İsmail Kara’dan Bana
Ankara’da yaşayan, buradan seslenen, şair, yazar ve araştırmacı İsmail Kara’nın bu satırların yazarı İsa Kayacan’a ithaf ettiği, duygularını ortaya koyduğu şiirlerinden bazıları, Haziran 2010’de Ankara’da yayınladığım “Bana yazılan şiirler” adlı kitabımda yer aldı.
Bu şiirlerden “İsa Kayacan adlı, başlıklı 16 Ocak 2001 tarihinde yazılan Karozan-İsmail şiir altı ayrı dörtlükten meydana geliyor.
Anılan şiirin ilk üç ayrı dörtlüğü:
İsa Kayanca dost, sanat güneşi
Ankara’dan yurda ışık saçıyor.
Her yere ulaşır, bulunmaz eşi,
Sayısız kalblere girip yaşıyor.
Bilgisayar gibi yazar durmadan,
Yazıları parlar, sanki sırmadan,
Seslenir insana pek de kırmadın,
Beyefendi tavrı, ondan taşıyor.
Kendine sorsan, yaptığı azmış,
Onbinin üstünde yazılar yazmış,
Yüzotuz kadar da kitap yazmış,
Rekordan rekora gidip koşuyor.
Karozan, İsmail Kara İsa’yı sevdiğini, yıllardır yazdığı tahta masayı gördüğünü, takdir ettiğini, kaleminin bir asayı andırdığını anlatıyor uzun uzadıya.
Sonra “İsa Kayacan” adlı şiirinin son iki dörtlüğünde şöyle sesleniyor, duygularını şöyle anlatıyor:
Elinden bırakmaz, hiç de nodulu,
Onun çizdiği yol, insanlık yolu,
Basından ismini tüm Anadolu,
Görür, duyar; ünü yurdu aşıyor.
Burdur’da caddeye verildi adı,
Tefenni’de oldu bir de sokağı,
Kayacan durmuyor, yoktur durağı,
Yere sığmıyor da, göğe uçuyor.
***