İslam ve Modernite
Hıristiyan-İslam Siyonist ittifakca; Müslüman olan ülkelerde, uyuşturma narkozu veriliyor. İngiltere, Fransa 1900 lü yıllarda Osmanlı imparatorluğu toprakları için düşündükleri planı şimdi ABD ile birlikte yaptılar ve uygulamaya koydular.
1920’lerde sınırları belirmiş, her birinin başına kendi adamlarını getirmiş, kurdukları sistemle bölgeyi uyuşturarak uyutma ile idare ediyorlardı. Yeni düzen ile yeni yapılanmayı kurabileceklerini, kitleleri eğittikleri gruplarla yönlendirebileceklerini sanıyorlardı. Şimdi ise; ABD ve AB halk hareketlerini nasıl kontrol edebilecekleri endişesi içindeler. Bölge ülkelerinde domino etkisi ile yayılan hareketlerle, iktidarlar çökertiliyor. Önce Müslüman toplumları maymunlaştırdılar. Taklit virüsünü soktular. Kimliksizleştirdiler. Şimdilerde ise siyasal düzen değişimine yönlendiriyorlar. Bakın; modernite rüzgarlarının estiği 18 nci yüzyıl Avrupası reform ve rönesans hareketleri sonrası kilise doğmatizmin prangasından kurtulması ve coğrafi keşiflerle yeni bakir alanları haramiler çetesi gibi sömürerek hem insan yönünden hem de yer altı yer üstü zenginlikleri yönünden hırsızlayıp ülkelerine taşımaları ile refah seviyesi birden bire artması ve teknolojik yönden de hızla kalkınmaları sonucu her yönden üstünlük sağlamışlar.
İnsanların doğasında da üstün olanlara karşı bir zaafiyeti bulunur. Onları her yönden taklit ederler. Osmanlı ise Avrupa nın yapmış olduğu bu atılımı yapamamaları ve bilimde duraklamalarına paralel herşeyde duraklayıp gerilemeleri sonucu üstünlüğünü Avrupa'ya kaptırmış. Bunun sonucu olarak zayıf karakterli Osmanlı aydınları da üstünlerin her şeylerini her yönden taklide yönelmişlerdir. Bu taklit sonucu Avrupa'da esen modernite rüzgarları ilk önce Osmanlı aydınlarını savurmuştur. Osmanlı bürokrasisi ve aydınları; önce kendi kıyafetlerini modernitenin önünde bir engel olarak görmeye başlamıştı. Böylece asıl kıyafetle taklitle başlayan değişim ve dönüşüm, Osmanlı'nın bürokrasisinde ve aydınlarında temeli atılmıştı. Taklide dayalı değişim ve dönüşüm de bu modernizm virüsünün sirayet ettirdiği hastalıklardandır. Modernite kendi yaptığı helvadan putları şimdi acıkınca yemeye başladığı anlaşılmaktadır. Bu insan yuları da modernizm tanrısının dayattığı kutsallardandı. Ama bu dayatmadan modernitenin kölelerinin sıkıldıkları görülmektedir.
Şimdiler de ise; taklit her alanda sürdürülmektedir. Kadınlar İslami simgelerle şekillendirilirken, erkekler batı giyim, yaşam ve düşünce biçimini taklit etmekle meşgul. İslami uyanışı temsil eden örgütlerin göz önünde ve elde tutulabilmeleri için legalleşmesi, aykırılıkları marjinalize edilmesi, legal yolun mecburiyetinden terbiye edilip ehlileştirilmesi stratejisi uygulanmaktadır. Onların hesabı birey ve ulus bilinci gelişmemiş dolayısıyla bir halk hareketi ya da ayaklanmanın başlayacağı alt yapının bulunmadığı İslam ülkelerinde; bir şekilde sokakta ortaya çıkan enerjinin netice almaya yönelik pekişmesini beklemektir. O nedenle sokaktaki enerji; ekonomisi, siyaseti; batının küresel piyasaları vasıtasıyla terazide tutuluyor. İslam toplumlarının umudu, çağdaş uyanışın önderi olmasını bekledikleri Türkiye halkı ise İslamcı kimlikleriyle, iktidara getirdiklerinin, Hıristiyan- İslam siyonizmi benimsemesi nedeniyle; çaresiz ve şaşkın!
Büyük Ortadoğu projesi ve Medeniyetler İttifakı Projesi, eşbaşkanıyla, tarikatıyla, cemaatiyle, İslam'ın etkisizleştirilmesi ve ılımlılaştırılmasına çalışıyorlar. Yahudi üstün hizmet ödülü, şovelye nişanı ile taltif edildiler. Museviliğin, Eski Mısır Firuvun değerleriyle, Hıristiyanlığın eski Roma Pagan değerleriyle bozulması gibi İslam da moderniteyi tersten algılayanlarca bozulma sürecinde.
Günün Sözü: Amacın bilinebilir ancak nasıl yapacağını sakalın bile bilmesin.