İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre, işverenlerin iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ile on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirmesi gerekmektedir. İşverenler bu hizmetin tamamını
veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden (OSGB şirketlerinden) hizmet alarak yerine getirebilmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerin yasal olarak alınmış sayılması için, işverenlerin ya kendi bordrolarında bulunan bir kişi tarafından bu hizmetin sağlanması ya da OSGB’ ler tarafından hizmet satın alınması gerekmektedir.
2012 yılında iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin 6331 sayılı Yasa’yla birlikte önceleri 50 kişi ve üzerinde çalışanı olan işyerlerinde, daha sonra da tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için başlayan zorunluluk 1 Temmuz 2016 itibariyle de 50 kişiden az çalışanı olan işyerleri ile kamu kurumları için başlayacaktı. Ancak şimdi iş güvenliğinde bazı yükümlülüklerin erteleneceği açıklandı.
***
İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli görevlendirme zorunludur
- İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı zorunluluğu 50’den çok çalışanı olan işyerlerinde, 1.1.2013 tarihinde
- 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için de 1.1.2014 tarihinde başlamıştır.
01.07.2016 tarihi itibariyle de, kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1.7.2016 tarihinde başlamıştır. Ancak Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın 04.07.2016 tarihinde “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile ilgili yaptığı basın açıklaması ile 50 kişiden az çalışanı olan ve az tehlikeli işyerlerinde 01.07.2016 tarihinde başlaması gereken iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılması zorunluluğunun 01.07.2017 tarihine erteleneceği belirtilmektedir.
Buna ilişkin yasal düzenleme henüz yapılmamış olup, TBMM’de hazırlanmakta olan “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” nda bu yönde bir düzenleme olması beklenmektedir.
Konuyla ilgili henüz detaylar belli olmayıp, açıklama Sayın Başbakan tarafından yapılmıştır. Ancak henüz bu yönde yazılı bir çalışma olmadığından, erteleme olsa bile çalışan sayısına bağlı bir değişiklik olup olmayacağı veya kapsamı henüz belli değildir. Bir başka ifade ile bu ertelemenin sektörel ya da çalışan sayısı bazında değişip değişmeyeceği belirsizdir.
Ancak hemen belirtelim ki, iş güvenliğinde 2012 yılından bu yana tüm işyerleri için geçerli olan risk değerlendirme raporu ve acil durum planlarının hazırlanması, İSG eğitimleri, çalışan temsilcisi ve destek elemanı atamaları gibi yükümlülüklerin devam ettiğini hatırlatalım.
İş davalarında temel kaynak
İş ve sosyal güvenlik hukukunda herkese dava ve dilekçe örnekleri sunarken içtihatı tek elde toplayacak bir kaynak kitaba ihtiyaç vardı.
2. Baskısı geçtiğimiz ay Bilge Yayınları tarafından yayınlanan ve E. İş Hakimi İhsan Çakmak ve Yargıtay 21. HD Onursal Üyesi Osman Can tarafından büyük bir titizlikle hazırlanan “İş Mahkemesi Davaları” kitabı, çalışma hayatının önemli bir eksiğini kapatmak ve uygulama alanında katkı sağlamak için kaleme alınmıştır.
Kitabın konusu, işveren yanında belli bir müddet çalıştığı halde, ferdi işçilik alacak ve hakları işçiye ödenmeden iş sözleşmesi haksız olarak işveren tarafından feshedilmiş ya da çeşitli nedenlerle işçinin kendisi tarafından hizmet akdi, haklı ya da haksız şekilde sona erdirilmiş durumlarda işçilerin işverenler aleyhinde aşacakları yedi kalem işçilik hak ve alacaklarından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, senelik izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve işçiye ödenmemiş aylık ücretleri, işveren tarafından işçi aleyhine açılan alacak ve tazminat davalarını kapsamaktadır.
Ayrıca, kitapta ıslak dilekçesi verilmesi neticesinde, ek dava zaman aşımı savunması, harç ödeme yükümlülüğü, faiz uygulama çeşitleri müştereken ve müteselsilen sorumluluk halleri, zorunlu dava arkadaşlığı, asıl işveren ��" alt işveren muvazaalı işçi çalıştırma durumları, rekabet etme yasağı, işçiye yapılan eğitim masrafları, cezai şart ve sair diğer gerekli dava konuları da ele alınarak, önemli bir başucu eseri olmuştur.