İstismarı Terk Etmek, Gerçeklere Dönmek…
Her yıl, fevkalade hayret ve ibretle, düzmece bir olayın, CHP tarafından nasıl istismar edildiğini izliyoruz.-Aslında, herkes bilmektedir ki, Menemen olayı, o günün iktidarı tarafından düzenlenmiş bir provokasyondur. Amaç, o kadar baskıya, seçim hilelerine rağmen, belediye başkanlığına Serbest Fırka mensubunu seçmiş olan Menemen'i cezalandırmaktır; Halkı baskı altına almak, muhalefeti ezmektir; 1930 yılında iyice artan ekonomik sıkıntılara karşı tepkileri durdurmaktır; Takrir-i Sükün Kanunu’nu şiddetle uygulamaktır; İstiklal Mahkemeleri'nin acımasız kararlarına yol açmak; iktidarın muhaliflerini ve saygı gören manevi liderleri ortadan kaldırmaktır. (Aynı amaçla, Atatürk’e İzmir Suikastı provokasyonu da düzenlenmiştir.)
-Genelkurmay kayıtlarında da belirtildiği gibi; (güya) kalkışma olarak nitelenen saçmalığı yapan, üçü silahlı-üçü silahsız altı kişidir. Nakşibendi tarikatı ile ilgisi olmayan, 6 uyuşturucu müptelası serseridir. Halkın hiçbir katkısı olmamıştır. Ancak, Menemen'deki askeri ve sivil yetkililer, zavallı Kubilay şehit edilene kadar, seyirci olmuşlar, ortaya çıkmamışlardır. Hatta, yaralı olan Kubilay’ı, Hükümet Konağı’na almamışlardır. (Menemen Kaymakamı, Jandarma Komutanı, Memurlar ve 4 asker içeridedir.) İş bittikten sonra, Alay’dan mitralyözlü bölük gelmiş ve serserilerin dördünü öldürmüştür. (Yakalanan iki ayyaş, daha sonra asılmıştır.) Bu arada, olaya müdahale etmek isteyen iki bekçi ve sivil halktan birkaçı da şehit edilmiştir.
-Tarikatçı denen Derviş Mehmet; Manisa’da işgal kuvvetlerini törenle karşılayan Hüsnüyadis’in amca oğludur. 9 Eylül'den sonra Yunanistan’a kaçmış, daha sonra geri gelmiştir.
-Bu olay bahane edilerek, çok sayıda masum idam edilmiştir. (Hayim oğlu Josef dahil olmak üzere.) Serbest Fırka kapanmış, CHP rakipsiz kalmıştır. Tek Şef düzeni, baskı rejimi artarak devam etmiştir.
Rabbim, CHP'ye basiret versin. 82 yıldır, aynı yalanları ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyor. Laiklik ve irtica çığlıkları atıyor. Herkese baskı yapmaya çalışıyor. Gereksiz yere antipati topluyor.
-Siz, bir şehrin Valisini nasıl yuhlarsınız? İlle de, herkesin sizin gibi düşünmesi, sizin tehditlerinizden korkması mı gerekir?
Vali, niçin o “inançlı kesime saldırma ve hakaret etme töreninize” gelsin? Niçin, size alet olsun?
Bu kafayı değiştirmeyen CHP'nin, kıyamete kadar iktidar olma şansı da olamaz. Zira, halk bu davranışlarınızdan dolayı, size antipati duymaktadır. Hiç güvenmemektedir. Ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun halka ulaşma gayretleri boşa gitmektedir. Üç-beş entel/dantel’in ve bir kesim kartel medyasının dışında, taraftarı da olmamaktadır. Bu durumda, devamlı olarak, “darbe olsa da, iktidara kavuşsak” diye bekleyip, durursunuz.
Halbuki, Türkiye’nin ne kadar çok problemi var. İktidar, ne kadar fazla hata yapıyor. Düzmece olayları istismar etmeyi bırakıp, gerçeklere dönün, Terör-iş-aş-eğitim kalitesi vb. konulara eğilin. Gençlere sahip çıkın.
-Bakınız yılbaşı gecesi rezaletlerine. İçki komasına girmiş gençler. Kucaklarda taşınan kızlar. (Rabbim, hepimizin evlatlarını ve torunlarını, kötülerden ve kötülüklerden korusun.) Ortaokul öğrencilerine içki servisi yapan işyerleri. Sarhoş cinayetleri, kazaları, tacizcileri. Gittikçe yayılan, küçük yaşlara inan uyuşturucu afeti. İçkiyi özendiren diziler, filmler. Zirvelere çıkan uyuşturucu, sigara ve içki kaçakçılıkları, bu yolda teröre akan muazzam kaynaklar. 87 yaşındaki anasını bıçaklayan, hayırsız sarhoş evlatlar. Yıkılan yuvalar, giden canlar, sönen gençlikler.
Bırakın laiklik/irtica zırvalıklarını. Atatürk istismarcılığını. Ülkeye ve insanlarına sahip çıkın.