II. Kemal Olayı
Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal’ın tantanalı bir biçimde ayrılışının ardından Chp genel başkanı oldu ve bu olay epey bir süredir gündemde ( biz peki buna alışık değiliz ya neyse )
Deniz Byakal’la ilgili kaset furyası, Kılıçdaroğlunun aday oluşu vs bunlar beni pek ilgilendirmiyor. Belli ki ABD Akp’nin ipini çekti veya tam tersi. Beni ilgilendiren şey daha başkan seçilmeden, kendine muhafazakar diyen ( bence bu ne demek yazmıştım), başta şu abidik gubidik zaman dır, vakit tir vs sinsilesinin “baş” yazarları ve gazete genel anlayışı olmak üzere, AKP, tarikatların tümü yani Türkiye’de ne kadar Cumhuriyet – Atatürk düşmanı, Allah, din tüccarı varsa fena halde paniklediler ve çok bir matahmış gibi Kılıçdaroğlu’nu bir sürü şeyle suçladılar, yerdiler. En komiği de Kılıçdaroğlu fakir edebiyatı yapıyormuş . . . . Gül gül öldüm valla. Yahu kardeşim adam önce kendine bir bakar. Ayıp ayıp. Koca adamlarsınız, hiç mi utanmıyorsunuz? 10 sene evvel anca geçinirken koca ülkeyi üç otuz paraya satıp malı hamuduyla götürdünüz. Hemde Allah, Peygamber diye diye. Söylenecek milyonlarca şey var ama gülmekten yazamıyorum bile lakin ses ağzımdan gelmiyor işte . . .
GAFLET VE DELALET
Sayın başbakanımız Recep Bey maden göçüğü / patlaması olayını değerlendirirken “ olur böyle şeyler, normaldir” anlamına gelecek cümleler kullandı. Kulaklarıma inanamadım ! ! !
Recep tayyip Erdoğan’ın bir aydın olmadığını, ciddi bir bilinç birikimi ile donanmadığını, Türkiye’deki birçok lider gibi sadece hırsının, hıncının,çıkarlarının olduğunu biliyoruz. Fakat bu cümleleri akıl alır gibi değil. Yani o zaman şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz:
Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de siyasete girerken, hem Türkiye’de hem dünyada siyasilere özellikle de liderlere suikastler düzenlendiğini, öldürüldüğünü biliyor olması gerekiyor. E öyleyse neden o kadar ( 40 civarı ) araç, koruma, önlem? Kader ise o da kader? Hiç gerek yok ki korumaya. Öldürmeyen Allah öldürmez. Yazalım şöle afilisinden bir “Allah Korusun” makam arabasının arkasına olsun bitsin?
SEVİYE MESELESİ
Bu Kılıçdaroğlu olayından sonra neler oluyor AKP’ye anlamıyorum. “Recep Bey” dediği için suçlanıyor Kılıçdaroğlu, hemde seviyesizlikle ! Hemde Hüseyin Çelik ve İ.Melih Gökçek tarafından !
Hani biliriz biz toplum olarak gülmeceye açık ve gülmeyi seven bir toplumuz ama bu kadarı fazla geldi bana çünkü o konuşmada Kemal Bey kalpazan dedi, sahtekar dedi ve Akp’den bir sürü kişiyi birsürü şeyle suçladı. Neden “bey” ? Bir de maclis başkanı var. Daha 20 gün önce meclis mikrofonundan “herif kafayı çekmiş gelmiş” veya buna benzer bir laf etmişti. Ama benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta başka; “seviye” ! doğru duydunuz, seviye.”Bey” lafını eleştiren herkes Kemal Bey’i seviyesizlikle suçluyor ama ben en çok İ.Melih Gökçek’e takıldım. Bulunduğu çukurun dünyanın en üst noktası sanıyor zannımca. Ben ilk kez İ.Melih Gökçek’i Uğur Dündan kendisini Çocuk Esirgeme Kurumu’nun parasını alıp kaçarken yakaladığında tanıdım, yıllardır da izleyegelirim. Yaptığı milyonlarca sahtekarlığın, yediği onca haramın dışında düşük kişiliği, görgüsüzlüğü, bilgisizliği, saygısızlığı ve terbiyesizliği üst düzeyde olduğu için kendini dünyanın en üstünde görüyor galiba. Daha dün bir heykel yoluyla sanata küfretti. Daha dün Ankara’ya bile bile su vermedi ve oğlunun kurduğu şirket Ankara sokaklarında su sattı. Daha söylenecek binlerce şey var, SAYIN bilgisizliğin, cehaletin, bilinçsizliğin, saygısızlığın, terbiyesizliğin yürüyen, canlı örneği ile ilgili ama buna benim düzeyim uygun değil. . .
Mavi Günler