İltihaplar ve Çareler (I)
Siz yer içerken, uyurken ve gezerken bedenimizde milyonlarca hücre çalışmaya devam ediyor. Bu arada Emniyeti kim sağlıyor? Bağışıklık Sistemi.
Bedenimiz, varlığını içerden ve dışarıdan tehdit eden durumlara karşı kendini savunan bir sistemle korunur. Bu sistem “Bağışıklık Sistemidir”.
Bu sistem sayesinde iç ve dış tehditlere karşı beden kendini savunabiliyor.
İlk koruyucu kalkanlar deri ve ağız içi gibi dış teması olan bölgeleri döşeyen “Mukoza” dediğimiz dokudur. Ardından, sebep ne olursa olsun canlı veya cansız yabancı maddeleri durdurmaya çalışan “Akyuvar” ve “İltihap=İnflamasyon” sistemidir. Ve eğer sebepler uzun sürerse 3. adımdaki koruma sistemi “Lenfosit ve Antikor sistemi” mizdir.
Bu savunma sistemi çalıştığında ortaya iltihap ya da inflamasyon çıkar.
İltihap: Kelime olarak Arapçadan köken alır. En sık duyup, en çabuk öğrendiğimiz sağlık ile ilgili kelimelerden birisidir. İngilizcedeki karşılığı “İnflammation” yani kızarma, alevlenme, tutuşma anlamı taşır.
Bilim insanları hala iltihaplanmanın tam olarak nasıl işlediği konusunu çözmeye çalışıyor, şu ana dek bildiklerimiz ise şunlar: Her şey, herhangi bir zarara karşı bedenin ilk savunma hattı olan bağışıklık sistemiyle başlıyor. Yaralandığında veya hasta olduğunda, kemik iliği beyaz kan hücrelerini bölgeye gönderiyor. Bunlar hastalığın kökünü kurutup iyileşme işlemini başlatıyor.
İşte iltihabın çok özel bir çeşidi olan: Kronik İltihap.
Yavaş ve sessiz şekilde ilerler ve sebepler ortadan kaldırılamazsa asla durmaz. İçinizde an be an ilerler. Buna rağmen, günümüzde tıpta hastalıkların en önemli süreçlerinden biri olduğu kabul edilmiş durumda: Giderek daha fazla araştırma sonucu gösteriyor ki kronik iltihap ilerleyici ve ağır hastalıklara yol açabiliyor.
Bazen hastalığı başlatan neden “Bağışıklık Sistemi’nin” çalışmasını farklı etkiliyor. Bağışıklık sisteminin bedeni savunmak için yaptıkları “Bedene ZARAR verir” hale geliyor. Gerek bağışıklık sisteminin doğrudan etkileri, gerekse dolaylı etkileri ile beden kendi kendine zarar veriyor.
Sonuç olarak; “Kendi Savunma Sistemimiz” “Kendi kendimizi yememize neden olur ” hale geliyor.
Pek çok hastalığın altında yatan neden budur. Romatizmal Hastalıklar, Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı), , Alerjik Hastalıklar, Otoimmun Hastalıklar, Amiloidozis bedenin savunma sisteminin kendi kendine zarar verebildiğini gösteren hastalıklardır
İltihap sadece mikroplarla ortaya çıkan bir durum değildir. Mikropsuzda iltihap olabilir.
Öncelikle kronik iltihap ya da beden savunma sisteminin kendi kendine zarar vemesini engelleyen tek bir “Sihirli İlaç” yok. Doğallık bu konuda da en büyük güçtür. Doğru ve dengeli beslenme, bedenin her konuda sınırlarının zorlanmaması iltihap sürecinin başlamasını engellenmesinde altın kuraldır. “Doğallıktan uzaklaştıkça hastalığa yaklaşırız.”
BAŞLICA İLTİHAP TETİKLEYİCİLERİ NELERDİR?
Hareket etmede azalma. Günlük hayatta yaptığımız hareket sayısının azalması, uzaktan kumandalı araç ve gereçlerin artması, ulaşımın araçlarla sağlanmasının artması dolaşım sisteminin ve bağışıklık sisteminin çalışmasını farklı kılar. Olumsuz yönde beden etkilenir. “Egzersiz” yapmak için yeterince zaman ayrılmaması iltihap ve hastalıklara kapı açar.
Sanayi tipi hazır beslenme ve hızlı tüketilen hazır gıdalar: Gerek koruyucu maddelerin, gerekse un-tuz-şeker karışımlı gıdaların doymuş yağ ve trans yağ içerikleri bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Şişmanlık da bağışıklık sisteminin çalışması etkilenir. Hastalıklara ve iltihaplara yatkınlık artar.
Hava Kirliliği: Özellikle sanayini arttığı bölgelerdeki hava içeriğinin çeşitli gaz ve metallerle kirlenmesi solunum ve cilt yoluyla giren maddeler bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Teknolojinin hediyesi “Bedava Radyasyon”: Radyasyon üreten her türlü teknoloji ürünü araç, bedenler için tehdit olabiliyor. Bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenerek iltihabi hastalıkların gelişimine çanak tutabiliyorlar.
Stres: Yüksek derecede kaygı ve bunalım yaşamak bağışıklık sisteminin çalışmasını bozar. İltihaplanma genel olarak stres altındayken yükselişe geçer. Son zamanlarda yapılan diğer araştırmalar ise uzun süreli endişe ve depresyon yaşayan kişilerin iltihaplanmaya yatkınlığının artabileceğini gösteriyor.
Sigara, Alkol, Bağımlılık yapan maddeler: Bağışıklık sistemine en büyük zararı veren maddelerin başında keyif verici madde tüketimleri gelmektedir. Doğal olmayan bu maddeler bağışıklık sisteminin çökmesine bile neden olabilecek zararları beraberinde getirir.
PAZARTESİ: Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlendirilmelidir? Bağışıklık sistemini iyi çalıştıran besinler hangileri?
www.doktornafiz.com