İş Güvenliğinde Kırılma Noktası
Okurumuz Orkun Serttaş, Perşembe günkü “İş güvenliğinde sorunlar çözülüyor?” Başlıklı yazımdan sonra düşüncelerini paylaşmış. Gerçekten konunun önemi ve neler yapılması gerektiğini son derece doğru bir şekilde belirtmiş.
Özetle okurumuz diyor ki; “Bugün ki yazınızı hem bugüne kadar geç kalmış olmanın verdiği hüzünle, hem de bu konuda bir şeyler yapıldığını görmenin sevinci ile okudum.
Ben 14 senedir yabancıların HSE (Health, Safety, Environment), bizlerin SEÇ (Sağlık, Emniyet, Çevre) olarak tercüme ettiği, ama ülkemizde yaygın adı ile İş Güvenliği (İSG) olan bu mesleği yapıyorum ve mesleğimle gurur duyuyorum. İşe bir Türk firmasında başladım ama yabancı firmalarla devam ettim.
Ülkemizin 14 yılda bu konuda kat etmiş olduğu mesafede iki kırılma noktası olduğunu düşünüyorum. Birincisi BTC projesi, ikinci kırılma noktası da hükümetin hazırlamış olduğu 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasasıdır diye düşünüyorum.
Yalnız Çalışma Bakanlığının İş Güvenliği bölümünde eleman sayısını arttırması çok önemli. Bu artışın denetim sayısına da yansıması çok önemli. Sadece eleman sayısını artırmakla da iş bitmiyor. Bakanlığın kendi elemanlarının da modern İSG kuralları çerçevesinde yetişmesi ve kalifiye denetçi haline gelmesi için gerekli çalışmayı yapmak, seminer, konferans, yurtdışı/yurtiçi eğitim faaliyetleri düzenlemek zorundadır. Şu bir gerçek ki Amerika ve İngiltere HSE konusunda bizlerden çok ileri seviyededir. İşte bu bilgi transferini sağlamak, yeni teknolojileri adapte etmek, bir süre sonrada bu teknolojileri kendimiz üretmek için uzun vadeli planlar yapılması gerekmektedir.
Aslında yapılması gerekenler konusunda lafı çok uzatmak istemiyorum, daha gidilecek çok yol var ama umutluyum. Bu konuda güzel, “Sıfır” kazalı günler bizleri bekliyor.
Bu yazı vesilesi ile size teşekkür etmek istedim, sizler bu konuyu ne kadar gündemde tutarsanız, ilgi, ehemmiyet o kadar artacaktır. Elinize, kaleminize sağlık.” diyor. Umarız yeni dönemde iş sağlığı ve güvenliğinin önemini herkes farkeder.
***
İş güvenliğinde neler değişti
Önceki gün İş Güvenliği Mevzuatında önemli değişiklikler oldu. Özellikle A ve B gurubu iş güvenliği uzmanlarının sayısının yeterli olmaması nedeniyle C gurubu uzmanların da belli koşulları sağlaması halinde görev yapabileceğine ilişkin düzenleme yapıldı.
“İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik”te yapılan değişikliğe göre; “Üç yıllık mesleki tecrübe ve (C) veya (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip iş güvenliği uzmanları; sektörel düzenleme kapsamında kendi meslek dallarına uygun işlerin yapıldığı işyeriyle sınırlı olmak üzere, bütün tehlike sınıflarındaki işyerlerinde görevlendirilebilecekler.
Bu hüküm, maddenin yürürlüğe giriş tarihinden itibaren yedi yıl geçerlidir. Bu süre içinde işyerinin tehlike sınıfına uygun belge almayan veya alamayan iş güvenliği uzmanları için söz konusu görevlendirmeler kazanılmış hak sayılmayacak.
Bu madde kapsamında görev yapmak isteyenler, üç yıl içinde müracaat etme hakkına sahiptirler. Bu kişiler, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ve en az üç yıl süreyle kapsama giren işyerlerinde çalıştıklarına dair en az 750 günlük prim ödeme kayıtlarını gösteren hizmet dökümüyle birlikte yapacakları sözleşmeleri Genel Müdürlüğe bildirirler. Bu kapsamda görevlendirilenler bu maddenin yürürlüğü süresince haklarını kullanabilirler.
Yine, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle de, iş sağlığı ve güvenliğinde önemli bir fonksiyon ifa edeceğini düşündüğüm Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri’nin (OSGB) önemli bir sorunu kısmen de olsa çözülmüş oldu. Buna göre; OSGB’ler kuruldukları il ve sınır komşusu illerde hizmet sunmaya yetkili kılındı. Sınır illerin dışında hizmet verilebilmesi için, gerekli şartları sağlayarak o illerde şube açılması zorunludur. Burada aynı şirketin merkezi ile sözleşme yapılması halinde diğer bölgelere de hizmet verebilmesine ilişkin düzenleme de yapılmalıdır.