İş Bitmemiş…
Radyodan dinlediğim bi haberden bahsedeceğim gene. Daha sonra internetten araştırsam da bulamadığım bir haberden. Araştırdım ki, daha sağlam bir yazı yazayım ama bulamamanın da bir önemi yoktu hani. Çünkü, haberin teferruatından ziyade, haber olabilirliği daha önemli.
Haber şu:
Amerikada 70 yaşında bir kadın sokakta 50 yaşındaki sevgilisiyle sevişirken yakalanıyor ve toplumu huzursuz etme suçundan, her ikisi de altışar ay hapse mahkum oluyorlar.
Olayın haber olma nedeni belli ki kadının yetmiş yaşında olması.
Yetmiş yaşında bir kadın!
Yetmiş yaşında bir kadın!
Öyle ki, eğer haber, seksen yaşında bir kadın diye başlasa, daha sansasyonel olacak.
Şimdi benim sormak istediğim iki soru var,
1, Yetmiş yaşındaki bir kadının sevişirken yakalanması niçin haber oluyor?
2, niçin ceza veriliyor?
Olayı tersine çevirelim,
70 yaşındaki bir adam sokakta sevişirken yakalandı.
Böyle bir haber ilgi çeker mi? Çekmez. Dolayısıyla haber de olmaz.
Uzatmayalım.. haberi haber yapan, kadının yetmiş yaşında olması.
NİÇİN?
Çünkü ataerk sistemde kadın nesnedir.
Çünkü ataerk sistem, 5000 yıldır kadının anatomik yapısını inceleme gereği duymamıştır.
Çünkü atarek sistemde, 50-60 yaşından sonra kadının cinselliğinin olabileceği düşünülemez.
Çünkü ataerk sisteme göre kadın, kanamasının başladığı dönemden, kanamasının kesildiği döneme kadar damızlık olarak kullanılan ve etinden sütünden faydalanılan bir inekten başka bir şey değildir. Onun tek zevki, inek gibi geviş getirmektir.
Haberin bir yerinde kadın, coşku dolu olduğunu söylemiş.
Utanmaz! Ne ayııııp! Sen yetmiş yaşında ol, utanmadan seviş, zevk al, bi de bunu ulu orta yap ve de kendini suçlu hissetme. Bizim toplumsal değerlerimizi kurallarımızı, alışkanlıklarımızı yaşına başına bakmadan alabora et. Seni şöyle esaslı bir cezalandıralım da aklın başına gelsin!! ÇÜNKÜ SEN BİZİM DÜZENİMİZİ BOZUYORSUN.
Evet… işte zurnanın zırt dediği yer… Düzen -Ceza denklemi…
İki kişinin sokakta sevişmesinden dolayı toplum huzursuz olur mu?
Ben eğer toplumu temsil ediyorsam, yetmiş yaşında bir kadınla, bir adamı sevişirken görsem huzurum kaçar mı?
Yooo…
Aksine durumu eğlenceli ve eğitici bulabilirim.
Eğer birileri benim huzurumun kaçacağını var sayıp, benim adıma kanun koyup, benim adıma ceza veriyorsa ve gerçekte, ne benim huzurum kaçacak, ne de böyle bir cezayı onaylamayacaksam sürü yerine konmuş ve hiçe sayılmış olmaz mıyım?
Yani soyut ve varsayılan bir toplum var ve bir merci, bu soyut toplum adına kararlar alıp yaptırımlar uyguluyor .. Mesela, toplumu temsil ettiği var sayılan ben, alınan bu kararlardan memnun değilsem, bu kararları alanlara ve uygulayanlara karşı dava açabilir miyim?
Mesela Amerika’da olsam, kadına altı ay ceza veren mahkemeyi, “benim onaylamadığım bir kararı, benim adıma alarak, benim huzurumu kaçırıyorsunuz” diye dava edebilir miyim?
Böyle bir şey hayal bile edilemez dimi. Öyleyse Demokrasi nedir?
Ha.. bu aradala, Ataerk sistem, Ataerk sistem diyorum durmadan da, hep erkekler kötü kadınlar iyi falan gibi bir söz söylüyorum sanılıyor. Ben, bir sistemden ve bu sistemin yarattığı 5000 yıllık bir zihin yapısından bahsediyorum. Mesela Montesku’nun “Güç, her devirde kötüye kullanılmıştır” sözü üzerinde her düşündüğümde, zihnimin ekranında, Ebu Garip hapishanesinde, köpeğiyle mahkumu korkutan kadın beliriyor.
Neyse… Kurcaladıkça kurdu çıkacak.. benimse kurtlarla uğraşacak enerjim yok.
Bugün arkadaşımla şu yetmişlik kadın haberi üzerine konuştuk da, dedi ki;
“Neyse.. adamı da cezalandırmışlar, burada olsa, kadını hapse atar, adamı serbest bırakırlardı”
Ben de dedim ki,
“ Ve hapisten çıktıktan sonra, özellikle kadınlar, kadının hayatını öyle bir cehenneme çevirirlerdi ki, diğer tarafta cehennem ona cennet gibi gelirdi.”