content Eşref Zeki PARLAK İstanbul/Üsküdar doğumlu olup memleketi Trabzon/OF'dur. Okan Üniversite İçmimarlık lisans eğitimini almaktadır. Lisans programının ilk senesinde İçmimarlık Bölümü Öğrenci Temsilcisi seçilip hemen ardından yapılan Fakülte Temsilciliğinde Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Başkanı olmuştur. Bilgi yelpazesinin geniş olmasına önem vererek her konuda araştırmalarına devam etmektedir. Özellikle insan psikolojisi üzerine 2002 yılından beri araştırmalar yapmaktadır. Bunun yanında felsefe, siyaset, bilim ve dini alanlarda kapsamlı araştırmaları bulunmaktadır. Geniş bir kitap arşivi bulunmakla birlikte güzel konuşma sanatı üzerine kendisini çeşitli kaynaklardan geliştirmiştir/geliştirmeye devam etmektedir. 7 Eylül 2008'de Türk İç Mimarlar Grubu'nu kurmuştur. Kısa süre içinde 4000'i aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük ve en kapsamlı içmimarlık grubunu(Türk İç Mimarlar Grubu) kurmuştur. Birçok dernek ve klüpte üyeliği bulunmakla beraber Ataşehir Trabzonlular Derneği'nin kurucu üyelerindendir. Alanında ün yapmış sanat hocalarıyla çeşitli sanatsal aktivitelerde bulunmaktadır. Bunun yanında çeşitli gazeteci, köşe yazarlarıyla araştırmalarda bulunmaktadır. Yabancı dil olarak İngilizce bilmektedir. Eşref Zeki PARLAK
14 Şub

Derin Oyun Eşittir Kör Hukuk İle Kör Zihniyet

Türkiye'deki hukuk boşluklarının derin devlete kazandırdıkları, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a DSP'den gelen teklif, Süheyl Batum'un dik duruşunun arkasındakiler, MHP'nin derin başdanışmanı ve Balyoz olayı... Geçen yazımda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkında önemli derecede bir yazı ele almıştım.  

Bakıp da görmek isteyenler için çok önemli mesajlar vermiştim. 

Benden sonra bu konuya değinenlerden biri de çok değerli ve çok sevdiğim abilerimden biri olan Bülent Erandaç, bu konunun derin detaylarına yer verdi:

Takvim Gazetesi yazarı Bülent Erandaç'ın "Kıbrıs Olaylarında Avrupa Birliği ve İsrail Parmağı" isimli köşe yazısını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Yazımı okuyup anlamak isteyip de anlayamamış olanlar lütfen bu yazıya göz atsınlar...

Neden anlayamamış olanlar var dediğimi merak edenler için kısaca şunu söyleyeyim; olayları takip etmek ile olayları anlamak arasında farklılıklar vardır. Size sunulan haberleri, bilgileri siz ham olarak alıyor ve üzerinde düşünmeden direk olarak zihninizde yer ediyorsanız, bu durum kafanızda yanlış bilgiler yığının oluşmasına sebebiyet verecektir...

***

TÜRKİYE'DEKİ KÖR HUKUK

Referandum ile yararsı sarılmaya başlayan hukuk sisteminin halen daha çok büyük açıkları bulunmakta...

Keza benim şahsi düşünceme göre hukukumuzun ülkemizde neredeyse geçerliliği ve caydırıcılığı yok...

Şimdilerde gerçekleşen balyoz operasyonu altındaki tutuklamalar da pek içimizi rahatlatıyor sayılmaz. Çünkü hapse soktuğu gibi çıkaran bir hukuk anlayışımız var. Geçenlerde de ergenekon kapsamında 100 küsür kişi tutuklanmış ama sonrasında bu yüz küsür kişinin 3-4 kişisi hariç geri kalanı salıverilmişti...

Şimdi tutuklanan balyoz sanıklarının da salıverilmeyeceği ne malum?

Türkiye'de korkusuzca suç işlemek kimsesi olmayan ve amacı olmayan insanlar için çok kolay... Bir düşünün evi barkı olmayan bir kişi hapse girmeye bahane aramaz mı? Suç işleyenleri görmüyor muyuz? Kimi var? Neyi var? Ne amacı var?

Hiçbir caydırıcılığı bulunmayan hukuk anlayışımızla beraber bir de hukukumuzun perde arkası oyunları mevcut...

Bu perde arkası oyuncuların inlede derin devlet olmasını beklememize luzum yok... Parası olan, kanalı olan herkes bu perdenin arkasında yer alabiliyor... Hukuk sisteminin arkasında rol alan derin devlet yapılanmasının amacı ve işleyişi ise çok daha farklı...

Derin devlet oyununda yok edilen dosyalar, geciktirilen kararlar gibi birçok oyun çeşiti mevcut. Bu konudaki derin devlet konusuna çok girmeden hukuk anlayışımız hakkında son bir kaç şey söylemek istiyorum:

İçinde "AF" olan bir hukuk anlayışı asla olamaz ve kabul edilemez! Hukuk sistemindeki boşluklar birçok suçun işlenmesine legal yöntemlerle izin veriyor...

Hukukun üstünlüğü adil olmasa da üstün olması hiç de akıl alır gibi değil...

En kısa ve özet şekilde bu konuyu burada kapatayım...

***

DERİN DEVLETİN SİYASİ OYUNCULARI

CHP ve MHP'nin ergenekon sanıklarına teklif götüreceği skandalından sonra son adımı DSP atarak açık ve net bir şekilde Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a partilerine katılma teklifi götürüyorlar...

DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, “Ergenekon” davasının tutuklu sanıklarından Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ı seçimlerde aday göstereceklerini söyledi.

Önceden CHP'nin yeşil ışık yaktığı ergenekonun tutuklu sanıklarına teklif götürme projesi, seçimde oy kaybetmeye sebebiyet verme korkusu ile bu fikirden vaz geçirtti.

MHP'yi halen daha milletçi, vatansever atfetmek çok doğru olmasa gerek.

Zira bu ülkenin milliyetçisini MHP tayin etmiyor. Kimin milliyetçi olup kimin olmadığının kararı da MHP'den çıkmıyor. MHP'ye oy veren milliyetçi, vermeyen milliyetçi değildir anlayışı da zaten olsa olsa ŞİMDİKİ MHP zihniyetinde olur... Keza eskiden MHP'nin içinde bulunan ülkücü geçmişi silen de şimdi ki MHP zihniyetidir...

Bir de 2011 seçimleri öncesi geçtiğimiz hafta seçim beyannamesini açıklayan Bahçeli, kadrosunu da yenilemiş ve bu çerçevede başdanışmanlığına emekli general Engin ALAN'ı getirmişti. Tabii şimdi Engin Alan, Balyoz davasının tutuklu sanığı...

Tüm bu yaşananların görülmesine rağmen halen daha kör kütük ideoloji saplantılığı yapmaya ne gerek var?

Ülkemizde yaşanan olumlu olaylar tüm herkese, yaşanan tüm kötü olayları da iktidara mal etmenin hiçbir anlamı yok...

Gene bir kaç yorumcu çıkar bu adam Ak Partinin savunucu diye. Yok öyle bir şey...

Hak var, adalet var...

Yeri geldiğinde AKP'ye sitemler ettim, yeri geldi CHP'nin fikirlerini savundum yeri geldi MHP'yi savundum. Bu durumu beni takip eden herkes bilir...

Asıl sorun, CHP'yi savunup hiç CHP'yi eleştirmeyi bilmeyenlerde, AKP'yi savunup hiç eleştirmeyi bilmeyenlerde ve asıl sorun MHP'yi savunup MHP'yi eleştirmeyi bilmeyenlerde...

Bir de perde arkası olayları görmezden gelenlerde...

***

CHP'DEKİ İÇ SAVAŞ

CHP'deki mason biraderlerin iç savaşı devam ediyor.

Partinin eski derin aktörü Önder SAV'ın yeni görevini Süheyl Batum aldı. Kemal Kılıçdaroğlu'nu, CHP'nin iktidara gelmesi için koz olarak kullananlar hiç planlarında olmayan şeyler yaşadılar. Kemal Bey kendisini köle yerine koyanlara çok sert tepki vermesi derin planın bir nebze olsun bozulmasına sebebiyet verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun ipinin çekilmemesinin nedeni ise İKTİDAR SAVAŞIdır.

Seçimlere kadar Kemal Kılıçdaroğlu'na göz yumulacak, sonrasında iktidar kazanılsa da kazanılamasa da Kemal Bey'e yol gösterilecektir...

(!)Süheyl Batum, önce Encümen-i Daniş tarafından DP'nin başına düşünülmüştü ama O Baykal sonrası CHP'de önce genel sekreter sonra genel başkan yardımcısı oldu...(!)

***

BALYOZ OLAYI

Balyoz olayı iki türlü yaşandı;

Bir dünyanın balyoz olayı MISIR,

İki Türkiye'nin balyoz olayı DARBECİ ASKERLER...

Mısır'da yaşanan olaylar için halen daha yorum yapmak için erken. Çünkü başa kim gelecek, nasıl gelecek, kimlerle gelecek gibi birçok soru sormak mümkün...

Görünürde Mısır olayı İsrail'in hem lehine hem de aleyhine gözükürken, hem de Türkiye'nin lehine ve aleyhine durumları okumak mümkün...

Değişen dünya gücünün yeni gözdesi Türkiye'nin tüm dünya dengesini değiştirmesi; ABD'deki, AB'deki ve İsrail'deki perde arkası düşünürleri yeni planlar uygulamaya itiyor.

Bir yandan bu oyunu Türkiye'nin içinde kurdukları ergenekon oyunları ile bir de çökertilmeye çalışılan ergenekon oyunun bir "B" planı ile devam ettirmeye çalışıyorlar.

İsrail'in Rumlarla ve Türkiye'yi çevreleyen gizli anlaşmaları, derin yapının Türkiye'yi hem dış hattan hem de Türkiye'nin içindeki derin yapılanma ile iç hattan ele geçirmeyi planlıyor.

Daha doğrusu güçlenen Türkiye'nin önüne geçilmeye çalışılıyor...

Türkiye, eğer kendi içindeki ergenekon operasyonunu çökertmeyi başarabilirse, Türkiye süper güç olmaya aday bir ülke olacak...

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank