İlk Sarıldığımız Bahanemizdir (Sigara)
Ellerimizin boş kaldığında ilk sarıldığımız bahanemizdir (sigara)
Aslında sigara bir üfleme sanatıdır. Parası olan alır. Nefesi olan üfler. Olmayan bakakalır desem de diyemiyorum her şeyden kısıp rızık zorluğunda da olsa yine alınıp içiliyor. İrade dışı rahatlama ve aldatılan bahaneler.
Nargile, başka tür içme şekli. Doğu kültüründen gelen Farsça Hindistan cevizi, Araplar “Şisa İranlılar ise “Kalyan diye adlandırılır, dumanını savurmak ayrı bir keyiftir.
Yaşamımızda da bu keyifler yasaklandıkça, arzu edilir ve daha çok içilir.
Bir alışveriş merkezinde dikkat ettiğim gözlemim de çok şaşırdım. Baktığımda her şey sanki dolap arkalarına saklanmıştı. Fakat bilen alıyor, almak isteyip göremeyen, yerini bulamayan yardım istiyor.
Ne olduğunu merak ettiniz değil mi? Benim gibi. Alışverişini bitirmiş, müşteri sigara alacak mı diye soruyor? Ama görmüyor. Arkasını dönmüş, kasalar ve ödeme yerinde ise yerleştirmek için aldıklarını, sigara kasasına defalarca başını vuruyor, ama susuyor zaten herkes susuyor. Ben dayanamayıp gittim yanına nedenini öğrenmek için. Sordum görünmeden satış galiba yeni bir moda gibi yakışmasa da insanlarımız uymak durumunda. Özgürlük diye bağırmak istedim. Sesim duyulmaz duyulsa da kimin umuru. Efendim zararlı madde engellerle, az içilsin diye düşünülmüş ki bu uygulamaya karar verilmiş. O zaman fabrikalar kapansa, üretim hasta olur. Gelir olmadan da Yollar yapılamaz, kanallar açık kalır fareler dans ederken içine çocuklar düşer, arabalar uçar ikaz yoksa göremez. Yani öldükten sonra şifa reçetesi yazmak gibi. Nerden de açtım bu sohbeti neyi görsem diğer taraf ağlıyor. Sırtımızdaki küfelerle kendimizi saklamakta ustayız.
Yıllar derinden çizdi beni
Nakış nakış işledi
Tezgâha gerdi dokudu beni
Dertliyim dostum, yak bir sigara
Of ustam sesim kısıldı, yak bir sigara savur dumanını Bir ihtimal daha var, o da yaşarken ölmek mi? Ne dersin… Sevgilerle efendim..
Mavi Köşeden