İbret Almalıyız!
Anneden babadan, eşten çoluk çocuktan ve sevdiklerinden ayrılmak, ebediyete intikal etmekten (ölümden) ibret almayıp cenazenin başında ve kabristanlıkta insana yakışmayan tutum ve davranış sergileyenler örnek yaşamlarıyla hayatını sürdüren yazarçizerler ve toplum önderlerinin kendinize saygı neslinize ve ölünüze saygıdır telkinlerini ısrarla sürdürmeleri neticesinde kendilerine geleceklerdir.
Amaçları toplumu yoldan çıkararak bölüp parçalayıp yok etmek olan bazı görsel, işitsel ve yazılı medya kurucuları ve çalışanlarıyla sorumsuz kurum ve kuruluşlardan olumsuz etkilenerek, vefatlar ve defin esnasında insana özelliklede Müslüman’a yakışmayan (şakalaşmalar,yüksek sesle konuşmalar ) tutum ve davranışlar sergileyerek hem kendilerine hem de insanlarına bilerek ya da bilmeden zarar verenleri istenmeyen bu durumdan döndürebilmek için çaba sarf edecek yazarçizerler ve toplum önderlerine ihtiyaç olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.
Önce insan olmak, hele de Müslüman olmak kesinlikle insanca davranmayı ve öncelikle kendimize saygılı olmamızı gerektirmektedir. İki günlük Fani dünya, üzerinde yaşam sürren insanlar başta olmak üzere Yüce Allah’ın yarattığı bütün canlılarıyla özeldir ve güzeldir. Atalarımız en önemli yatırım insana yapılan yatırımdır demiş. Bu nedenle akıl sahibi yazarçizerlerin ve toplum önderlerinin asli görevi dünyayı ve insanları ben mi ya da biz mi kurtaracağız yanlış düşüncesine kapılarak cenazenin başında ya da kabristanlıkta gelişigüzel tutum ve davranış sergileyenleri yapacakları sabırlı çalışma ile kendilerine getirerek kaybolmaya yüz tutan örf ve adetlerini yeniden kazanmalarına katkıda bulunmaktır.
Vatandaş kendi kendini yönetebilse, kendi kendine düştüğü ya da düşürüldüğü yanlıştan kurtulabilse ilim irfan sahibi ve bilge insanlara ihtiyaç kalmaz.
Ancak Gazın ayağı hiçte öyle değil çünkü her dönemde insanların örnek toplum önerleriyle kendine ve insanlarına saygılı yazarçizerlerine ihtiyaç vardır ve olacaktır. İşte bu ve benzeri durumlarda yukarıda bahsettiğimiz ısrarcı ama inatçı olmayan yazarçizerlere ve toplum önderlerine çok önemli görev düşüyor.
Nefes alan bütün canlılar mutlak surette ölümü tadacaklar. Bugün olduğu gibi merhum ya da merhume bir yakınımızı kaybettiğimizde cenaze defnedilinceye kadar Evde, Mezarlıkta-Camide geçen süreç esnasında nasıl olsa bizde öleceğiz inancıyla vefat edeni yok sayarak normal yaşamımıza kaldığımız yerden gelişigüzel bir şekilde devam etmek yerine aklımızı başımıza alıp, ya bizzat kendi kendimize telkinde bulunarak, ya da aklıselim toplum önderlerimizin, öneri ve tavsiyelerine uyarak, kendimize özellikle cenazelerimize olan saygımızı asla yitirmeyelim diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
İbret Almalıyız!