İmam Hatip Lisesi Müjdesini Kim Vermiş!
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün ilçede bulunan imamlara verdiği iftar yemeğinde, her yıl ilçede üç yeni okulu eğitime açtıklarını, bu yıl yeni bir İmam Hatip Lisesi’ni eğitime açacakları müjdesini vermiş.
Sizce bu açıklamayı klasik bir CHP’li yapabilir miydi? Yanıtım hayır.
Düşünün yıllarca İmam Hatip Liseleri’ne karşı olan CHP’nin bir belediye başkanı, imamlara verdiği iftar yemeğinde neyin müjdesini veriyor. İmam Hatip Lisesi’nin…
*****
Dr. Akgün’ün ANAVATAN kimliği geçmişinde olmasa inanın, bir CHP’li olarak böyle bir müjdeli haber(!) ver(e)mezdi.
CHP’nin farklı kimliklere açılmasının iyi bir yanı da bu galiba.
Toplumun gerçeği ile tanışma.
Toplumda İmam Hatip Lisesi’nin neden ihtiyaç olduğu, neden muhafazakarların çocuklarını İmam Hatip Lisesi’ne göndermek istediğini bilmek ve öğrenmek.
Son birkaç yıldır ekonomik durumu iyi olan muhafazakarlar Çocuklarını artık İmam Hatip Liseleri’ne göndermiyorlar.
Büyük çoğunluğunun çocukları özel okullarda, Avrupa ve Amerika’da okuyorlar.
Bizim bölgemizden biri belediye başkanı, biri AK Partili eski bir belde başkanın çocukları Fettullah Gülen’in Amerika’daki kolejinde eğitim görüyorlar.
Bu örnek bile İmam Hatip Lisesi’nin eski cazibesinin yitirdiğinin de bir örneği galiba.
Bugün iktidar kadrolarının büyük çoğunluğu İmam Hatip Liseli…
Hatta kimileri için, partinin üst kadrolarında bulunan, belediye başkanı veya bakan olan önemli şahsiyetlere yönelik, “Benim sınıf arkadaşım” yada “Okul arkadaşım” gururlanmalarının kaynağı olabiliyor.
*****
Gelecekte ise şöyle olacak. Ülkeyi yöneten önemli isimler için şöyle konuşulacak. “Filan var ya benim özel okuldan, yurt dışından okul arkadaşım, sınıf arkadaşım.”
Dün ve bugün İmam Hatipli olmanın ayrıcalık olduğu ancak gelecekte bir anlamının kalmayacağı yeni bir döneme giriyoruz. Hatta çoktan girdik bile…
*****
Bir CHP’li belediye başkanının iftar yemeğinde imamlara yönelik olarak, İmam Hatip Lisesi’nin gelecek yıl eğitime açılacağı müjdesi bile Türkiye’nin nasıl değiştiğinin bir göstergesi değil mi? İşte yeninin karmaşık anlamı…
Her doğum sancılı oluyor
Dünyada bir fırtına kopuyor.
Aynen 17. yüzyılın sonunda olduğu gibi…
Aynen 1. Dünya ve 2. Dünya savaşında olduğu gibi…
Aynen 20. yüzyılın ortalarında yaşananlar gibi.
17. yüzyılda yaşanan ekonomideki değişimin dalgası yaklaşık 300 yıl sürdü.
Ve bugün o değişimin ekonomik ve devlet modeli, ideolojisi yerle bir oluyor.
Yeni dünyaya uygun değişimi yaratamayanlar, hemde yaratıcıları olmalarına rağmen çatırdıyorlar.
Değişimin merkezleri yeniye uyum sağlayamamanın sancılarını yaşıyorlar.
Ve yaşamaya da devam edecekler.
*****
Farkında mısınız bilmiyorum ama Türkiye bu süreci büyük bir sancıyla atlatmayacak.
Devletle yaşanan hesaplaşma ve ekonomideki ciddi değişim süreci bizi yaşanan krizi teyit atlamamızı sağlamayacak ama büyük hasarlarında yaşanmasına da neden olmayacak.
AK Parti’nin iktidara gelmesiyle beraber, yaşanan değişimin nasıl bir hayırlı iş olduğunu kimilerimiz biraz zor algılayacaklar ama dünyada büyük bir fırtına koptuğunda daha iyi anlamamıza neden olacak galiba…
*****
Neyse yaşanan krizler normal krizler.
Yeni büyük alt üstler olmadan yerleşmiyor.
Geçmişe bakın ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Geleceğin dünyası dünden ve bugünde kötü olmayacak.
Sadece biraz daha kimilerimiz küçük ve büyük sancılar çekeceğiz.
Yeni doğum içinde bu normal…
Çünkü yeni bir hayat doğuyor…
Sancısız gerçekleşmesi de imkansız çünkü…
Son söz: Türkiye’de Kürt sorununu daha az sancısız çözdüğümüzde ise dünyanın yeni gücü ortaya çıkacak. Onun için yaşanan süreci, eksikliklerine rağmen destek olmaya devam etmek gerekiyor.