İsrail’den Gaz Rusya’dan Turist!
24 Kasım 2015 tarihinde Rus uçağı düşürülünce, hatırımıza şunlar gelmişti; ya Ruslar gazı keserse…
Yeni gaz tedarik kanalları araştırmaya başlanmıştı. Hatta Katar ve Nijer’den sıkıştırılmış doğal gaz ithalatı gündeme geldi. Maliyetin çok yüksek olması, çok uluslu petrol şirketlerinin baskısı, İsrail Türkiye enerji antlaşmasını oluşturdu.
Filistin Gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması anlaşmasına varıldı. Bu gazın belli bir miktarının Türkiye tarafından kullanılması anlaşmaya girdi.
Sözde, Rus gazına olan bağımlılığın ortadan kaldırılması sağlandı.
Amerikan petrol şirketleri Türkiye’nin Rusya’dan enerji temin etmesine öteden beri karşıdır.
AKP çok uluslu petrol şirketleri ve İsrail Filistin’i bir kez daha sattılar.
Avrupa da, Rus gazına bağımlı olmak istemiyor. Ancak güvenliğin sıfır olduğu orta doğudan, ya da Doğu Akdeniz’den enerji ithalatı acaba ne kadar güvenlidir?
Bu günlerde olduğu gibi, Doğu Akdeniz’de, üç ABD uçak gemisi hep hazır mı bekleyecek?
Ömrümüz olursa önümüzdeki günlerde bunu tartışıyor olacağız.
İsrail AKP enerji antlaşması, Türkiye’yi Atlantik cephesine bir kez daha bağlayacaktır. Exson Mobil, Total Sheell gibi firmalara, bir de, doğal gaz üzerinden bağımlı olunacaktır.
Gelelim turizm meselesine…
Turizm işverenleri ve sebze meyve satıcıları iktidarı zorlayınca, bölgedeki en büyük ticaret ortağımızın kim olduğunu hatırladık.
Bu son iki antlaşmanın özeti; Siyaseten Amerika’ya bağımlı olalım. Rusya da pazarlarını bize açsın, turist göndersin, ekonomimize katkı yapsın!
Amerikan penceresinden Türk/Rus ilişkilerine bakış ancak bu kadar pragmatist olurdu.
İsrail ile yapılan anlaşmaya Ertuğrul Özkök ve gazetesi nasıl da göbek atıyor.
Rusya ile iyi ilişkileri sadece “onlar bize turist göndersin” indirgersek, bunun bedelinin ağır olacağı şimdiden görünmektedir. Suriye’de, Rusya’nın yapmak istedikleriyle, Amerika’nın yapmak istedikleri ortadayken, meseleyi sadece turizm de göremeyiz.
Rusya, ilişkileri düzeltmemiz için, Suriye ve Irak siyasetlerimizi değiştirmemizi istiyor. Biz ise Amerikan merkezli bakış açımızı hiç de değiştirmeye niyetimiz yok.
Coğrafyamız bizi Rusya dâhil bölge ülkeleri ile iyi ilişkiler içinde olmaya zorluyor. Hatta ekonomik birlikler kurmaya zorluyor.
İsrail AKP anlaşmasında, “eşeğin büyüğü ahırda” kaldı.
İsrail’in PYD’ye verdiği destek ve İsrail’in “Büyük Kürdistan kurulsun” açıklamaları ile ilgili bir husus göremedik.
İsrail AKP anlaşması; Amerikan çok uluslu şirketlerini rahatlatmaya yönelik anlaşmadır.
İstesek de istemesek de, bizim kaderimiz, bölgede, ABD’nin kurmak istediği Kürt Koridoruna karşı durmaktır.
Bizi parçalamak isteyenlerle birlik olarak, parçalanmaya direnemeyiz.
Bülent Esinoğlu
ulusalkanal.com.tr
