İşverenlere getirilen teşviklerle istihdam artışı ve işveren maliyetlerinin düşürülmesi amaçlanıyor.
İşte son olarak 6704 sayılı Kanun'la yapılan düzenleme ile işe başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı
Teşvik Fonu Kurulu tarafından belirlenen nakdî düzenli sosyal yardımlardan en az bir defa yararlanmış olanların ikamet ettiği hanede 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanun'un 60/(c)-(1) numaralı alt bendi kapsamında bulunanlardan Türkiye İş Kurumu'na kayıtlı işsizler arasında olması kaydıyla, 4/a (SSK) kapsamında özel sektör işverenlerince istihdam edilen sigortalı için; SGK prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarın tamamı işe başladığı tarihten itibaren bir yıl süreyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından karşılanacağı yönünde düzenleme yapıldı. Ayrıca Bakanlar Kuruluna da bu süreyi bir yıl uzatma yetkisi verildi.
İşveren hisselerine ait primlerin karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak;
- İşe alındıkları yıldan bir önceki takvim yılında işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olması,
- Aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi,
- Sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca karşılanmayan tutarının yasal süresi içinde ödemesi ve,
- Kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı SGK'ya prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şartları bulunmaktadır.
- SGK'ya olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının 6183 sayılı Kanuna göre tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği sürece işverenler bu teşvikten faydalanmaya devam edebilecekler.
Ayrıca yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamayacak.
Bu madde hükümleri;
- 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 30'uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile bu işyerlerinin yaptırdığı her türlü alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri,
- Sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve,
- Yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında,
uygulanmayacak.
İşverenler bu maddeyle sağlanan prim desteğinden aynı sigortalı için işe başladığı tarihten itibaren bir yıl süreyle geçmemek üzere yararlanacak. Destekten yersiz olarak faydalanıldığının tespiti hâlinde, yararlanılan teşvik tutarı gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte işverenden tahsil edilecek.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu tarafından belirlenen nakdî düzenli sosyal yardımlardan işe başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde en az bir defa yararlanmış olanların ikamet ettiği hanede 5510 sayılı Kanunun 60/(c)-(1) numaralı alt bendi kapsamında bulunanlardan çalışabilir durumda olanlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından bütünleşik sosyal yardım sistemi üzerinden Türkiye İş Kurumu sistemine kaydedilecek.
Bu kişiler Türkiye İş Kurumu tarafından mesleki eğitime veya diğer aktif iş gücü programlarına tabi tutulacak. Mesleki eğitimi veya aktif iş gücü programlarını ya da Türkiye İş Kurumu tarafından teklif edilen işi üçüncü kez kabul etmeyenlerin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu tarafından belirlenen nakdî düzenli sosyal yardımları, durumun bütünleşik sosyal yardım sistemi üzerinden Türkiye İş Kurumu veri tabanından tespit edilmesini takip eden aybaşından itibaren bir yıl süreyle kesilecek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacak.
Bu teşvikle birlikte özellikle sosyal desteğe ve korunmaya muhtaç kişilerin iş ve meslek edinmeleri sağlanacağı gibi, iş bulmalarında da büyük bir kolaylık olacak.