İşte en Büyük Sorunumuz!
Ege kadınının iradesi, özgüveni ve cesaretini tüm Türkiye bilir. İhtimal, Amazon toprağı özgürlük ve özgüven verir günümüz savaşçılarına.
Aralarında ben de olunca abarttım haliyle biraz!
Ama şu gerçek ki, haksızlıklara uzun soluklu tepkiler veriyoruz. Ege kadınları; özellikle kadın hakları, şiddet, tecavüz ve çocuk tacizine karşı kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriyor.
Kent Konseyleri-Kadın Meclisleri Birliği de etkin kurumlardan birisi. Birlik son, ‘Boşanmama Komisyonu’ olarak adlandırılan; ‘boşanmaların araştırılması ve aile kurumunun güçlendirilmesi’ amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun 6 Mayıs 2016 tarihli raporunu ele aldı.
AB evlenme oranında Türkiye 45 ülke arasında 6. sırada, boşanma oranında ise 26. evlenme hızı 7.7, boşanma hızı 1.7’de.
Buna rağmen, işsizlik, şiddet, taciz gibi kadına yönelik ciddi sorunlar varken; ‘boşanma’ konusunu öncelik görenleri hakikatten bizlerin de öncelikle tebrik etmesi gerekiyor!..
ŞİDDET ARTAR!
Kent Konseyleri Birliği Dönem Sözcüsü Kızbes Seyhan Aydın raporun herşeyden önce insan haklarına aykırı olduğunu vurguluyor.
Aydın, iyi ki bu boşanma raporunu bizlere taşıdı. İçinde yer alan maddelere inanamayacaksınız!
Raporda boşanmış kadınların yüzde 74’ünün fiziksel şiddet mağduru olduğu, evli olmayan ve evli kadınların yüzde 35’inin şiddete maruz kalmaya devam ettiği belirtiliyor.
Araştırma sahibi meçhul ancak uyarı açık; boşanırsan daha çok şiddete maruz kalırsın!
Ayrıca çocukların cinsel istismarı suçunun işlendiği evliliklerde, evliliğin 5 yıl sorunsuz sürmesi halinde cezasızlık önerisi getiriliyor.
Bu nasıl bir anlayıştır, hakikatten pes!
Rapor mağdurun tecavüzcüsü ile evlenmesini de zorlayacak nitelikte.
Komisyon, koruma isteyen kadınlara, “delil veya belgen” var mı diye sormaya karar verdi, yoksa tedbirin en fazla 15 gün için verilmesi öneriliyor. En son moraran yüzler veya can çekişen vücutları delil kabul ederler herhalde! Koruma kararı alınmasının zorlaştırılması ileride telafisi imkânsız sonuçlara yol açabilir.
Akılları karıştıran bir başka düzenleme isteği ise nafaka ile ilgili. Yoksulluk nafakası süreyle kısıtlanıyor. Ve çok önemli bir başka değişiklik isteği.
FIRTINA KOPARACAK
Evlilik içerisinde edinilen malların tasfiyesinde çocukların üstün yararı göz önüne alınarak sağ kalan eşin sadece miras payını alması gibi bir ifade var ki hayli fırtına koparacak.
Ve yine düşündürücü bir düzenleme; aile danışmanlığında ilahiyat mezunları görevlendiriliyor.
Evet bu rapor çok yönlü tartışılmalı. Eğer tartışılmazsa ilgili Bakanlığın öneriyi yasallaştırması söz konusu.
Gerçekten vatandaşımızın öncelikle sorunu boşanma mıdır?
Yoksa boşanmaya yol açan nedenleri ortaya çıkarmak, evliliği sonlandırmayı tercih etmiş bireylerin güvenliğini ve sağlığını korumak mı amaç olmalı?
Ve bizler illa, her yeni düzenlemede örümcek kafaların izlerine rastlamak zorunda mıyız?
HADIM ÖNERİLİYOR
Raporda tartışmalı bir öneri daha; hadım uygulanması. Kamuoyu bu konuda ikiye bölünmüşken, hukukçu ve akademisyenler sözkonusu uygulamanın idam, linç, koğuş infazı, kısas gibi bireysel ve toplumsal öç alma mekanizmalarını meşrulaştırılacağını öne sürüyor.