türk Hükümetince epey süre kamuoyuna bildirilmedi. Aylar sonra İstanbul’daki İtilaf Devletleri Komisyonu, bölgede bir inceleme yaptıktan sonra, İstanbul’a döndü. İtilaf Devletleri Komisyonunda Amerika, İngiltere, Fransa ve İtalya’yı temsil eden dört delege ile yirmi sekreter ve tercümandan oluşuyordu. Amerika’nın İstanbul’daki Yüksek Komiseri Amiral M.L.Bristol bu soruşturmada Amerika’yı temsil ediyordu.” (18 Mayıs 1919 USS MANLEY Donanma Gemisi, İzmir-Anadolu)
İzmir katliamları; İstanbul Hükümeti ve İstanbul İşgal Kuvvetlerinin İşbirliğiyle aylarca Dünya Kamuoyundan gizlenmişti. Hatta Avrupa Basınında katliamlar; iğrenç bir iftira kampanyasıyla Türklerin İzmir’de vahşice hem yerli Rumlara hem de yerli Ermenilere saldırdıklarını, asayişi bozduklarını yazıyor. İzmir valisi İzzet ‘de Avrupa ve İstanbul Basınının bu kahpe iğrenç iftiralarına demeçleriyle katılıyordu.
Valilik olarak asla “asayişi bozan Türklere müsamaha edilmeyecek” diyerek İşgal güçleriyle işbirliği yapıyor…İstanbul Hükümeti’nden aldığı talimatlarla katliamcı, işgalci Yunan askerlerine her türlü kolaylığı gösteriyor.
Yıl 2013. İzmir, çağdaş Türkiye’nin aydınlık yüzü.
Günün Sözü: İnsanın sözü aklının terzisidir.