Üşüyümsü Duygular!
Ey Sevgili hayat senden bir ev yaptım kendime,
Dudakların elektrik düğmesi,
Öpünce açılır gözlerinin ampulleri.
Aydınlanır dünyamız.
Simsiyah saçların dağılınca yeryüzüne bilirim ki karanlık çökmüştür yanı başımda…
Uykum gelip sırnaşınca sarılırım; kucağın yatağım, omuzların yastığım olur.
Güzel koksun diye yeryüzü nefesinden salarım dünyanın her yanına,
Akasya kokuları dolar dört bir yana.
Bu dünyada kiracı gibiyim ama yine de evin tapusunu da acilen isterim.
Sanma ki bir gün seni sevmekten vazgeçerim.
Olur ya güneş doğmasa bir gün,
Ay parlamazsa gece vakti,
Denizlerde sular çekilirse,
Dev tsunami dalgaları sararsa dört bir yanı,
Gök yüzünden yağmur yerine taşlar yağarsa,
Bahar gelince açmazsa çiçekler, gidebilirim solmazsa yapraklar…
Yıldızlardan bir tane kalmazsa gökyüzünde işte o zaman belki küserim sana…
kuşlar cıvıl cıvıl ötmeyi ve uçmayı unutursa…
sanma ki seni sevmekten vazgeçerim. Asla!...
Unutturacaksa ölüm, buluşma günü Azrail’i bile ekerim(!)
Ey sevgili Hayat!
Bir gün yıldızlara baktığında tıpkı kalbin gibi pır pır eden bir yıldız gördüğünde beni anımsa….
Bir yaz akşamı hafif üşüyümsü duygulara kapılıp bir hırka aradığında, üşüyenin sadece sen olmadığını unutma…
Denize nazır evinin balkonundan uzak bir diyara bakar gibi baktığında, maviliklerin arkasından kanatlanıp sana doğru gelen yavru bir kuş gördüğünde beni anımsa…
Kapının açılan sağ köşesindeki aynaya her baktığında, kızarmış ekmek arası sucukları sana ikram eden işte o adamın sana baktığını sakın unutma…
Ey Hayat! Çok acı çekiyorum. Çünkü yaşıyorum.
Acılarımı sevmeyi de sevmeyi bir gün öğreneceğim elbet…
Ve kaldırıp başımı gökyüzüne doğru “HAYAT” diyeceğim, ey ”HAYAT” nerde kalmıştık…
Haydi barışalım biz senle ikimiz…
ATATÜRK KÖŞESİ
Bütün Ümidim Gençliktedir…
DÜŞÜN-TAŞIN
Gülü gülene kalbini sevene ver ki mutlu olasın…
AFORİZMALARIM
Aç kalmaksa mesele oruç tutmaktan maksat onca aç sefil insanların çığlığı neye dalalet…?