İnsanlık Ölmedi ya!
İnsanlık Ölmedi ya!
Yaşamın anlamlı ve değerli olması için zorlukların da olması lazım. İnsan mücadele etmeli ki yaşamın tadını alabilsin. Her inişin birde yokuşu olduğu gibi yaşamında sefası ve cefası olmalı. Bir eli balda diğeri yağda olan insanların pek çoğu mutlu olamazlar hep şikâyetçidirler nedense. Bu tür insanlar boyutsuz bir şekle faydalanmışlardır dünyanın her türlü zevkinden. Çünkü hep kolay kazanmışlardır. Rahat yaşamışlardır. Toplumun rahatsızlığı, yokluğu, varlığı onları hiç ilgilendirmemiştir. Onlar günü gün etmenin peşinde olmuşlardır hep.
Onları tatmin edecek dünya nimetlerinden bıkmışlardır sanki. Kendileri için çılgınca bir arayış içindedirler. Kendilerini ne ile tatmin edeceklerini şaşırırlar. Günümüzde bunların örneklerin çok görüyoruz.
Onlar yaşamları boyunca acı cefa görmemiş her şeyin zevk sefadan ibaret olduğunu sanarlar çünkü hep öyle yaşamışlardır. Sokaklarda aç kalanlar, hastane köşelerinde rehin kalanlar onları ilgilendirmemiştir hiç. Başkaları için üzülmemişler, gözyaşı da dökmemişlerdir. Oluversin canım insanlık ölmedi ya!
Onlar üzülenle üzülmesini öğrenmemişlerdir. Bizler ırgat olup çalışırken onlar diskolarda barlarda göbek atmışlardır. Eli nasır tutmuş insanların düşüncelerini paylaşmazlar.
Bir simit ve bir bardak çay ile karnını doyuranların hallerinden bilmezler. Ağlayanla ağlamayan hep gülenlerdir onlar. Ayakları toprağa bile basmamış, okulu bile olmayan köylerimizi, okula gidebilmek için karda kışta saatlerce yürüyenler varken onlar okula bile özel araba ile giderler, bunları nerden bilsin elbet bilmeyecektir. Varsın bilmesinler canım insanlık ölmedi ya!
Onun içinde başkalarına tepeden bakacak onları gördüğü zaman yüz çevirecektir. Giyimleriyle, konuşmalarıyla alay edeceklerdir. Fakat bilmezler ki bu insanlığın yükü o muhteremlerin omzundadır. Yoğu var eden onlardır. Ve onların sayesinde kendileri bu saltanatı yaşarlar. Yaşasınlar ne olacak ki insanlık ölmedi ya!
Düşünce, yaşam bakış ne olursa olsun insan aynı yerden gelmiş aynı yere gidecektir. Keşke bunu her kes bilebilse her şeyi fani olan bu dünyanın nimetleri gözlerini karatmasa, akıl almaz düşünceler beyinlerini doldurmasa. Herkes kendini sorgulayabilse.
Belki o zaman kadir kıymet bilinirdi, insana insan olduğu için değer verilirdi. Herkesten aynı düşünceyi beklemek doğru değil belki ama toplumun ortak sorunlarından haberi bile olmayan, onları hiç ilgilendirmeyen bazı insanlar söz sahibi olduklarında acaba bizlere hangi gözle bakarlar bunu çok merak ediyorum.
Ayrıca her insan aynı hakka sahiptir fakat gördüğümüz bunca ayrım ve başkalaşma bizleri derin üzüntülere sürüklüyor. Eğer hepimiz bu ülkede yaşıyorsak birimiz diğerimizden farklı olmamalı.
Bir tarafta çaresizlik içinde yaşayanlar diğer tarafta sefa sürenler üstelik bunlarda başköşede yer alanlar, bir dedikleri iki olmayanlar. Adalet ise hepimize aynı olmalı. Emekler birleşmeli ve alın teri paylaşılmalıdır. Bizi de öyle görsünler ne olur onlar rahat etsinler insanlık ölmediya!
Eğer hayat dediğimiz sürenin her anı tos pembe olsaydı ya da dilediğimiz gibi olsaydı hepimiz için her şey, sanırım yaşamanın pek tadı olmazdı.
İnsanlar acılar ve sıkıntılar içinde iken bile umudunu kaybetmezler. Mutlaka bir çıkış yolunun olabileceğine inanırlar.
Ayakta durabilmek için mücadelenin temel bir unsur olduğunu bilirler. Varsın kim nerde ne yaparsa yapsın, nasıl yaşarsa yaşasın dürüst insanların var olduğu sürece bizde ayaktayız her zaman varız. İnsanlık ölmedi ya.
Sardonat hocam,
Yazınızı ıcım cız ederek okudum.
Ellerınıze ve yuregınıze saglık.
Iyıkı burada ve yanımızdasınız.
Yazılarınız daım olsun.
Ankara dan selam ve sevgıler...
Şubat 15th, 2011 at 02:28