İklim Hanımın Yanında 15 Milyar…
İklim Hanımın Yanında 15 Milyar Doların Lafı mı Olur?
Medyada birinci haber olarak ve üstelik büyük bir hacimle, İklim Bayraktar adlı Odatv muhabirinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yaptığı şantajcı, bel altılı, provoke edici görüşmesi yer almakta. Seçimler yaklaşıyor ya, bu türden haberler daha uzun süre medyanın birinci haberi olarak pompalanacak.
Medyada yer almasın demiyorum elbette ve bunların da haber değeri var. Üstelik böylesi haberlerin siyaset/medya/siyasetçi etiğiyle de doğrudan ilgili olması, haberi daha bir önemli kılıyor. Ancak haberin medyada yer alışı, haberin çapından çok büyük! Böyle olmasında herkesin kendince bir hesabı var. Ancak ülkemizde ve dünyada her gün olan olaylar içerisinden haber değeri taşıyanların seçimi ve sıralaması, medyada hangi kriterlere göre yapılmakta? İkincisi, haberlerin veriliş biçimleri de önemli.
İklim Hanım, manşetlerde!
Türkiye’nin 15 milyar dolarlık askeri uçak alımı ise, basında küçük puntolarla yer almakta.
İnsan psikolojisidir; seks, mahremiyet, skandal, tuzak, cinayet, aldatma gibi konular daha bir çekici gelir. Hayır, bu gerçekliği hafife almıyorum; hatta edebiyatın konuları, filmlerin senaryoları daha çok bunlar üzerinden örülür.
İklim Hanım’ın açıklamalarının ve ona karşı yapılan açıklamaların medyada yoğun olarak yer aldığı şu günlerde, Türkiye’nin 15 milyar dolarlık bir askeri uçak üretim sözleşmesi imzalaması da gündemde.
Peki, size göre hangisi daha önemli?
Bizim vergilerimizin 15 milyar dolarlık bir miktarı, Amerika silah üreticisi Lockheed firmasının kasasına girecek!
Neden?
Daha kötüsü ise; F–35 uçaklarının yazılım kodları ve teknik bilgileri Türkiye’ye verilmeyecek! Kontrol ABD’de olacak ve tüm uçuş bilgileri ABD’ye verilecek.
Bu işin Türkçesi şu: Türkiye parasını verip davulu alacak. Davulu boynuna asacak ama tokmak, ABD’nin elinde olacak! İsterse çalacak, isterse çalmayacak. Çalsa bile kendi makamından gümletecek. Oh ne ala!
20 sene sonra bu uçaklar demode olacak, Türkiye yine gidip bilmem ne kodlu savaş uçağı alacak. F 16’ları hatırlayalım; şöyle uçak, böyle uçak diye ne büyük tantana koparılmıştı. Ne oldu F 16’lara da şimdi gidip F 35 alıyoruz? Türkiye’nin İsrail’e yaptırdığı büyük ölçekli bir tank revize projesi vardı. Yarın yeni tank alımları talebi çıkarsa, hiç şaşmayalım!
Vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin payı, Avrupa ortalaması % 45 iken Türkiye’de % 70’lere dayandı. Kimi Afrika ülkelerinden farkımız yok. Akaryakıt niye pahalı? Telefonlardan alınan vergi neden yüksek? Avrupa’da örneğin 30 bin liralık otomobil Türkiye’de neden 60 bin TL. Tüketim araçları, hizmet kolları ve harçlar üzerinden yüksek düzeyde vergilendirilen vatandaşın paraları nereye gidiyor?
Savunma Bakanlığı’nın bütçesini biliyoruz da, Savunma Bakanı’nın kendisi bile, askeri harcamaların tümünü biliyor mu? Hani şeffaflık, demokrasinin bir unsuruydu?
Türkiye, dünyada silahlanan ülkelerin ilk sıralarında yer alıyor. Türkiye, silaha çok para yatırıyor. Silah, 5–10 yıl sonra demode oluyor ve aynı hikâye yeniden tekrarlanıyor. Ülkeler silaha para yatırıyor, dünya silah üreticisi firmalar para kazanıyor!
Neden Türkiye bu kadar çok silaha para yatırıyor?
Eğitim, adalet ve sağlık alanına ayrılan paylar ile TSK’nın harcamalarının miktarı ne kadar?
Ordu olmasın, silahlanmasın vs. demiyorum. Aslında orduların ve silahların olmadığı bir dünya çok daha iyidir ya!
Kimilerince uçan tabut olarak nitelendirilen bu uçaklar için Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın olumsuz görüşü/raporu ortada iken, 15 milyar dolarlık anlaşma yapılarak paramız sokağa mı atılıyor? Buradaki sokak, Lockheed firmasının kasası!
Lockheed firması kim?
Hatırlayanlar vardır; uçaklarını satmak için Türkiye de dâhil, kimi ülkelerin devlet görevlilerine rüşvet dağıtmış ABD’li bir firma. Ne yazık ki, rüşvet dağıtılan bütün ülkelerdeki ilişkiler ortaya çıkarıldı ama bir tek Türkiye’de devlet görevlilerinin aldığı rüşvet ve bu soygun açığa çıkarılmadı!
Gördünüz mü devletimizin rüşveti gizlemedeki âli gücünü?
Niye dolaylı vergiler bu kadar çok yüksek?
Daha çok silah alalım diye!
Silahlar alınıyor, daha başka şeyler oluyor, kılıfları da magazinsel ve maniple haberle örülüyor.
Âlâ, âlâ!
Silah tüccarları 10 yılda bir mutlaka ülkelerden haraç alır.
Mart 12th, 2011 at 08:36Onların yaşayabilmesi için savaş gereklidir.
Kirli rüşvetlerin örtülebilmesi için de İKLİM HANIM lar gereklidir.
İktidar muhalafet fart etmez hepsi aynı bataklığın timsahları