İnciraltı’nda İnce Oyun
BİR İngiliz atasözü, “Hayat herşeyin tersini görecek kadar uzundur” der.
Bazen bu süreci siyaset daha çabuklaştırıyor.
Bir yıl öncesine kadar İzmir’den uzak kaldığı için İzmir’i suçlayan Ak Parti neredeyse İzmir aşığı oldu. İki icracı Bakanı’na burada karargah kurdurdu.
‘Sorunları kim biriktirdi’, ‘yıllardır bu sorunlar neden çözülemedi’ gibi soruların üzerine beton döküldü. Kısaca, ‘İzmir adaylığı benim için sürpriz oldu’ diyen biri eski iki Bakanımız, bizler için sürpriz olmadı.
Ancak sürprizler onlarla birlikte geldi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın adaylığı uğurlu mu geldi(!) nedir, İzmir’in iki büyük beklentisi gerçekleşti.
* * *
Önce, Başbakan’ın seçim vaadleri arasında, “EXPO 2020” adayı İzmir olarak açıklandı. Gerçi biraz gümbürtüye gitti bu sevinç ama Günay’ın eli güçlendi. Daha bir hafta geçmedi, Bakanımız açıkladı; “İnciraltı’nda yasal sıkıntı kalmadı.”
Güzel... Yalnız bu arada, Bakanlığa ne zaman sorsak “Süreç devam ediyor” yanıtını aldığımız davanın idari dava olduğunu öğrendik. Projenin mimari müellifine yapılan itiraz, sonuca bağlanmış. Danıştay’daki dava ise devam ediyor.
* * *
Bizler ise Bakanlığın revize ettiği son planı genel hatlarıyla biliyoruz.
Bakan’ın anlattıkları da “Bir ağaç boyunu geçmeyecek yapılaşma olacak, EXPO için alan ayrılacak. Termal turizme yönelik sağlık tesisleri kazandıracağız” gibi genel ifadeler. Bu planda, bölgedeki en fazla inşaat yüksekliği ortalama dört kata karşı gelen 12.8 metre olarak belirlendi. Detayları önümüzdeki hafta İzmir’e gelecek olan Bakanlığa bağlı iki daire başkanı, Adnan Aslan ve Zeki Can geniş katılımlı bir toplantıyla anlatacak. Toplantıya özellikle İnciraltı’na dava açan odaların temsilcilerini de çağrılacak.
Bakan Günay, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile plan üzerinde anlaşmalarının, olası itirazları hükümsüz kılacağına inanıyor.
Odalar cephesinde ise durum bu kadar rahat değil.
İzmir’in merkezinde tek nefes alabilecek alanı sonuna kadar savunacaklarını, burada özel bir yapılaşma istemediklerini vurguluyorlar. Mimarlar Odası, İnciraltı için hazırlanan ikinci plan a itiraz ederek Danıştay’a başvuruda bulunmuştu, o dava sürüyor.
Oda, iptal davası dilekçelerinde günübirlik tesislerde yüzde 10 olan yapılaşmanın, yüzde 20’ye çıkarılmasına ve “sıvılaşma riski yüksek olarak tespit edilen alanlar hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmayacak olup açık alan olarak düzenlenecektir” ibaresinin kaldırılmasına itiraz etmişlerdi.
Ancak bu arada Bakanlığın planı ne kadar değiştirdiğini Odalar da bilmiyor. Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal eleştiri konusu hususlar sürüyorsa yine dava açabileceklerini belirtirken, Jeoloji Mühendisleri Odası 2. Başkanı Hasan Baykal, özellikle jeotermal alanların, seraların kırmızı çizgileri olduğunu söylüyor.
İstemezükçü deyip karalamak kolay ama onlar bu kentin haklarının tek tarafsız, çıkarsız savunucuları...
* * *
Tam seçim dönemi olduğu için süreç, güllük gülistanlık diye sunuluyor, gerçekse henüz pek öyle değil. Sorunlar tam çözüme kavuşmadan çıkacak bir EXPO kanunu dahi, davaların önüne geçmeye yetmez.
Tam seçim döneminde “İnciraltı ve EXPO’da pürüz kalmadı demek” işe yarar da, seçimlerden sonra iş yine karmaşık görünüyor.
Tabii seçim sonrasına Allah Kerim... Kim öle kim kala, kim Bakan ola?
Kimin aklı Tayland’da kaldı?
Yaklaşık dört yıl kadar önce Tayland’daki Çiçek EXPO’yu yerinde inceleyeceğiz diye tutturan resmi kafileyi Tayland’a “Aman sağa sola bakmayın EXPO’dan başınızı kaldırmayın” diye tembihleyerek göndermiştik! Sonrasında Deniz Baykal’ın gazabı, kafilenin body body masajları derken epey matrak günler yaşadık İzmir’de... Şimdi CHP seçim bildirgesinde, İzmir’i sağlık turizmi merkezi haline getireceğini belirtti. Üstelik de “Tayland gibi” diye de eklediler. Zaten zor kapanmıştı yara...
Doğrusu, bu benzetmeyi CHP Genel Merkezi’ne hangi işgüzar fısıldadı, ben asıl onu merak ediyorum...