İş Kazasında Avrupa Şampiyonuyuz
Gün geçmiyor ki bir gazete veya televizyon haberinde iş kazası sonucu ölüm veya sakatlık haberi yer almasın. Okuduğum her haber yüreğimi biraz daha burkuyor. Ne olur, artık yürekler yanmasın.
İş kazaları, işçilerin eğitimsiz olması ve dikkatli çalışmaması ile işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamasından kaynaklanmaktadır.
Ülkemizde her 6 dakikada bir iş kazası olmakta, her 6 saatte de bir işçimiz iş kazasından dolayı hayatını kaybetmektedir. İstatistikler her 2,5 saatte 1 işçinin iş göremez hale geldiğini açıklamaktadır. Ülkemiz, iş kazaları istatistiklerinde Avrupa’da ilk sırayı, dünyada ise 3. sırayı almaktadır (www.isguv.com).
İş kazası sonucunda hem işçi ve hem de işverenler mağdur olmakta, üretim ve istihdam açısından sorunlar yaşanmaktadır.
Bir işkazası sonucunda öncelikle Türk Ceza Kanunu açısından savcılar tarafından sorumlular hakkında ceza davası, maddi ve manevi tazminat davaları ile SGK tarafından rücu davaları açılmaktadır. Bunun sonucunda da yüzbinlerce TL’lik tazminatlar ödenmektedir.
İşte, iş kazalarının azaltılması hem ülke ekonomisi, hem de işçi-işverenler açısından önemli bir konudur. Hem işçilerimizin daha güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem de beden ve ruh sağlıklarını korumak için mutlaka mevzuatta belirtilen iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması gerekmektedir.
Sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işverenin yönetime katılma modeline uygun olarak bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurma yükümlülüğü yasayla öngörülmüştür. İşverene bağlı, fabrika, müessese, işletme veya işletmeler grubu gibi birden çok işyeri bulunduğu hallerde elliden fazla işçi çalıştıran her bir işyerinde ayrı ayrı birer iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurulur. İşverenler iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları uygulamakla yükümlüdürler.
İşyerlerinin kapatılması
Özellikle iş kazalarının çokça yaşandığı ülkemizde, işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliğine uygun olmamasından dolayı bazen kapatılması söz konusu olabilmektedir.
İş Kanununa göre, bir işyerinin tesis ve tertiplerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde, makine ve cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan bir husus tespit edilmesi halinde, bu tehlike giderilinceye kadar işyerlerinin bir komisyon kararıyla, tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulabilmekte veya işyeri kapatılabilmektedir. Bu maddeye göre verilecek durdurma veya kapatma kararına karşı işveren yerel iş mahkemesinde altı iş günü içinde itiraz edebilecektir. Mahkeme itirazı öncelikle görüşmek ve altı iş günü içinde karara bağlamak zorundadır. Bu kararlar kesindir.
İşyerlerinde işin durdurulmasına ve işyerinin kapatılmasına karar vermeye yetkili komisyon, iki müfettiş ve bölge müdürü ile bir işçi ve bir işveren temsilcisinden oluşur.
Kapatma kararı nasıl uygulanıyor
İşin kısmen veya tamamen durdurulmasına, işyerinin kapatılmasına karar verildiği sırada, işveren, durdurma veya kapatma sebeplerini gidermek için çalışma talebinde bulunursa, çalışmaya izin verildiği, gerekirse süre de belirlenerek, işin durdurulmasına veya kapatılmasına dair karara yazılır. İş, gerekirse güvenlik kuvvetlerinin de yardımıyla müfettişçe, komisyon kararına uygun olarak durdurulur; durdurulan bölüm mühürlenir. Bölge müdürü, kapatma kararını bir yazıyla iş yerinin bağlı bulunduğu mülki amire gönderir. Mülki amirin emri üzerine, güvenlik kuvvetlerince, çalışmadan alıkonulacak tedbirler alınarak iş yeri kapatılır ve mühürlenir. Durdurma veya kapatma kararına karşı işverenin yerel iş mahkemesinde altı iş günü içinde itiraz hakkı vardır.
İş güvenliği uzmanlarının söylediği gibi; “iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemleri almaları, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle meydana gelecek iş kazaları, meslek hastalıkları ve hastalıkların sonuçlarını telafi etmekten daha kolay, daha ucuz ve daha insancıldır.”