content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

17 Oca

İnkâr’a Reddiye ve TBMM

Fransa Meclisi’nden geçirilen “Soykırımın İnkârının Reddine Dair Yasa Tasarısı”nın, büyük bir ihtimalle 23 -24 Ocak tarihlerinde Senato gündemine getirilmesi bekleniyor. 

Fransa, yangından mal kaçırma; Sarkozy,

 

Donkişotluk ve seçim telâşında...

Yanı sıra, geçen hafta Bulgaristan’da prova edildiği biçimde menfur yasanın bütün AB ülke Meclislerinde kabul ettirilerek, nihayette bir “AB Parlâmentosu kararı”na dönüştürülmek istendiği apaçık ortada… Gerçi, Hocalı Soykırımı’nı parlâmento gündemine taşıyan Türk Hun devleti Macaristan olmak üzere; Halihazır AB üyesi 27 ülkenin bu furya kapsamında gaflet ve dalâlete düşmesi pek de mümkün görülmemektedir.

 

Ancak, Dışişlerinin bu süreçte çok akil, uyanık, ilkeli, onurlu ve sorumlu olması şart...

Hakeza AB müktesebat müzakerelerinin de askıya alınmasında zaruret vardır.

 

Zira Türk Milleti adına, özgürce ifa ve icra edilecek ilkeli, onurlu ve sorumlu bir dış politika; Bilumum düşmanlıklar ve her türlü misillemeye karşı ‘mukabele-i bil misil (misliyle karşılık vermeyi) zorunlu kılar. Hükümranlık hakkı ve milli meşruiyetin olmazsa olmaz şartı budur. Aksi takdirde özgür, hâkim ve hükümran bir dış politikadan bahsedilemez... Şahsiyetli, haysiyetli, onurlu ve sorumlu, meşru bir dış işleri bakanından ise asla!...

Bilinen ve belli olan, binlerce yıllık Türk dış politikasının icabı ve şiarı budur.  

Şu hale nazaran; Cari “mülkiyette mütekabiliyet” esasının kaldırılması için uğraşan ihanet şebekelerinin menfur uzantıları “tedip ve terbiye edilerek” TBMM ve Türkiye Millet Vekillerine;, Mukabele-i bil misil istikametinde çok hızlı, doğru, isabetli, istikrarlı ve kararlı hareket etmek; Dönem itibarıyla şartların, tarih, tabiat ve kader’in yüklediği görevi, hakkıyla ve lâyıkıyla yapmak düşer... Bundan kaçmak veya kaçınmak, şüphe ve şaibe nedenidir.

 

Düşmanın açık tehdit, adalet, hak ve hukuku tahdit, yalan-dolan ve menfur iftiralara istinaden misillemesine, misliyle karşılık vermemek; Ya düşmandan yana olmak veya özgür irade yoksunluğu, yahut koza, kripto, alçak, sünepe, dalkavuk ve korkaklık anlamına gelir..

İşte buna çok dikkat edilmeli; Bütün Türk âleminin geleceğini karartmaya ve istikbali ipotek altına almaya yönelik Ermeni-Fransız kalkışması, kalleş, âdi, ahlâksız, küstah tehdidin, aleni saldırı, düşmanlık, kahpelik ve kancıklığın def-i ve diğerlerine gözdağı verebilmek için; Mutlaka mukabele-i bil misil yapılmalıdır.

 

HEDEF KİTLE VE STRATEJİ NE OLMALI?.. MESELÂ!..

 

ABD’nin Kızılderili Soydaşlarımıza ve İngiltere Krallığının 1788 -1938 tarihleri arasında Avustralya`da yerleşik Aborjinlere karşı sistematik olarak uyguladıkları soykırım;

Almanların 1891 Güney Batı Afrika (Namibya) Herero ve Nama katliamları;

İkinci Dünya Savaşı bitimi Rus Ordusunun önünden kaçan 250 bin Alman mültecinin, Danimarka`da, “tel örgülerle çevrili toplama kamplarında” jenoside edilmelerini;

Almanların, 1933-45 yılları arasında mükemmel Alman ırkını yaratmak hedefiyle 21 milyon insanı kurşuna dizerek, yakarak, gaz odalarında zehirleyerek uyguladıkları soykırımı;

Dresden’e sığınan Alman göçmenlere, 3 gün süreyle havadan 3 bin 900 ton tahrip gücü yüksek bomba ve 200 bin napalm bombası atılarak yapılan soykırımı;

1700 yılından itibaren Avrupa ülkeleri ve Çarlık Rusya’sı tarafından, 200 yıl süreyle ve sistematik olarak uygulanan zorunlu tehcir; 1909–1915 arası Anadolu’da alçakça, kahpece, haince uygulanan Ermeni soykırımı, vahşet ve katliamı sonucu “Bir Milyon 650 Bin” Türk ve Müslüman’ın yok edilmesini; Hiroşima, Nagazaki ve Fransızların Cezayir katliamlarını;

İngiliz ve Rum-Yunan’ların 1912 -1974 döneminde Kıbrıs Adası ENOSİS ve EOKA tehcir, katliam ve sistematik soykırımlarını; Nihayet, Postmodern insanlık suçu ve soykırım diyebileceğimiz Srebrenica, Hocalı +abd ve ortaklarınca işgal edilen Irak`ın Felluce  kentinde 1 milyon 500 Türk’ün sokaklarda vurulup çürümeye terk edilmesini; Dahası Irak’ta 1.600.000 katliam ve kadınların % 75’ine tecavüzle uygulanan vahşet, insanlık suçu ve soykırım’lardan “her hangi birisi veya tamamı” yasal olarak kabul, tescil ve ilân edilmelidir!..

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank