İnternet Andıcı ve İrticayla Eylem Planları (I)
Beş günlük devam edecek olan İnternet Andıcı ve İrticayla Eylem Planlarıyla ilgili iddianameden hazırladığım bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu bilgileri görsel ve yazılı medyadan belki duyduğunuz belki duymadınız belki de yeterinde ilgi göstermediniz.
CHP Genel Başkan Yardımcısı apoletsiz sivil Paşa Süheyl Batum, Ergenekon Davası’nda yargılananlarla dayanışmaya geldiğini söylemişti, geçtiğimiz hafta. İddianamedeki belgeleri, verilen ifadeleri okuyunca, Apoletsiz Sivil Paşa Batum’un ne demek istediğini, kimlerle dayanışma için geldiğini daha iyi anlayacaksınız.
Ve özellikle şunu belirtmek istiyorum. Başından beri Ergenekon Davaları’nı vaktim oldukça gidip izliyorum. İfadeleri dinlediğimde, yargılanların ne kadar birbiriyle ilgisiz diye gösterilmeye çalışılsa da nasıl ilgilerinin olduğunu açıkça görebiliyorsunuz. Derin bir organizasyonun, ülkenin güvenliğinden sorumlu paşaların nasıl güvenliği unutup siyasete daldıklarını ve seçilmiş iktidarlara karşı, projelerine karşı çıkan komutanlara karşı nasıl projeler ürettiklerini, medyadan, politikaya, mafyaya, çetelere kadar nasıl iç içe geçtiklerini görüyorsunuz.
İnternet Andıcı iddianamesinde, haklarında işlem yapılan Doğu Perinçek’e ait CARETTA ibareli CD içerisinde İzmir’den Hayati Özcan’ın gönderdiği belgeler/C.Başbuğ BNB.dan / Bilgi edinme/BBF-Gnkurm/Metinler isimli dosyada, Durmuş Ali Özoğlu’ndan elde edilen 42 nolu DVD içerisinde ve Hurşit Tolan’dan elde edilen 1 nolu cd içindeki General isimli dosyada psikolojik harekata ilişkin resmi formatta yazılmış çok sayıda belgenin yer aldığı belirtiliyor.
Hani sürekli olarak kamuoyunda birileri sürekli olarak Ergenekon Davası’nın ve diğer açılan davaların önemsiz olduğu ve yargılananların haksız yere yargılandıklarını belirtiyorlar ya… Bunun için özel bir kampanya yürütüyorlar ya… Lütfen iddianameyi okuyun, okuyamıyorsanız bile özetlerini okuyun. İşin vahametini daha iyi anlayacaksınız ve davayı önemsiz gibi yapılan manipüle haberlerin neden yapıldığını daha iyi anlayacaksınız.
Paşalar neyle itham ediliyor?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, hükümet aleyhinde kara propaganda yapmak amacıyla kurulduğu iddia edilen internet siteleriyle ilgili yürütülen ‘internet andıcı’ soruşturması kapsamında iddianameyi hazırlayan Savcı Cihan Kansız, 6’sı muvazzaf general amiral olan 22 sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep ettiği bu davada, şüphelileri terör örgütü üyeliğinin yanı sıra “hükümeti ortadan kaldırmaya ya da görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmekle” itham ediyor.
İddianamenin internet siteleriyle üç bölüm var. 2 Şubat 2009 tarihinde Taraf gazetesinde sitelerle ilgili bir haberin yayımlanmasından sonra Genelkurmay’ın söz konusu sitelerin yayınını önemli ölçüde durdurduğu, varolan sitelerin disiplin altına alınabilmesi için İnternet Andıcı hazırlandığı ve 4 yeni sitenin daha kurulduğu. 3. Aşamada ise Kurmay Albay Dursun Çiçek’in hazırladığı iddia edilen andıcının ardından 12 Haziran tarihinden itibaren Genelkurmay Psikolojik Harekât bölümünde yapılan işlemler anlatılıyor.
AK Parti’ye karşı kara propaganda
İddianamede açıkça belgelenen ise, 2009 yılından önce faaliyette olan Genel Kurmay tarafından kurdurulan internet sitelerinde sistematik bir şekilde doğrudan, AK Parti iktidarını karalamayı hedef alan yayınlarla bizzat iktidara karşı kara propaganda yapılıyor.
İnternet sitelerinin Genelkurmay tarafından kurulduğu belgelerle ortaya konulan iddianamede, söz konusu sitelerde AK Parti iktidarını yıkmak ve yıpratmak amacıyla açıldığı anlatılıyor. Sitelerin Genel Kurmay tarafından kurdurulduğu ve yönetildiği ortaya çıkınca, bu sitelerin Başbakanlık'ın talimatıyla kurulduğunu açıklayan Genel Kurmay yetkilileri, Başbakanlık tarafından böyle bir talimat verilmediği açıklanınca, bu kez talimatın rahmetli Başbakan Bülent Ecevit döneminde sözlü olarak verildiğini iddia etmişlerdi. Genelkurmay tarafından gönderilen raporda ise sitelerin 'psikolojik harekât' ve 'beyaz propaganda' amaçlı kurulduğu kabul edilmiş ve sitelerin yaptığı yayınlardan görevli subayların olduğu ima edilmişti.
Haziran ayında Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın medyada yansımasının ardından, gözaltına alınan ve tutuklanan subayların ifadelerine göre internet siteleri kapatılmış ve faaliyetlerin merkezinde bulunan arşiv evrak kırpma makineleriyle imha edilmiş ve bilgisayarların hardiskleri silinmişti.
‘Kara Propaganda Merkezi’nin
adı ‘Bilgi Destek Dairesi’
İddianamede, yapılan kriminal incelemeler neticesi “İrticayla Mücadele Eylem Planı” isimli belgedeki imzanın Dursun Çiçek’e ait olduğunun anlaşıldığı, soruşturma kapsamında ifadesi alınan Çiçek’in imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmediği, ancak 08/06/2011 tarihli Başsavcılıkta yaptığı savunmada, Genel Kurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi Başkanlığı’nda görevli olduğu dönemde belge paralelinde yayın yapan internet sitelerinin içeriğinin denetiminin hiyerarşik yapı içersinde onaylandıktan sonra belirlendiğini, bu sitelerin içeriğinden görevli olan kişilerin sorumluluğunda olduğunu belirtmiş. DEVAM EDECEK