İnsan Hayatı Bu Kadar Ucuz mu?
On üç özel hastaneye yaptıkları ölümcül tıbbi hatalar ve hasta hakkı ihlâlleri sebebiyle toplam 825 bin ceza kesildi.
Ceza gerektiren durumlar içinde ameliyat sırasında çeşitli cerrahi malzemelerin unutulması, mide tüpünün akciğerlere konması, kalp pilinin bittiğinin farkına varılmaması, doğum sırasında bebeğin kalp seslerinin bozulduğunun farkına varılmaması, hastanın yataktan düşerek ölmesi gibi inanılmaz hatalar ve ihmâller var.
Aşağıda, okuduğunuzda “Bu kadarı da olmaz artık” diyeceğiniz affedilmesi mümkün olmayan hataları ve verilen cezaları sıralayacağım ama hastanelerin isimlerini açıklamak istemiyorum.
Bunun üç sebebi var:
Birincisi bazı kendini bilmezlerin “hayatımızı kurtaran kurumlara” karşı yakıp yıkmak hatta bomba atma gibi eylemlere kalkışabilecekleri ihtimali var.
İkincisi, günün birinde hasta olarak bu hastanelere düşmem mümkün. Hastane benim için “Hah, şimdi de sen bizim elimiz düştün” diyebilir. Neler yapabileceklerini tahmin bile etmek istemiyorum.
Üçüncüsü, doktorum ve günün birinde işsiz kalıp bu hastanelerin birinden iş istemek zorunda kalabilirim. O zaman benim için ne diyeceklerini çok iyi biliyorum.
İnanılması güç hatalar ve kesilen cezalar
BİR: Bir hastaneye hastayı cinsel suiistimalden koruyamadıkları için 75 bin lira ceza verildi. Suç, bir erkek hemşirenin kolundaki ağrı için iğne yaptığı kadını öpüp okşaması ve cinsel organını teşhir etmesi. Bu, aynı hastaneye kesilen ikinci idari para cezası.
İKİ: Mideye yerleştirilmesi gereken beslenme tüpü akciğerlerine konan ve üstelik suni solunum cihazı da olmadığından hastanın ölümüne yol açan hastaneye kesilen ceza 50 bin.
ÜÇ: İlaçların doğru ve emniyetli bir şekilde uygulanması için gerekli prosedürleri yerine getirmeyerek hastanın ölümüne yol açan hastaneye 50 bin. Bir hemşire bir hastaya kan sulandırıcı ilacı (heparin) doktorun söylediği dozun 50 misli fazlasını veriyor ve hasta beyin kanaması geçirerek ölüyor.
DÖRT: Kalp monitörünün gönderdiği pilin bitmek üzere olduğu ve kalp hızının çok arttığı uyarıları fark edilmeyen ve kalbi duran hasta sebebiyle 75 bin. Bu, aynı hastaneye kesilen ikinci idari para cezası.
BEŞ: Ameliyat sırasında içinde cerrahi bir alet unutulan ve bu sebeple ikinci kere ameliyat edilmesi gereken hastalar dolayısıyla gerekli cerrahi prosedürleri yerine getirmediği gerekçesiyle 5 ayrı hastanenin her birine 50 bin-75 bin. Unutulan cisimler arasında yarım metre uzunluğunda havlu, elektro-koter ucu ve cerrahi sünger var.
ALTI: Yatağından düştüğü ve yürüyemediği için acile getirilen ve acilde yattığı sırada yatağından düşerek beyin kanaması sonucu ölen hasta için gerekli tedbirleri almayan hastaneye 25 bin.
YEDİ: Hastanın tıbbi bakımı ve değerlendirmesini prosedürleri göre uygulayamayarak hastanın hayatını tehlikeye atan bir hastaneye 75 bin.
SEKİZ: Doğum ağrıları çeken bir gebenin bebeğinin solunum sıkıntına girdiğine fark etmeyen ve ölü doğuma sebep olan bir hemşirenin çalıştığı hastaneye 100 bin. Bu, hastaneye verilen sekizinci idari para cezası.
DOKUZ: Damağındaki yanık için acilde tedavi edilen KOAH’ lı hasta, “Nefesim yeterli değil” demesine rağmen güvenlik elemanları tarafından acilden çıkarılıp taksiye bindirilmeye çalışılıyor; binmeyince de kaldırıma bırakılıyor. Bu hasta daha sonra solunumu ve kalbi durmuş olarak bulunuyor, acile kaldırılıyor, nefes borusu deliniyor ve bir ay süreyle tedavi ediliyor. Bu hastaneye kesilen ceza 75 bin.
Gelelim neticeye
Ölümcül hatalara kesilen para cezalarına sinirlendiğinizi ve “İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?” diye isyan ettiğinizi buradan duyuyorum.
Birçoğunuzun yumruklarını sıktığını, öfkeden yerinde duramadığını, bir an önce bu hastanelerin adını öğrenip bir iki doktor, hemşire dövme isteği ile yanıp tutuştuğunu tahmin ediyorum.
Hastane yakma, Molotof kokteyli atma düşüncesine kapılanlar olması da kuvvetle muhtemel.
Elbette çok haklısınız ama durun acele etmeyin.
Bu işi başarmak için öncelikle Amerika vizeniz ve uçak biletiniz olması gerekiyor.
Çünkü bu hastaneler ülkemizde değil; Amerika’ da Kaliforniya Eyaletinde.
Cümleten geçmiş olsun!