01 Ara
1981 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 sayılı ILO Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından 7.1.2004 tarih ve 5038 sayılı Kanun'la onaylanması kabul edilmiş ve aynı şekilde 1985 tarihli İş Sağlığı ve Hizmetlerine İlişkin 161 sayılı ILO Sözleşmesi'nin de 7.1.2004 tarih ve 5039 sayılı Kanun'la onaylanması uygun görülmüştür.
İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin çeşitli kanunlarda yapılan düzenlemelerin dağınık ve sistemli olmamasından dolayı, bu konuya ilişkin düzenlemelerin özel bir yasada alınması ihtiyacını doğurmuş ve nihai olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işverenlerin yükümlülükleri ve sorumlulukları ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuat tek elde toplanmıştır. İşçi çalıştıran işyerlerinin içinde bulundukları tehlike sınıfına bağlı olarak alınması gereken önlemler için geçiş tarihleri belirlenmiş olup, bu kapsama sigortalı olarak kendi bünyesinde kapıcı, güvenlik görevlisi, yönetici gibi personelleri çalıştıran apartmanlar da alınmıştır.
İş sağlığı ve güvenliği literatüründe isabetli bir özdeyiş vardır; "Önleme işyerinden başlar." Gerçekten, iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınabilecek tüm önlemler içinde belki de en önemlisi işyerinin bu konuda iyi bir biçimde örgütlenmesidir. İş sağlığı ve güvenliği kurulları işyerinin bu konuda örgütlenmesinin en önemli unsurunu oluştururlar.
Elli ve daha fazla çalışanı bulunan ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere bir kurul oluşturmak zorundadır. İşveren bu kurulun kararlarını uygular.
Kanun koyucu, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu halleri özel olarak düzenlemiş, bir nev'i asıl işveren ve alt işvereni bir tek işyeri gibi değerlendirerek iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturma sınırı olan elli kişilik çalışan sayısını bu iki işverenin toplamı üzerinden belirlemiştir. Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde;
a) Asıl işveren ve alt işveren tarafından ayrı ayrı kurul oluşturulmuş ise, faaliyetlerin yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda işbirliği ve koordinasyon asıl işverence sağlanacaktır.
b) Asıl işveren tarafından kurul oluşturulmuş ise, kurul oluşturması gerekmeyen alt işveren koordinasyonu sağlamak üzere vekaleten yetkili bir temsilci atayacaktır.
c) Asıl işverenin işyerinde kurul oluşturması gerekmiyorsa, bu durumda asıl işveren alt işverenin oluşturduğu kurula vekaleten yetkili bir temsilci atayacaktır.
d) Kurul oluşturması gerekmeyen alt işveren ve asıl işverenin çalışan sayılarının toplamı elliden fazla ise, bu durumda koordinasyonu asıl işverenin yapması kaydıyla asıl işveren ve alt işveren tarafından birlikte bir kurul oluşturulur.
e) Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması ve bu işverenlerce birden fazla kurulun oluşturulması halinde ise işverenler birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları hakkında diğer işverenleri bilgilendirmek zorundadır.
İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından, sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir.
*********
İş kazalarının bildirimi
İşveren, iş kazası ve meslek hastalıklarının kaydını tutarak bunlara ait raporları düzenlemek zorundadır. Ayrıca yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyerinin ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya yol açma potansiyeli bulunan olayları da inceleyerek bunlarla ilgili raporları da düzenlemelidir.
İş kazalarının kazadan sonraki üç işgünü içerisinde, meslek hastalıklarının ise işverene bildirildiği tarihten itibaren yine üç işgünü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmesi zorunludur.
01.01.2012 tarihinden itibaren iş kazalarını Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine bildirmeye gerek kalmayacak olup, bu tarihten itibaren sadece SGK'ya bildirilmesi yeterli olacaktır.
Etiketler : iş, iş sağlığı, sağlık