IŞİD’i Anlıyorum ve Hani Kimileri Barışseverdi?
Şu IŞİD meselesini uzun süredir yazmak istiyordum.Bugün farz oldu.
Batı bir terör örgütünün yaptıklarından dolayı harekete geçti.
Büyük koalisyon kurdular.
Hayret...
Bu batı ne kadar da duyarlı, bir terör örgütünün yaptıklarından dolayı.
Sahi IŞİD'in ellerindeki silahlar hangi ülkelerin menşeini taşıyor?
Sahi IŞİD durup dururken mi çıktı?
Batı IŞİD konusunda tüm insani değerleri, demokrasi değerlerini hatırlıyor da, aynı batı aynı çoğrafyada yaşanan trajedi konusunda neden sesini yükseltmedi?
Aynı batı, dünyanın başka yerlerinde yaşanan devlet terörü konusunda neden sesini yükseltimiyor da, konu bir terör örgütü olunca büyük koalisyon için düğmeye basıyor?
****
Ayrıca başka bir sorumuz şu: IŞİD bildiğimiz terör örgütlerine benziyor mu?
Yerleştiği bölgede küçük ölçekli bir devlet hizmeti veriyor mu?
Bir temsil yeteneği var mı?
Kimi temsil ediyor?
Kim(ler) arkasında ya da hangi değerleri temsil ediyor?
****
Son 15 yıldır Irak, Suriye ve Ortadoğu coğrafyasında Sünniler ne durumda?
Yeni genç (eğitimli ya da eğitimsiz) Müslümanlar yaşananları nasıl değerlendiriyor?
Batı karşısında sürekli yenilen, ezik Sünniler aynı zamanda Saddam yanlıları, Esad karşıtları son 15 yıldır ne yaptılar?
Amerika'nın Irak'dan çekilmesiyle beraber kurulan hükümetler kimleri temsil ettiler ve Şii devlet terörü kimler üzerinde esti?
****
Bir terör örgütü dünyada konuşulur bir hale gelmesi için neler yapar?
Silahı politik bir yöntem olarak kullanan örgütler, kendi coğrafyasının kültürel, inançsal, siyasal değerlerini, kültürlerini, politik yöntemlerini kendi içlerinde taşırlar mı?
Taşılarsa, IŞİD'in uyguladığı şiddet yöntemi, ortaya çıktığı coğrafyaya yabancı mı? Yoksa bildik ve tanıdık mı?
IŞİD kafa kesmeseydi, bu kadar tanınır ve batı tarafından baş düşman diye tanımlanır mıydı?
Esad rejimi karşısında batı ittifak yapsaydı ya da başka yöntemler geliştirseydi; IŞİD bugünkü gücünde ya da batının ortadan kaldırmak ya da durdurmak için ittifak yaptığı bir örgüt olur muydu?
****
Irak'da Saddam sonrasında Sunniler o kadar ötekileştirilmese, devlet tamamen Şiilere teslim edilmese IŞİD bu kadar güçlü ve kitlesel desteğe kavuşur muydu?
Aynı şey, Suriye'de Esad yönetimi için de geçerli...
Sorular çoğaltılabilir, ancak benim yanıtım belli.
Ben IŞİD'i anlıyorum. Ona katılanlar, destek verenleri, umut bağlayanların nedenlerini tahmin edebiliyorum.
****
IŞİD'in ortaya çıktığı coğrafyada, El Kaide, Hizbullah ve ondan öncesinde FKÖ hangi yöntemleri kullandı ve kullanmaya devam ediyor?
IŞİD, ortaya çıktığı coğrafyanın gerçeğidir.
IŞİD'e müdahele isteyenler,
savaş karşıtı değiller miydi?
Ve bugün batıyı IŞİD'e karşı operasyon yapması, hava harekatının yetersiz olduğunu, kara harekatı başlatması isteyenler savaşa karşı değiller miydi?
Ne oldu da bu barışsever güçler, birden IŞİD konusunda savaşsever kesildiler?
Son 30 yıldır silahlı mücadeleyi bir yöntem olarak kullanan Kürt Özgürlük Hareketi, neden birden bire batının ve Türkiye'nin Rojava ve Kobane için müdahale etmesini ister bir hale geldiler?
30 yıldır Türkiye Cumhuriyeti ile savaş hali içerisinde olduğunu iddia eden PKK, ne oldu da neredeyse, TSK ile ortak müdahale ister oldu?
PKK ve YPG ile beraber Türkiye Ordusu'nun savaşmasını isteyen, ittifak isteyen hiçbir eleştiri yapmadan, zihniyet değiştirmeden, silahları bırakmadan anlaşılabilir mi?
Hem bir taraftan üstü kapalı değil açık açık, çözüm süreci üzerinden, Türkiye devletini ve AK Parti iktidarını tehdit edecek, silahlı mücadeleyi şiddetlendirmek üzerinden dayılanacak sonrasında ise IŞİD tehlikesinden dolayı yardım ister bir duruma gelinecek?
Galiba IŞİD herkesi öyle ya da böyle değiştirecek.
****
Herkesin mevcut realiyeti ve küresel dünyanın yeni zihniyeti üzerinden kendisini, mücadele yöntemlerini ve dilini gözden geçirmesi gerekiyor.
IŞİD'e karşı çıkanlar, karasal bir harekat ile bastırılmasını ve yok edilmesini isteyenler daha düne kadar (hatta bugün de) Suriye meselesinde Türkiye'nin izlediği yönteme karşı çıkmıyorlar mıydı?
Sahi ne değişti?
****
Ben IŞİD'i anlıyorum. IŞİD'i anladığım gibi, IŞİD'in yok edilemeyeceğini düşünüyorum.
Çünkü, arkasında kitlesel bir destek var. Acımasızlığı bilinçli olarak tercih ettiğini, kendi coğrafyasının dilini ve yöntemini kullandığını düşünüyorum.
Acımasızlığını kullanmasaydı, bugün bu kadar büyüyemezdi.
Korkulur bir hareket olmazdı.
Ve batının o'na karşı ittifak oluşturması, Amerika'nın hava harekatı yapması aksine IŞİD'e fiili destektir. Çünkü, kitlesel tabanı artıran, arkasındaki destek olan güçlere ve militanlarına daha çok moral veren bir sonuçtur, IŞİD etrafında koparılan fırtına.
****
Sonuç olarak, IŞİD ile yaşamaya alışacağız. Hizbullah Şiilerin bir terör örgütü ise, IŞİD son yarım yüzyıldır dayak yiyen, son 15 yıldır çaresizleşen ortaya çıktığı coğrafyada Sunnilerin fedaileridir, silahlı gücüdür.
Başka yerlerde silahlı mücadeleyi kutsayanlar, destek olanlar, temel yöntem olarak kullananların, IŞİD üzerinden batı ittifakının karasal hareket yapmasını istemeleri ise ikiyüzlü bir tutumdur.
Aynı zamanda kimi barışsever olduklarını iddia edenlerin, maskelerini indiren bir sonuçtur.
Son söz: Bu yazıdan benim IŞİD'e destek verdiğimi söyleyebilecek sivri akıllılar çıkabilir. Bir şeyi anlamak ona destek vermek değildir. Hayatım boyunca silahı politik bir yöntem olarak kullanan ve terör yöntemlerini kullanan tüm zihniyetlere ve örgütlere karşı çıktım. Hiç akrabalığım olmadı. Bir şeyi anlamaya çalışmak aynı zamanda sorunun nasıl çözülebileceğini de aramaktır.
Bilinmesini istedim.