İşgal Altındaki Ülkem…
Tek adam yönetiminin, keyfi ve çok hatalı icraatları yüzünden, Ülkemiz işgal edildi. 81 vilayetimiz de, Babil Kulesi’ne döndü;
1- İktidarın has evladı, Suriyeliler; Iraklılar, Orta Asla Türk Cumhuriyetlerinden, Afrika’dan, Balkanlardan, Ukrayna’dan, Gürcistan’dan, Ermenistan’dan, hatta Çin’den gelenler. Kaç milyon mülteci var belli değil. Bunların hangisi dürüst, hangisi terörist, belli değil?
- a) Ülkenin sosyal ve ekonomik dengesi alt üst oldu.
- b) Terör, gasp, fuhuş (bu arada muta nikahı), kaçakçılık, uyuşturucu, hırsızlık, dilencilik vb, zirve yaptı. (Göçmenlerin karıştığı suçlar, bir yılda yüzde 300 arttı.)
- c) İktidarın bunlara verdiği avantajlar; akıttığı milyar dolarlar yüzünden; ülkenin asıl sahipleri, öz yurdunda parya oldu.
- d) Benim evlatlarım Suriye’de çarpışırken, şehit olurken, Suriyeli erkekler, Türkiye’de sefa sürüyor. Tek yaptıkları, tavşan gibi üremek.
- e) Sağlık bedava. Eğitimde sınav yok. İşe almada öncelik tanınıyor. (Kimisi kaçak, kimisi kayıtlı, çok sayıda yabancı işçi yüzünden, benim evlatlarım işsiz kalıyor. On binlerce esnafım kepenk kapatırken, dükkanları bunlar devralıyor. Hastaneler, bunların işgali altında. Özellikle, kadın doğum bölümleri; ellerinde en pahalı telefonlar, kollarında bilekten dirseğe kadar altın bileziklerle, mülteci kadınların işgali altında.)
- f) Cami kapıları, kırmızı ışıklar da, bunların işgalinde. Her kadının kucağında bir bebek, merhamet istismarcılığı yapıyorlar. Karışan da yok.
- g) Benim milyonlarca vatandaşım, geçim sıkıntısı çekerken, işsizlikten kıvranırken, bunlara nakdi ve ayni yardımlar yağdırılıyor. Gidin vatanınız için mücadele edin diyen de yok. (Niçin 17 ile 65 yaş arası erkekler geri gönderilmiyor?)
- h) Hani vize serbestisi sağlanacaktı? Hani, serbesti verilmezse, bu göçmenler, Avrupa’ya gönderilecekti? Hep laf salatası, devamlı gündem değiştirme senaryoları. Tek adam yönetiminin vahim hatalarının, dış politikadaki yanlışlıkların bedelini, Milletimiz ödüyor. Bir de, bu yönetim, daha katı hale getirmek isteniyor. Referanduma gidiliyor?
2- Kıbrıs elden gitti gidiyor. 17 adet adamız, Yunan işgalinde. Bir türbeyi bile koruyamadık. Ama, lafa gelince, dünyanın en güçlü ülkesiyiz? Bizden habersiz kuş bile uçamıyor? Her tarafımızda yabancı ajanlar kaynıyor. Her türlü melaneti icra ediyor, tahriki yapıyorlar. Halk bölündü. Milli ve manevi değerlerin tümü dejenere oldu. Radikalizm, Rafizilik, Şia, Vehhabilik, zirve yaptı. Diyanet İşleri de horul horul uyuyor. İktidara yardım peşinde. (Çok bilmiş, bir iktidar yandaşı kadın gazeteci de, “Her geneleve bir imam tayini gerekir” diye akıl veriyor. Rezaletin son perdesini sergiliyor.)
3- Ülkede tam bir başıbozukluk, vurdumduymazlık, baskı ve beyin yıkama icraatları hakim. Niçin tedbir alınmıyor?
- a) Yabancılara kiralama işlerinde; mülk sahibi, yönetici, muhtar, sorumlu tutulabilir. Kimlik Bildirme Kanunu, titiz biçimde uygulanabilir. Günlük kiralama yasaklanabilir. “İkamet tezkeresi” uygulaması getirilebilir.
- b) Kaçak yabancı işçi çalıştırılması ile mücadele edilebilir.
- c) İstihbarat güçlendirilebilir. Bu arada, “mahalle bekçiliği” sistemi devreye sokulabilir. Mahalle esnafının gözlemleri değerlendirilebilir. Halktan daha duyarlı olması, istenebilir.
4- Hani, 1 Kasım seçimlerinde vaat edilen, İSTİKRAR? Can ve mal güvenliği? Hukuk ve demokrasi düzeni? Fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri?
Tek adam yönetiminin, 15 yılda, Türkiye’yi getirdiği, kara tablo budur. Öz evlatlarının çile çektiği, yabancıların safa sürdüğü bir Ülke...