İnsanı Yaşatan Onuru, Öldüren Gururudur
İnsan onuruyla yaşar, gururuyla ölür. İnsan onuruyla yaşar. Gururuyla ölür. Onun için sizi yaşatan onurunuzu yüceltin ama sizi öldüren gururunuzu çok okşayıp şımartmayın. Onu aşırı yüceltip, aşırı alçaltmayın. Size sağlayacağı faydadan çok zarar verir. Onun için gururun orta yolu mütevazı olmaktır.
Mütevazı olmak aynı zamanda her toplumda insan yaşamını kolaylaştır. Aksi ise insanı itici kılar. Sevimsiz yapar. İnsanları birbirinden uzaklaştırıp soğutarak sosyal hayattan uzak tutar. Buna mukabil onurunuzu istediğiniz kadar şımartıp insanlığın yaşam kalitesini yükseltip artırabilirsiniz. Bu hem size hem başkalarına yarar sağlar. Çünkü yükselen onur, insanın baş tacı, yüz akıdır. Yüz parlayacak ki, baş taç olsun. Yoksa baş, taç değil ayak olur. Ayakta yerde yürür, yerde sürünür.
Yerde yürüyüp sürünen bir ayakta başı göklere çıkaramaz. Onun için hiçbir ayak, başsız irade oluşturamaz. Özgür yaşayamaz. Hiçbir ayağın boş gururundan başka hiçbir onuru da olmaz. Ama buna mukabil onurlu bir baş, insanın yüz akı, baş tacıdır. Böyle bir onur insanı, aç, susuz zamana karşı direncini artırıp yaşatarak ölümsüzleştirirken, sana düşmanlık edip, insanlık onurunu ayaklar altına alanı da ya tahammülünü yok eder. Ya onu sana baktırarak gıptayla çatlatıp öldürüp yok eder.
Onun için onur, baştan aşağı taşınmaz. Onurunu baştan aşağı taşıyan insanlar, bana göre maalesef daha henüz insanlık şerefine erişememiş, kişilikleri arzu ve istekleri arasında sıkışmış kişiliksiz, insan ve insanlıktan uzak olanlardır. Bunların bütün aklı fikri duygu ve düşünceleri ayakla baş arası çalıştığından, başları uzuvlarına hizmet edecek şekilde görev yapar. Akılları o yönde çalışır. İnsan ve insanlık yararına çalışmaz. Onun için de bu tür insanlara insan demek zor ama onları da anlamak gerekir. Çünkü onlar insan olmanın farkında olmak için değil, yaşamış olmak için yaşarlar. Onun için de bu tür insanların gururu önden onurları arkadan gelir.
Halbuki insan yeryüzünde yaşayan en onurlu tek varlıktır. Onurunu yücelterek yaşamak zorundadır. Yoksa insanlığın ve yaşamın bir anlamı olmaz. Onun için onur, başta bir ışık, bir fener gibi yakılıp, sürekli taşınmalı. Aklın yolu aydınlatılmalı. Bu fenerin ışığı azaltılmayıp hayat boyu sürekli çoğaltılmalı. Bir fanus gibi ışığı dışarı yansıtan bu onurun camı kirletilmemeli.
Çünkü insanı, insan yapan, ayakta dik ve diri tutup yaşatan içindeki bu ışık, onu insan yapıp kutsala yaklaştıran bu ışığın eseri olan bir tek insanın insanlığına nişanı olan onurudur. Bu ışık sönüp, insanı yaşatan onur yok oldu mu insanlık tümden ölür. Onun için onur, insanı insan yapan her aklın ulaşması gereken uzakta yanan yüce bir ışık gibidir. O hep yakılmalı. İnsanlığın hedefi sürekli ona ulaşmak olmalı. O da yetmez. Sürekli onu daha çok yukarı çekip, ışığını yakıp parlatarak yüceltmek olmalıdır.
Yoksa insan yaşamaz. Yaşasa da yılan gibi onursuzca yerde sürünür. İnsanlığın ölüp, insanın yerde sürünmemesi için insan olan onurunu başta, gururunu madalyon gibi boynunda taşımalı. Yoksa insan, insanlıktan çıkar. İnsan bir şeyi önce hak etmeli. Sonra onun değerini bilip korumalı. Onur, insanlık için bu güne kadar kazanılmış, en yüce değerdir. Onun için insan bu kazanımına istediği değeri verip istediği kadar yukarıda taşıyabilir. Çünkü yükseltilen onur insanı gururlandırır ve yaşatır. Bu tatlı ve hoş bir gururdur. Ama içi boş bir gururu hak etmediğin bir yüksekliğe taşırsan, o boş yere taşınıp yükseltilen gurur, insanı yıkar ve yok eder.
Onun için insanlığını unutmadan onurunla aşırıya kaçmadan her zaman şımarabilirsin. Ama asla gururunda aşırıya kaçıp şımarmamalısın. Çünkü insan onurunun şımarıklığı zafer sayılır. Bu her zaman için kabul görür, ama gururun şımarıklığı insanı azgınlaştırıp yok eder. Çünkü onurda haklı bir mutluluk var.
Gururda haksızca bir büyüklenme, kibirlenip, böbürlenme var. Bu insanı alçaltıp küçültür ve yok eder. Onun için onur baştan yukarı tutulup, yukarı taşınırsa insanı, insan yapıp yüceltir. Gurur boyundan aşağı tutulup, aşağıda taşınırsa insanı, insan yapar. Onun için insan olmak isteyen herkes yediğine, içtiğine, düşünce ve sözüne dikkat edip ölçülü yaşamalı. Yoksa insanın içi boş gururu, onurunu yıpratır. Çünkü biz ne meleğiz, ne de şeytan, insan olduğumuzu unutmayalım ki, insan olduğumuzu unutmayıp, insan ve insanlık onurunu koruyarak yaşayabilelim.
25.08.2013 Cahit KARAÇ