İstihbarat Kitlesi Nedir?
Psikolojik savaşlar yolu ile ülkelerin kurumlarını işgal etmek, çok sayıda istihbaratçı, ajan ve etki ajanlarını gerektirir.
Bunu gerçekleştirmek için
mevcut kurulmuş yerli örgütler kullanılır. Bu örgütlerin kullanılabilmesi için içerden eleman devşirilir. Yani örgüt içinde örgüt kurmak gerekir.
CIA, Türkiye’de, denetimi derinleştirmek ve geniş bir “istihbarat ağı” kurabilmek için, aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya örgütlenmeler yapar.
Yukardan örgütlenmeye bir misal olmak üzere, Wikileaks Belgelerinden, Taraf Gazetesinin bu günkü sayısında şu habere bir göz atmak yeter. “Başbakanın danışmanı ile ilişkim mutlaka gizli kalmalı.”
Haberden anladığımız, Başbakanın danışmanı İbrahim Kalın CIA’nin taşeronu Statfor’un haber kaynaklığını üslenmiş.
Yani CIA, Başbakanlıktan doğrudan bilgi almakta ve istedikleri yalan veya doğru bilgiyi Başbakana verebilmekteymişler.
Zaten Amerika’ya yakın olan, Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanlığını üslenmiş, beraber çalıştıkları bir başbakanın dibine neden ajan yerleştirirler?
Eğer kendilerinin dedikleri başbakanlar, kendi akıllarına iş yaparlarsa, söylenenleri yerine getirmiyorlarsa, başlar oradan buradan problemler çıkmaya ve orada burada bombalar patlamaya…
“Bizim adamımız dedikse, kendi başına iş yap demdik ya” demeye getiren, uyarılar yapılır.
Gelin ne kadar Amerikan ilişkili kuruluşlar var, bunların bir listesini yapmaya çalışalım.
Meclisten başlayalım. Mecliste 150 vekil Amerikan dostluk kuruluşunun üyesidir.
RTE Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanıdır.
NATO esas itibari ile bir Amerikan kuruluşudur.
İncirlik ve Malatya Kürecik Üsleri Doğrudan Amerika’ya bağlıdır.
CHP’den her yıl, iki veya üç kere heyetler Amerika’ya gider. Orada birileri ile görüşür gelirler. Wikileaks Belgelerinden çıktı ki, CHP’nin de içine yeterince CIA ajanı koymuşlar.
Her yıl, 20 bin çocuğumuzu Amerika’ya eğitim için gönderdiğimiz de düşünülürse, ajan devşirme için yeterince zemin var demektir.
İşveren örgütlerinin içinden, ajan devşirme işi, en kolay iş olarak görünmektedir.
Partilerin içine sızan CIA elemanlarının veya Amerikancıların hemen hepsi işveren örgütlerinden devşirilmiştir. Ajanlar için ilk istasyon işveren örgütlerinin kendisidir.
Medyayı söylemeye hiç gerek yok. Medya kuruluşlarının çoğu Stratfor ile sözleşmeli olarak çalışıyorlar.
Sizde diyeceksiniz ki, her tarafı ajan sarmışsa, biz ne yapacağız?
Yurtseverlere düşen görev, bu ajanlar konusunda çevresini uyarmaktır.
Elbette bu ajanları anlayabilmek için elimizde bir ölçü cihazı olması gerekmez. Ama bunları anlamak bir yurtsever için çok kalaydır.
Bu ajanlar çokça demokrasi, insan hakları, eşitlik gibi konulardan dem vururlar. Çok bilgilidirler. Çok iyi analiz yapama yetenekleri vardır.
Peki, biz bunları nasıl tanıyacağız? Anti Amerikancı değildirler. Antiemperyalist değildirler. Avrupa’ya karşı çok ilgileri varmış gibi görünürler ama kökenleri Amerikancılıktır. Avrupacılıkları da sahtedir. Eğer solcuyum diyorsa, solculukları da sahtedir. Velhasıl Amerikancılıkları dışında, her şeyleri sahtedir.
Amerika böyle bir ajan kitlesi oluşturmadan ülkeleri nasıl bir kurşun atmadan teslim alacak?
93.2012, bulentesinoglu@gmail.com