İbretlik Yazılar
İBRETLİK YAZILAR
Varlığı, yokluğu…
Sevinci, hüznü…Acıları, sancıları…
Mutluluğu, umutsuzluğu…
“Anlamak değil yaşamak gerekir” derler.
* *
İşte böyle bir şey.
* *
Malulen emekli diyaliz hastalarının “Ya maaş, ya böbrek” ikilemini yazmaya çalıştık.
Makineye bağlı yaşamı, dışarıdan yansıtmak istedik.
Gördük ki;
Kelimeler boş, anlatım havada.
Derdi çeken iki böbrek hastasının gönderdiği yazı, gerçeğin göbeği:
* *
Genç bir arkadaştan:
SEN HİÇ…
Sen hiç hayal kurup, hayal kırıklığı duydun mu?
Allah’a yalvarıp, sondayla konuştun mu?
Hastanenin soğuk duvarıyla acını paylaştın mı?
Çaresizlik içinde kıvrandın mı?
Sen hiç en çok ihtiyaç duyduğunda;
Sevdiklerinden ayrı, yapayalnız kaldın mı?
Böbrekten umudun kesip, sinir krizi geçirmiş, umutsuzluğu kabullenip;
Çaresiz diyaliz cehennemine döndün mü?
* *
Ve “Seni seviyorum” diyen oğluna seslenen bir anneden:
SEVME OĞLUM…
Sevme oğlum, ben hastayım, ben ilaç kokarım.
Ben türkü, şarkı bilmem.
Acı çekmeyi, tahlil analizini bilirim.
Ben disko, dans bilmem.
Evimle, canımla uğraşırım.
Gece gündüz volta atar, sağlık için savaşırım.
Ellerini uzatma korkarım ben, ilaç gibi tutarım.
Akşam beşten sonra arama beni, dışarı çıkamam.
Dudaklarını uzatma, öpmesini, öptürmesini bilmem.
Sevme oğlum beni, hastayım.
Acıdan başka bir şey bilemem.
* *
Elindeki değeri anlamayanlara…
Şükretmesini beceremeyenlere…
Aslında hepimize.
İthaf olunur.
***********************
Erdal EZGİ