İnsanlar Ambulans’ta Ölüyor!
Saygıdeğer okurlar, Ünye Devlet Hastanesi hastaların ve hastalığın ve hastanelerin can damarı diye bilinen genel cerrahlardan birinin sürgün niteliğinde Akkuş’a tayin edilmesinin hemen ardından diğer iki genel cerrahında tesadüfen ya da kasıtlı olarak yıllık izine ayrılarak hastaneyi boşaltmaları nedeniyle tedavi için hastaneye başvuran hastaların doktor yokluğu yüzünden sevk edilmeleri ambulansta ölmelerine neden olmaktadır.
Görevdeki ilgili hekimler art arda yıllık izine ayrıldıkları için tedavi olmak adına hastaneye veya acil durum nedeniyle Acil polikliniğe başvuran hastalar icapçı cerrahlar olmayınca geride kalanında yetersiz kalması üzerine doktor yokluğu ve yetersizliği nedeniyle sağa sola özele tüzele ütülmek üzere gidiyorlar ya da gönderiliyorlar. Parası olan özele giderek canını kurtarıyor. Ama % 96’sının parası olmadığı için gerek yaşanan kaza sonrası, gerekse gıdasızlık sonucu zayıf düşerek başvurduğu Devlet hastanesinden doktor yokluğu nedeniyle oraya buraya gönderilince gitmek istediği ya da gönderildiği sağlık kuruluşuna ulaşamadan yolda ambulans’ta hayatını kaybediyor.
Hastalıkların ve hastaların birbirini kovaladığı bu mevsimde, ardı arkası kesilmeyen maddi hasarlı, ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarının ayyuka çıktığı yaz döneminde hastanenin can damarı sayılan ve öyle kabul edilen hekimlerden birçoğu özellikle genel cerrahlardan Çetin Karadağ, Akkuşa gönderilmesi, Diğer Genel Cerrahların her ne hikmetse aynı zamanda yıllık ya da haftalık izine gitmeleri ya da gönderilmeleri nedeniyle hastane bir anlamda boşalmış ya da boşaltılmıştır.
Ayrıca dört genel cerrahtan 3’ü bir şekilde Hastaneden ayrılınca bölge hastanesi niteliğinde olan Hastanede tek kalan ve yıllarını işine verdiği için yaşıyla başıyla yorgun düşen ayrıca güçlüklede olsa girebildiği ameliyatlara yanında Ürolog götürmek durumunda olduğu iddia edilen genel Cerrah Hayrettin Aydın Bey kaldı.130 bin insan dışında ana yol üzerinde olduğu için herkesin ve her kazanın sonunda uğranan Ünye devlet Hastanesinde kalan hekimler ve şifa için başvuran hastalar ve yakınları ne yapsınlar. Şimdi buyurun bütün bu olanların üzerine sizler ne söyleyebilecekseniz söyleyin bizlerde ona göre yazalım!
Saygıdeğer okurlar, Hastaneler hasta vatandaşların dertlerine derman aramaları için devlet tarafından kurularak günün teknolojik şartlarına uygun araç gereçler ve alanında uzman olan hekim ve sağlık personelleriyle donatılmış ve insanın en önemli hakkı olan yaşama hakkına katkı sağlamak destek olmak adına tesis edilmiş ve sağlıkları bozulan bütün insanlar için şifa aranılan çok önemli sağlık kuruluşlarıdır.
Yüce Allah’ın yarattığı bütün insanların, dil’i, din’i, ırk’ı ve rengi ne olursa olsun, en önemli hakkı, insan onuruna ve gururuna yakışır biçimde, sağlık sıhhat ve huzur içersinde “insanca” yaşama hakkıdır. Allah tarafından yarattığı kullarına verilmiş olan bu yaşama hakkı, geçmişten günümüze kadar gerek seçilerek, gerekse atanarak ülkenin ve insanların sevk ve idaresine gelmiş olan idareciler tarafından ne dün nede bugün bir iki istisna dışında yaşama geçirilememiştir.
130 bini Ünye de olmak üzere, ülke genelinde ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu hala bir muamma olmasına rağmen toplam 73 milyon insan yaşamaktadır. Ülke genelinde olduğu gibi Ünye ve genelinde yaşayan bütün insanlarda Yüce Allah’ın insana verdiği en tabii hak olan yaşama hakkını bütün insanlar zengin fakir ayrımı yapılmadan en mükemmel şartlarda kullanmalıdır. Ancak Allah’ın yaşama hakkı kullanımında eşit aydığı insanlardan % 96’sı bu yaşama hakkını seçilmiş ve atanmış bazı sevk idarecilerin kaprisleri yüzünden kullanamamaktadır.
Aslında bizim buradan dilimizin döndüğünce ve aklımızın erdiğince üstüne basa basa söylediğimizi ve yazdığımızı siz saygıdeğer okurlarımızın büyük çoğunluğu gayet iyi biliyorsunuz. Ama biz yinede bilmeyenler olabilir düşüncesiyle yazarak onlara, özelliklede bilmesi gerektiği halde bilmeyen seçilmiş ve atanmış yetkililerimize hatırlatalım.
Ünye devlet Hastanesinde kurulduğu 1965’li yıllardan buyana hekimde oldu, başhekimde oldu. sağ olsun dönemin etkili ve yetkilileri kendilerince ve kendi imkanları ölçüsünde Ünyelilere sağlık adına fayda sağlamak için başhekimde atadılar hekimde getirdiler. Hastanede bugüne kadar bugün dert yanılan haksızlıklar azda olsa yaşanmaktaydı. Olumlu siyaset olduğu kadar günümüzde olduğu gibi olumsuz seyreden siyaset her zaman her kurum ve kuruluşta yok denecek kadar yaşanırdı. Ama bugünkü kadar hastanelere ve hastalara sirayet etmedi ve etmezdi.
Hastanelerde o günleri yaşayanlar hala içimizde ve sayıları hiç de az değil! Gören ve bilenler Allah için söylesin. Bugün ülke genelinde olduğunu yazılı ve görsel basından da izlediğimiz ve bizzat Ünye Devlet Hastanesinde yaşanan haksızlıklardan gördüğümüz kadarıyla hasta ve doktor ilişkilerinde ayyuka varan haksızlıklar yaşanmadı ve yaşanmazdı. Çünkü hasta doktor ve hasta yakını ile başhekim ve hekim ile idare arasında üst düzeyde bir sevgi ve saygıya dayanan seviyeli ve örnek hasta doktor ve başhekim doktor ilişkileri yaşanırdı.
Hiçbir hasta ve hekim ya da başhekim bilerek ya da bilmeyerek yaptığı kusurundan dolayı, siyasi baskı altında korkarak görev yapmazdı ve son örneği bugün ve hala Samsun Kızılay Hastanesinde görev yaptığını bildiğimiz ve 13 yıl süre ile Ünye Devlet Hastanesinde gelen geçen onlarca iktidar ve muhalefet partilerine rağmen sorunsuzca başhekimlik yapan Genel Cerrah Op. Dr. M.T arık Moralı Bey. Hala kendisi herkesimden siyaset adamı ve vatandaşlar tarafından aranır ve sorulur. Bu son dönemde ne değişti de, asli görevi başvuran sağlıksız insanlara adam gibi sağlık hizmeti vermek olan Devlet Hastanelerinin başhekim ve hekimleriyle sağlık çalışanları ve en önemlisi hastalar arasında ayyuka varan geçimsizlikler baş göstermeye başladı.
Saygıdeğer okurlar,”Atlar tepişirken, Eşekler ölür” diye bir özdeyişimiz vardır. Bu özdeyiş ülke genelinde olduğu gibi özeller ile devlet arasında rant yüzünden yaşanan başhekim, hekim ve hasta kapma yarışmalarından çıkan çekişmelerden en büyük zararı kendi haline, kaderiyle baş başa bırakılmış olan Ünye devlet hastanesi ve bu hastaneden parsız sağlık hizmeti alma mecburiyetinde olan geçinmekten aciz ve sayıları % 96 sevisinde olan dar gelirli vatandaşlarımız görmektedir.
Parası olan bize göre % 4’lük kesim, hekimi değil başhekimi dahi ayağına getirir, nitekim getiriyor ve gerekeni yaparak ve yaptırarak geriye gönderiyor. Hâlbuki Sayın başbakanımız Recep Tayyib Erdoğan Bey her sözünün başında özellikle sağlık kuruluşlarında insan ayrımı asla yapılmayacak ve bizim dönemimizde kesinlikle yapılmıyor diyerek ortalığı ayağa kaldırsa da Ülke genelini yaşadığımız yer kadar bilemeyeceğimiz için yaşadığımız şehirdeki Devlet Hastanesinde durum hiçte Sayın başbakanımızın dediği gibi değil. Aksine vatandaşları acilen bir başka hastaneye sevk etmek gerektiğinde kapıda hazır bekleyen özel hastanelere ait ambulanslar mutlak surette babaların hayrına değil para alarak gereken hastanelere hasta taşımaya devam ediyorlar. Başbakanımıza rağmen atlar tepişirken eşekler ölür misali,doktor azlığından veya yokluğundan dolayı insanlar Ambulans’ta ölüyor. Olan yine her dönemde olduğundan daha çok bu dönemde de fakir ve yoksula oluyor diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
İnsanlar Ambulans’ta Ölüyor!