‘İçki Bütün Kötülüklerin Anasıdır’
Sevgili okuyucular, Müslüman sıfatıyla Allah (c.c.) kelâmı (sözü) olarak iman ettiğimiz Kur'ân-ı Kerîm'de ne yasaklanmış ve haram kılınmışsa, bunun mutlaka bir hikmeti ve insanlara faydası vardır. Allah'ın kelâmında haram kılınanların esbâb-ı mûcibesi, modern ilmin gelişimiyle daha iyi anlaşılmaktadır. Kur'ân-ı Kerîm'de ilme ve akla aykırı tek bir husus gösteremezsiniz.
İçki (alkollü içki), şu âyet-i kerîmelerle açıkça yasaklanmıştır: 'Ey iman edenler, şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları, birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz' (Mâide Sûresi, 90. Âyet). 'Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?' (Mâide Sûresi, 91. Âyet).
Peygamberimiz'in (s.a.v.) bu konuda sahih hadisleri vardır: 'İçki bütün kötülüklerin anasıdır' (ümmül habais). 'Sarhoşluk veren her içkinin azı da çoğu da haramdır' hadisleri bunlardan sadece ikisidir. Ayrıca Hz. Ali (k.v.), haram âyeti nâzil olduktan sonra, 'İçki küpüne parmağım batsa, o parmağı keser atarım' buyuruyor.
***
Aramızda içki içen ve daha önce içki içmiş olanlar vardır. Allah (c.c.) rahman ve rahimdir. İçkiyi bırakırlarsa inşaallah hem affedilirler hem de sağlıklarına kavuşurlar.
Başbakan Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Dünya Sağlık Örgütü (WHO) işbirliğiyle düzenlenen 'Global Alkol Politikaları Sempozyumu'nun resmî açılışında yaptığı konuşmada, Anayasa'nın 'Gençliğin korunması' matlaplı 58. maddesinin ikinci fıkrasına göre, 'Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirler alır' âmir hükmünü işaret ederek, Hükûmet olarak bunun kendi görevleri olduğunu belirtti.
Başbakan, hiçbir şekilde 'içkinin yasaklanacağı'nı söylemedi. Bilâkis daima piyasa ekonomisinden ve serbestlikten yana olduğunun altını çizdi. Lâkin, 'Men-i Müskirat Kanunu'ndan günümüze kadar -1982 Anayasası dahil- alkolü sınırlayan kanunlar olduğunu biliyoruz. Esasen, her demokratik ve seküler ülkede bu sınırlamaları görürsünüz. ABD dahil bütün demokratik ülkelerde bu nevi sağlığı koruyan sınırlamalar vardır. Türkiye'de olduğu gibi, ABD'de, İngiltere'de, Rusya'da, İskandinav ülkelerinde ve diğerlerinde, her yaşta çocuk ve genç, hattâ her vatandaş elini kolunu sallayarak köşedeki bakkaldan 7/24 istediği kadar alkollü içki satın alamaz.
***
Başbakan Erdoğan, 'Alkole yönelik her düzenlemeyi, çocukları alkolden korumaya yönelik her adımı, Cumhuriyet'e, lâikliğe bir tehdit gibi lanse etmek, ta oralara taşımak, 1940'ların zihniyetidir; Soğuk Savaş döneminin refleksidir; dört dörtlük bir cehalettir' diyor. Ayrıca, iktidar süresi boyunca hiç kimsenin hayat tarzına, giyim kuşamına, yediğine içtiğine karışmadıklarını vurguluyor.
Bu arada Erdoğan, bir cemile olarak 'Ayran millî içkimizdir' diyor ve biracıların, rakıcıların efsanelerini yıkıyor. Millî içki tâbiri aslında at sütü olan 'kımız' için söylenmiştir (Ancak bekletilip mayalanmış alkollü hâlini kabul etmeyiz). Başbakanımızın dediği gibi 'millî içeceğimiz' olmaya lâyık ve insana çok faydası bulunan Türk'ün ayranıdır.
Başbakan Erdoğan'ı bu çıkışı için alkışlıyor ve Yeşilay'ın başarılı Genel Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman'ı tebrik ediyorum.