İnsan İsterse…
“Beni öldürmeyen şey, beni daha güçlü kılar.” Nietche
İşsizlik çoğaldı. Özellikle gençler, üniversiteyi bitirip yetenekli ve tecrübe kazandıkları halde yaptıkları işi kaybettiklerinde bir daha iş bulamıyorlar.
Ümitleri yıkılmış, şansızlıklarından dem vuranlar da çoğunlukta.Gerçi memleketin hali belli de… Ben bir de politik bakmadan olaya şansla ilgili yorum yapmak istiyorum.
Çok gayret ettiklerini ve hatta çok kapıları çaldıkları halde iş bulamadıklarını söyleyenlere kendi çocuklarım da dâhil bir şeyler söylemek isterim.
Sorunlar ve zorluklar, bir canlının çaba göstermesine, o yolla gücünü ortaya çıkarmasına, yaşama ilişkin bilgi ve beceri kazanmasına yardımcı oluyor.
Bir düşüncenin yaşamımızda şanstan daha önde geldiğine inanıyorum. İnsan ne düşünürse o oluyor. Ama düşünceyi bir hayalle karıştırmayalım.
”İyi de ben iş bulmak istemiyor muyum ki” diyenler olur. Tabii ki istiyorsunuz. Ama her adım atmadan önce ufak bir şüphe ve endişeli düşünce sizin o gayretinizi sıfıra düşürecek büyük bir güce sahip…
Asla kendinize güvenden şüphe etmeyecek ve düşüncelerinize çok dikkat edeceksiniz.
Bir İbrani Atasözünde olduğu gibi “Aklıyla emekleyen kişi aklıyla büyür” şeklinde dile getirir.Kendinden emin ve her ne olursa olsun kendinden hiç şüphe etmeyen mutlak başarıyı yakalayacaktır.
İşi şansa bırakmadan…Ben hayatta şansa pek yer olmadığını düşünüyorum. Çünkü her şey bir emek karşılığıdır. Şansı bizim yaptığımız, en başta düşüncelerimizle bile oluşturduğumuzu ve karşımıza çıkan en olumsuz olayları bile değerlendirip yönümüzü değiştirdiğimizde yakalayacağımıza inanıyorum.
İnsan ancak emek sarf ettiğinde, çalıştığında vardır.
Bazı durumlarda kendimizi biraz rahatlatmak için şansa inanmayı yeğliyoruz.
”Ne yaparsam yapayım olmadı şansızlık yakamı bırakmadı” diyenlere de mutlak bir yerde yanlış düşünüp yapılan işe yanlış devem edilmiş diye yorumluyorum.
Aklımızı doğru düşüncelerle harekete geçirsek her şey daha kolaylaşacak sanırım.
Şans, fırsatları değerlendirmeye hazır olmaktır. Bilgimizi arttırarak hiçbir şeyi gözden kaçırmadan ön yargısız değerlendirerek…
Bir Çin Atasözünün dediği gibi, insanın bilgisi arttıkça, gücü ve şansı da artar.
Ama şu bir yaşam gerçeğidir ki, insanlar önlerine çıkan fırsatları, genelde görüp değerlendirmezler. Çünkü o fırsatlar çoğu kez zorlu, zahmetli, emek isteyen bir iş kılığında karşımıza dikilirler.
İşte bu meydan okumalara başarılı bir şekilde karşılık vermekle, kendi şansımızı yaratmış oluruz.
Henry J.Kaiser “Sorunlar, iş kıyafeti giymiş fırsatlardan başka bir şey değildir”der.
Anlaşılan iş kıyafetlerini beğenmeyip dikkate almadığımızdan şansları da kaçırıyoruz.
Oysa hayatta o kadar çok çıkar yol var ki. O kadar sonsuz yollar… Biri olmasa mutla diğeri bizim için… Buna eminim.
En büyük şans sabah gözümüzü açtığımızda halen nefes alıyor ve yaşıyor olmamızdır.
Eğer insan isterse; rüzgârın aşındırdığı, dalgaların sürekli döverek sertleştirdiği, sağlamlaştırdığı ve sonunda yalçın bir kaya halini aldığı gibi güçlü…
Eğer insan isterse, hayat denizinin dalgaları arasında boğuşa, uğraşa, su üzerinde kalmasını öğrendiği gibi, çok iyi de bir yüzücü olup okyanusu geçebilir.
Eğer insan isterse, her türlü olumsuz koşullara rağmen, kayayı delip çıkan küçük cılız çiçek misali, kendini yetiştirerek, içindeki çiçeği ne yapıp edip açabilir.
Her ne olursa olsun yılmadan doğru düşünceler doğrultusunda hareket ederek yaşam boyu öğrenmekten vazgeçmeyip…
Alçak gönüllülükle, açık fikirlilikle, risk almaktan korkmadan, dinleme becerisini, doğru düşünmeyi ve kendini eleştirebilme gibi nitelikleri kazandığı takdirde…
Acılar ve zorluklar karşısından yılmama, direnç ve sebat, dürüstlük ve olağanüstü çalışma, para hırsı yapmadan insanlık için en iyiyi yapma arzusu… İnsanlığın onur borcuna oturtan özelliklerle…
Bütün bu erdemler, herhangi bir insanı inanıyorum ki, işsiz bırakmadığı gibi önemli lider dahi yapacaktır.
Hedefe kilitlenen bir insanı hiçbir güç ve engel yolundan alıkoyamaz. Ve bedeli ödeyen de kesinlikle başarıyı hak eder ve asla işsiz kalmaz.
Esas sorun şansızlıkta değil, sorunların bizim gelişmemizi sağlayan birer lütuf olduğunu fark edebilmek, baktığımızda görmek, gördüğümüzü anlamak, anladığımızda bir şeyler öğrenmek ve öğrendiğimizi yaşamımıza geçirip mutlaka uygulamaktır.
Çoğumuzun engel diye gördükleri, gücümüzü bileyen fırsatlar aslında.
Ve eğer pes etmesek, o engelleri aşabilecek gücü her zaman kendimizde bulabiliriz.
Şansınız bol olsun. Sevgiyle mutlu kalın.
Maide Abla,
Haziran 30th, 2009 at 01:07Tespitlerin yine çok farklı, çok içten, çok ama çok öğretici betimlemelerle dolu,hayatta pes edip of puf diyen insanlardan olursak karşımıza çıkan her türlü engeller karşısında dimdik ayakta kalamadan,hayatın en zor engellerini birer birer duvara toslayan bir hız tutkunları gibi aşmayı yeğlemek yerine bu engelleri bir pamuk edasıyla atlayıp, sırtımızı hayatın en süngerimsi yerine dayamayı yeğlemeliyiz. Sizlerin de bizlere verdiğiniz bu öğütlerin bizlere rehber olup güç vereceğini hiçbir zaman aklımdan çıkarmadığımı bilmenizi isterim. Sizi seviyorum saygılar...